Hiç beklemediğin bir anda birisi girer hayatına. Tam her şey yolundayken, ne güzel hiçbir şey hissetmiyorum dediğin anda.. Ve tekrar alt üst olursun.
Düşünmemeye çalışırsın, düşündükçe aşık olmaktan korkarsın. Kendinle konuşursun. " Saçmalama tabi ki aşık olmadım. " dersin inkar edersin, kabullenemezsin. Birisi dediği zaman ona da karşı çıkarsın , hayır ben ona aşık değilim dersin ama bunu sadece ağzınla dersin kalbin tam tersini söyler.
Aşık olmaktan korkmak ne kötü.. Aslında aşık olmaktan korkmaz insan tekrar kırılmaktan, terk edilmekten, tekrar aynı şeyleri yaşamaktan ve hayal kırıklığına uğramaktan korkar.
Hayatında bu kadar hayal kırıklığı varken kendisi bütün kalmak ister.
Her aşkta biraz daha güçsüzleşir ve her aşkta biraz daha çaresiz kalır.
Geçmişe ait pişmanlıklar bırakmaz insanın peşini. Belki de bu pişmanlıklar insanı çaresiz gösterir. Tamam ağlamak çaresizlik değil ama pişmanlıklar gerçekten çaresizlik.
Kimse geçmişine gidip hatalarını, pişmanlıklarını düzeltemiyor çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya ve Deniz
ŞiirPapatya bahçelerinde yürüdüğüm günleri özledim. Hani annemin arkamdan düşerim diye tedirgin tedirgin baktığı günleri... Sevgiliyi falan geçtim, annemin papatyadan taç yapıp fotoğrafımı çektiği yaşlarımı özledim. Kısaca seni tanımadan önce mutlu ol...