Bölümün içinde geçen şarkı;
Sebnem Ferah- Yalnız~~
'İnsanlar hata yapabilen canlılardı. Bende ufacık bir hata yapmıştım. Ne var yani ben de ufak bir hata yaptıysam.' İçimdeki Polyannamsı Feza konuşurken, Hadesimsi Feza anında cevap verdi. 'Tabi canım çok ufak hatta minnacık... Şu an ufak hatta minnacık olan 1.90'ın üzerinde olan Ruh ve Sinir Hastalıkları Deli Bey ile barışıyorduk. Bu adam bizi-' Tamam, işte bu komutayı elime almam gereken yerdi. Öncelikle sürekli Ruh ve Sinir Hastalıkları Deli Bey demek zor olduğu için ona RvSHDB demeye karar verdim. Evet, böylesine bir anda bunu düşündüm. Hayır, merak etmeyin kesinlikle deli değilim. Yani umarım değilimdir.Acaba şirince gülümsersem yer mi? Bu düşünceyle şirince gülümsedim. Hâlâ 'Çıkışta görüşcez' bakışı atınca yüzüme uymayan tebessümü dudaklarımdan sildim. Tamam, sakin ol. Sadece karşında yemeği önünden alınmış kızgın bir dev var. Çığlık atarak evden çıksam ne olur? Ben çaktırmadan yana doğru adımlarken önünde kızgın bir devi andıran RvSHDB bir saniye bile gözünü benden ayırmıyordu. Ben ne yapacağımı düşünürken, karşımdaki psikopat ve sosyopat dev her an bana saldıracakmış gibi bakıyordu.
"E hadi artık masaya geçelim." Gazel Hanım'ın ortamı kurtaran sesiyle rahat bir nefes aldım. Ballı ekmeğinin yarım kaldığı aklıma dank edince hızlıca masaya koştum.
"Anne siz ne dediğinizin farkına mısınız? Ne demek karşıtı? Oyuncak bebek mı bunlar karışsınlar?" Adı Kağan olan t-shirt giyen manyak kombinli bağırırken ben yağlı ballı ekmeğime aşk yaşıyordum.
"Kağan haklı. Hiç normal değil bu dedikleriniz? Acaba ilaç falan mı kattılar içeceğinize? Neyse onun için sonra doktoru getiririz. Kamera şakası bitti hadi Kayra'yı geri getirin? Nerde minik fare?" Tamam, sakin ol Feza. Kesinlikle adı Hakan olan adamın boğazına yapışıp 'Kayra kadar taş düşsün başınıza!' diye bağırmayacaksın. Sakin ol. Sakin. Derin nefes al.
"Şey abi aslında hiç bir şey şaka değildi. Gerçekten Kayra ve Feza küçükken başka ailelere gitmişler." Durdu ve bunu demeye karsız kalmış ama yine de söylemeye karar vermiş gibi devam etti. "İlk Kayra'ya kimde kalmak istediği soruldu. Yani Kayra kendi tercihini yaptı. Ayrıca da dün onu gerçek ailesinin yanına bıraktığımızdan beri kendisine ulaşamıyoruz." Cenk cümlelerini bitirince 'Kayra geri gelsin.' diyen hakan mor olurken, ben nasıl hissetmem gerektiğini bilemiyordum.
Biraz önceki tatlı talaşın verdiği mutluluk tüm varlığıyla benden uzaklaştı. Bu evde beni istemeyen kişiler vardı ama benim gidecek yerim yoktu. Bu ev benim bile değilken belki de yaptığım şey biraz yüzeyce gibi geliyordu onlara. Elime olmayan nedenlerle birbirimize katlanmak zorundaydık. Benden ne bekliyorlardı biliyorum ama hep dediğim gibi ben Tanrı değilim.
"Cenk ne diyorsunuz abicim olur mu öyle? Ne demek Kayra telefonumuzu açmıyor onları seçti? Kayra öyle şey yapmaz. Sizin bir davranışınıza filan kırılmıştır o yoksa gitmez. Hem belki siz istemeden 'Git artık' dercesine sormuşsunuzdur nerde kalmak istediğini? Sen de bir şey söylese ne Kağan." Kağan, yani benim deyiminle manyak kombinli bebe, gözlerini kaçırdı. Hakan ise pes etmeden, bizim deli deve döndü. "Abi sen bir şey de bari." O an sanki Acun Ilıcalı'nın adasan giden ismi açıklaması gibiydi. Aynı şekilde nefesler tutuldu ama bir türlü yanıt gelmedi. Hatta bir ara 'Acun Ilıcalı değilsin sen kendine gel deli bey!' dememek için kendimi zor tuttum.
"Hakan zorlama. Kayra seçimi yapmış. Kimse ona git demez. Hatta eminim hepsi kalması için onu ikna etmeye çalışmıştır. Bunu sen de biliyorsun. Yapacak bir şey yok. Onun hayatı, onun kararları artık karışamayız." Derin ve acılı nefes aldı. Bu acılı nefesi kendimden biliyordum. Tek fark onlar birini kaybettikleri için, ben kimsesiz olduğum için yapıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FEZA (+18)
General FictionFeza, yıllarca sessizliğin acı ve lanetli eziyetlerine maruz kalan biridir. Feza yine tek istediği yarasız bir gün geçirmek olan bir sabaha uyanır ve hayatı tepetaklak olur. Yaşanan her şey bir hiç uğrunayken, Feza ne yapacağını bilemez bir halde o...