Eventually, everything goes away.

380 35 38
                                    

Adamlar etrafımızdan dolanıp salondan hızla çıkıyorlardı.

Babamın baygın bedeninin sürüklenişini hala duyabiliyordum, Sasuke ona yumruk attığında duyduğum çatırtı sesi hala kulaklarımda yankılanıyordu.

O herife ne olduğu umurumda değildi ama Sasuke...

Sasuke onunla ortak mıydı?

Gözlerimi kapatıp açtım.

Değildi...

O zaman tüm bunların anlamı neydi?

"Yüzüme bakmayacak mısın?"

Sasuke'nin çelik gibi sesiyle irkildim.

Başım hala öne eğikti.

Büyük ihtimalle maskaram akmıştı ve berbat bir haldeydim.

Ama bunu umursamıyordum.

Sadece gördüklerimi anlamakta, neyin doğru ve yanlış olduğunu kavramaya çalışıyordum.

Çeneme değen soğuk parmaklarla irkildim.

Başım kaldırıldığında Sasuke'nin içime işleyen siyah gözleri bana bakıyordu.

Gözlerimi kısarak ona baktım.

Korkumu görmesine izin verdim.

Zaten yıllar boyunca o adam tarafından dövülmüştüm ve hep saklamaya alışmıştım duygularımı ama şimdi serbest bırakıyordum her şeyi...

Çünkü çok yorucuydu...

Sasuke çenemi tutarken gözlerim tekrardan yaşarmaya başladı.

Tutamıyordum, gözyaşlarımı tutamıyordum.

Tekrardan güçlü olamıyordum.

Sasuke bana bakmayı sürdürdü ama bu şekilde olamazdı, beni böyle görmesi...

Çenemdeki parmaklarını çektiğinde rahatladım.

Artık gidebilirdim değil mi?

Başım öne düştü.

Ama o anda havalandım ve bacaklarıma ve sırtıma dolanan kollarla sert bir göğüse yaslandım.

Sanki bu anı bekliyordum değil mi?

Hep yalnız başıma ağlamıştım bu zamana kadar, tek başıma dört duvar arasında çığlıklarımın boğulmasına izin vermiştim.

Kollarımı Sasuke'nin boynuna doladım ve beni daha çok kendine çekerken göğüsü sessiz gözyaşlarımla ıslandı.

Ağırlaşan başımı kaldıramadım ve gözyaşlarımı saklamak yerine akmasına izin verdim.

Berbattı...

Kesinlikle berbat bir histi ama kalbimde oturmuş olan yılların yükü azalıyor gibiydi.

Kollarımı sıkılaştırdım.

Sasuke o anda hareketlendi.

Ama başımı kaldıramayacak kadar kötü hissediyordum.

Merdivenlerden çıktığını ve bir odanın kapısını açtığını duydum ama kollarımı bir an olsun gevşetmemiştim.

Sasuke'nin oturduğunu hissettim ve geri çekilmek için hareketlendim.

"Sorun değil, istediğin kadar sarılabilirsin."

İlk defa duyduğum bu ses tonu karşısında şaşırmıştım.

Evet, sesi sertti ancak altında gizlenen belli belirsiz şevkat kırıntıları beni kendime biraz da olsa getirmişti.

Sasuke odadaki koltuğa oturdu ve beni kucağından ayırmadan sarılmaya devam etti.

Kollarımı biraz gevşetmiştim ama olanların sarsıntısı içimde koca bir depremi tetiklemişti.

Üstünü sağlamca kapattığım geçmiş yapıların içimde tekrardan yeşerip şekillenmesini istemiyordum.

Ama şu anda bile bunları düşünemeyecek kadar yorgun hissediyordum.

Yutkundum ve başımı yavaşça Sasuke'nin göğüsünden kaldırdım.

Titreyen ellerimi geniş omuzlarında sabitledim ve bana bakan gözlerinin içinden çıkan siyah alevlerin beni etkilemesine izin verdim.

"Tüm bunlar ne demek oluyor?"

Kısık ve yorgun sesim Sasuke'nin yüzünde mimik bile oynatmamıştı.

Yüzüme kayıtsızca bakmayı sürdürdü.

"Babanın hak ettiği cezayı almadan önce senin gözlerinin önünde yaşayacaklarının kısa bir senaryosunu yazdım."

Karanlık bir havayla söylediği cümle baştan aşağıya titrememe sebep oldu.

Gözlerimi yakışıklı yüzünden kaçırdım.

"Sen...Biliyor muydun, her şeyi...Babamın bana ya-"

Sasuke'nin dudağıma hafifçe bastırdığı parmağıyla sözüm yarıda kesildi.

"Evet, her şeyden haberim var."

Anlamazca önce ona sonra dudaklarımdaki hafif baskıya odaklandım.

Kalbimin göğüs kafesimdeki düzensiz çırpınışları aklımı bulandırıyordu.

Sakin olamıyordum ve bu rahatsız ediciydi.

"Madem her şeyden haberin var...O zaman babamı, ona bağlı olan her şeyi, herkesi lütfen karşıma çıkarma, senden tek isteğim budur."

Sasuke başını belli belirsiz salladı ve bir eli belimdeyken diğer eliyle göz pınarlarımın altını sildi.

Neden bu kadar iyi davranıyordu?

Neden sanki...

Sanki bana karşı...

Başımı yavaşça salladım ve elinden kurtuldum ve koltuğun kenarlarından destek alarak kalkmaya hazırlandım.

Ancak bileğime sardığı sıcak eli beni durdurdu.

Önce bileğime ardından ona baktım.

Bakışlarındaki karanlık yaramazlık beni korkutmuştu.

O anda aklıma babamı bu şekilde tuzağa düşürmek için yasadışı işlere bulaştığının hissiyatı geldi.

"İzninizle."

Elimi bileğinden kurtarmak istesem de yapamadan tekrardan gücünün eziciliği ile beni kucağına çekti.

"Hiçbir şey karşılıksız değildir, Sakura."

Kararsız gözlerle ona baktım.

"Ne istiyorsunuz?"

Sasuke bir süre yüzüme çözemediğim bir ifadeyle baktı.

O benim yüzümü incelerken bir yandan ben de ona bakıyordum.

Pek bir şey düşünemiyordum çünkü kalbimin atışları bunu imkansız kılıyordu.

Sasuke'nin gözleri gözlerimle buluştuğunda şakağımdan aşağıya bir ter damlasının indiğini belli belirsiz hissedebildim.

"Senden sadece bana bağlı olmanı istiyorum"






Sasusaku ile kalın...

Sasusaku ile kalın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Trouvaille🥀(Sasusaku Fanfiction) [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin