Her şey güzel gitsin isteriz değil mi? Ama bazen öyle olmaz. Bazen her şey bir anda elimizden kayıp gider. Bazen elimizdeki her şeyi biz mahvederiz, tıpkı Kayra gibi. Bazen her şey yavaş ve acılı bir şekilde bizi parçalar, tıpkı Feza gibi. Bazen her şey berbatken kör olur ve her şey yolunda sanırız, tıpkı Eryiğitler gibi. Tıpkı şu an yaşananlar gibi.Gazel Eryiğit'in çığlığıyla herkes kaos bulutunun içine çekildi. Eve dışardan taşlar atılırken tüm Eryiğitler birbirini koruyordu. Ediz Eryiğit eşiyle beraber koltuğun arkasına saklanırken, diğerleri masanın arkasına saklanmıştı. Herkes bir yerlerin arkasına saklanmış, birbirini korurken unuttukları biri vardı. Feza... Feza yine korunmayan oldu. Feza bir kez daha unutulan oldu. Öyle bir unuttular ki Feza çığlık atana kadar herkes her şey geçti sandı. Öyle bir unuttular ki acı dolu bir çığlık evi doldurana kadar Feza'nın sessiz bağışlarını duymadılar. Öyle bir unuttular ki kanlar içindeki kız yere düşene dek onu görmediler.
Dışarıdan dürbün ile tüm olanları ,özelikle de Feza'nın acı dolu bir çığlık atarak yere düşmesini, izleyen beyaz şapkalı ise derin ve içten bir şekilde gülümseyerek komut verdi. Beyaz şapkalının verdiği komutla yanında duran adamlar diğerlerine haber verdi. İlk olarak eve atılan tüm taşlar kesildi. Taşlar kesilir kesilmez evdeki yangın alarmı devreye girdi. Yangın alarmı, yerde yanan piyano küllerini su altında bıraktı. Beyaz şapkalı tüm kanların ve küllerin arasında yatan Feza'nın ne kadar güzel olduğunu düşünüyordu. Son kez baygın Feza'ya gülümseyerek baktı ve hızlıca diğerlerine haber verip sanki orada hiç bulunmamışçasına yok oldular.
Eryiğitler ise akılları geç bir şekilde başlarına gelse de hızlıca Feza'nın başına koştular. Feza'yı soğuk zeminin üstünde, kan ve kül içinde yatarken gören herkes derince yutkundu. Hepsi görüntüyle şoka girdiler. Hepsi zaten buz tutmuş eve bir de gördükleri eklenince titremeye başladı. Gazel Hanım titrerken, ilk defa iyi bir anne olup olmadığından şüphe ediyordu. Ediz Bey ilk defa birini korumayı unuttuğu için utanıyordu. Diğerleri ise kendi insanlıklarını ve aile bağlarını sorguluyorlardı.
İlk şoktan çıkan kişi Kağan oldu. Titreyerek de olsa hareket etmeyi başardı. Hızlıca masada duran kırık camlı da olsa çalışan telefonlardan birini alıp polisi ve ambulansı aradı. Durumu ve adresi anlatıp ailesinin yanına gitti. Hızlıca herkesi birazcık sarsıp kendilerine gelmelerini sağaldı. Şoktan ikinci çıkan kişi Gazel Hanım oldu. Gazel Hanım sanki boğazında biriken çığlıklar ve gözünde biriken yaşlar için Kağan'ın onu sarkmasını bekliyormuş gibi Kağan onu sattığı an kimseyi umursamadan, seslice titreyerek ağlamaya başlamıştı. Soğuk zeminde kanlar ve küllerin ortasında bilinçsiz yatan Feza hariç kalan tüm Eryiğitler, Gazel Hanım'ın sesli ağlayışları ve Kağan'ın sarsışıyla titremeye devam ederek kendilerine geldiler.
Kendine gelen Ediz Bey hissettiği çaresizlik ve mahcupluk duygusuyla yeni tanıştığı kızından utandı. Hızlıca Feza'nın yanına diz çöküp titremesine rağmen nabzını kontrol etti ve ciddi bir hasarı olup olmadığına baktı. Yıllar önce aldığı ilk yardım sertifikası ilk defa işe yarıyordu. Ediz Bey daha fazla bir şey yapamadığı bilinciyle bir kez daha boynunu büktü. Gelen siren sesiyle tüm aile umutlandı.
Cenk ise titreyerek Feza'nın kanlar içinde kalan vücuduna bakıyordu. Cenk'in titreyen bedeni Feza hariç hiç kimseyi umursamıyordu. Birilerinin geldiğini Feza'ya yaklaşırken anladı. Hızlıca geç kaldığı kardeşinin yanına yürümek ve onu kimseye vermemek istedi. Ama yapamadı. Hızlıca sağlık görevlileri gelip Feza'yı aldı. Cenk, sedyede yatan Feza'ya ait olan damla damla akan kanlarda takılı kalmıştı.
Eryiğitler, Feza kanlar içinde giderken, bir kez daha birini kaybetmekle yüzleştiler. Eryiğitler bir kez daha sınandılar. Eryiğitler ilk defa kendi evlerine gelen birini koruyamamanın utancıyla sarsıldılar. Eryiğitler ikinci kez ne yapacağını bilmeden titrediler. Ama unuttukları bir şey vardı. İki sınanış arasında dağlar kadar fark vardı. En önemli fark ise Feza'yı hâlâ tam anlamıyla kaybetmemişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FEZA (+18)
General FictionFeza, yıllarca sessizliğin acı ve lanetli eziyetlerine maruz kalan biridir. Feza yine tek istediği yarasız bir gün geçirmek olan bir sabaha uyanır ve hayatı tepetaklak olur. Yaşanan her şey bir hiç uğrunayken, Feza ne yapacağını bilemez bir halde o...