43. "Siyahtan elmaslar."

969 116 261
                                        

biraz karışık bir bölüm oldu ama olması gereken bir bölümdü

biraz karışık ve buruğum sebebini anlarsınız

iyi okumalar








4.3

.

"Siyahtan elmaslar."

.






Yoongi aracından indiğinde gözlerinin içinde üç tane resmedilen elle tutulur cinayet silahı vardı; nefret, öfke, hayal kırıklığı. Bu elindeki üç tehlikeli duyguyla solukları hızlanmış bir halde Kim Malikânesinin avlusunun içinde öfkeyle adım atıyor, nefretle belindeki silahını eline alıyor ve hayal kırıklığının getirdiği o hüsranla nefes almaya çalışıyordu.

Gözlerinin karası Jimin ile kaldıkları evin yatak odasına kayarken, odasının ışığını açık görmekle çenesini sıktı. Son ana kadar bunun bir yalan olduğunu, kafasından uydurduğu bir senaryo olmasını dilerdi. Ama değildi.

Jimin'in uyuduğunda telefonuna gelen mesaj, mesajın içinde yer alan görüntü kadar gerçekti bu. Hoseok'u öldürecekti. Bu kararla gelmiş ve bu kararından önce ona sormak istediği tek bir şey vardı.

Neden? Neden onun Jimin'i? Ve Jimin neden onun için kendisini aldatmıştı? Ona her gün âşık olduğunu söyleyen bu adam kendisine neden bunu yapmıştı?

Onun kaçmasına izin vermeyecekti. Hoş Hoseok'un hiçbir zaman böyle kompleksleri olmamıştı ve Jimin'in ona görüldü attığını gördüğünde zaten bir şeylerin ters olduğunu anlatmıştı. Ona kendisini çıplak bir şekilde atıp, "Efendim, lütfen. Sizin tarafınızdan acı çekmeye ve cezalandırmaya ihtiyacım var," diye not yazarken, mutlaka küfürle dolu bir geri dönüt alırdı.

Bundan bile tatmin olurdu.

Hastanede olduğunu biliyordu ve ona moral olmasını istemişti bunu yaparken. Jimin kendisine küfretse bile bundan memnun olurken, daha fazlasıyla da tatmin olmadığı anları da olmuştu elbette. Acı çekmeyi iliklerine kadar benimsemiş ve bu hastalıklı zihninden asla kurtulamamıştı. Psikopat olması; ona kendisi dışında hiçbir insanın duygusunu önemseme ve empati duymama gibi özellikler kazandırırken, yaptığı çoğu şeyde değer bulamıyor ve bunu her yapamadığında kendisine fiziksel olarak acı çektirmeyi başlıyordu. Çünkü hissedebildiği tek gerçek his onun için buydu.

Jimin'in de bu şekilde ayartmıştı.

Bunu yıllardır yaparlardı. Ancak sonralarında aralarına sızan Yoongi ile o sadist-mazoşist bağları tamamen uçuklamıştı. Yoongi aralarında yokken birden fazla cinsel birliktelik yaşamışlardı ama bu onları bu yönden tatmin etmeyince, iş sadece bedeni zevkleri yürüten, doruklara taşıyan, acıya temel bir olanak sağlamak olmuştu. Hoseok bunu kabul etti. Yoongi ile işlerin bu kadar ileri gideceğini düşünmeyen Jimin'de öyle.

Lakin bu bağ her zaman reddetmesine rağmen, hıncını alamayarak şiddete doğru yol alıyordu ve Jimin bunu kendisinden isteyen Hoseok'a uygulamaktan zevk alıyordu bir yere kadar. Göz yaşlarına karışan kahkahası onu çocukluğuna götürüyordu. Yaşadığını yaşattırıyordu. Bu tahmin edilemez bir duyguydu.

Ve Yoongi sadece bu ailenin içinde bir kurye görevi görürken, olabildiğince kimseyi öldürmemeye dikkat eden biriydi. Oysa görevi; Taehyung'un şahsi şoförlüğünü yapmak, ulaşmasını istediği özel belgeleri ulaştırmak, kanlı gömleklerini değiştirmek ve Jimin'i çok sevmekti. Bu yüzden tüm yaşadıklarının ona büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyordu haklı olarak.

vexHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin