B Ö L Ü M 1 0: M A M A İ H L A P İ N A T A P A İ

14 2 20
                                    

Güneş, bedenime hücum ederken gözlerimi acıyla kırpıştırdım. Etrafa bakarken yeşil lekeler görmeye başladığımda ellerimi, gözüme siper ettim.

Yaklaşık yarım saattir Vera'yı bekliyordum. Yaptığımız buz pateni planı için sabah erkenden kalkıp hazırlanmıştım ve Vera'yı defalarca aramam rağmen hâlâ ortalıkta yoktu. Telefonum çalmaya başladığında ufak bir çabayla çantamdan telefonumu çıkarttım.

"Nerdesiniz?"

Ayaz'ın neşeli gelen sesi ile istemsizce gülümsedim.

"Vera'yı bekliyorum." dedim.

"Tamam, biz geçiyoruz." dediğinde o görmese bile kafamı salladım.

"Tamam, görüşürüz." dedim ve telefonu kapattım.

Telefondaki "Ayaz" yazısı ile bakışırken birinin koluma girmesi ile korkarak geriye kaçtım.

"Korkma, korkma benim." dedi Vera gülerek.

"Nerdesin sen kaç saattir? Hadi acele et." diyerek ons konuşma fırsat vermeden tramvay durağına soktum.

"Ayazla konuştum, geçiyorlarmış şimdi." dediğimde beni başıyla onayladı.

Vera, "Video çekelim bol bol, hatıra olur. Fotoğraf makinesini bile getirdim." dedi, çantasından hafifçe fotoğraf makinesini gösterirken.

"Olur." demekle yetindim. Hava zaten sıcaktı ve tramvay sonuna kadar doluydu. İnsanlarla iç içeydik, sanırım araba kullanmayı öğrenme zamanım gelmişti.

Sonunda gideceğimiz yere vardığımızda girişte bekleyen bizimkileri gördük. Hararetli bir şekilde sohbet ediyorlardı, öyle ki bizi fark etmemişlerdi bile.

"Naber?" dedi Vera, dikkati üzerine çekmişti.

"Siz ne zaman geldiniz?" diye sordu Rüzgâr.

"Şimdi." dedi Vera.

Ayaz, yavaşça yanıma yaklaştı. "Nasılsın?" diye sordu. "İyiyim, sen?" dediğimde yüzündeki tatlı tebessümü fark ettim.

"Çok iyi."

Okan, "Hadi, girelim içeriye." dedi ve bizi beklemeden içeriye girdi. Okan'ın beşinden bizde girdik.

Buz patenlerini giyerken Okan, "Kıçımızı, başımızı kırmazsak iyi." dedi.

"Bir şey olursa ambulansı ararım." dedi Rüzgâr.

Vera, "Tabii ki ararız ama yanlış adres vererek." dedi Rüzgâr'ın cümlesini devam ettirerek.

Hazırlık işlemleri bittiğinde ördek sürüsü gibi buz pistine çıkmıştık. Bizim haricimizde birçok kişi vardı oysa az kişi olacağımızı düşünmüştüm.

Buz pistine ayak basmadan önce ellerimle kenarlara tutundum. Diğerleri çoktan piste girmişti. Bu şey bana pek güvenli gelmiyordu, bu yüzden de adımlarımı dikkatli atmayı tercih ediyordum.

Elimin tutulmasıyla bir an afallamıştım, bu durum da kayıp düşmeme yol açmıştı. Popomda hissettiğim acı fazlasıyla canımı yakıyordu. Kafamı kaldırdığımda Ayaz'ın sırıtışına şahit oldum. "Gülme!" dedim ama beni pek umursamadı.

"Gülme, neden sessiz sessiz geliyorsun?" dedim öfkeyle.

"Destek olayım demiştim." dedi ve gülmeye devam etti.

"Daha çok köstek oldun, sağol." dedim ve elimi ellerinden çektim. "Ben kendim halledebilirim." dedim ve yerden kalkmaya çalıştım. Ayağa kalkamadığım için Ayaz, bana yardım etti. Ayaz'ın yardımıyla tam olarak ayaklarımın üzerinde durabilmiştim.

DinleyiciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin