B Ö L Ü M 5: C A F U N É

16 2 5
                                    

Bir maraton koşucusu gibi derse yetişebilmek için koşuyordum. Dersin başlamasına beş dakikadan daha kısa bir zaman kalmıştı.

Ben, tabanlara kuvet koşarken birden önümde bir motor durdu. İstemsizce durmuştum. Motordaki çocuk kaskını çıkardığında Kaan'ı görmeyi beklemiyordum. İkimizde bir şey demiyor öylece bakışıyorduk.

"Biraz daha bekleyecek misin yoksa koşturmaya devam mı edeceksin?"

Soluk soluğaydım ve ne dediğini tam olarak anlayamamıştım.

"Ne?"

Kaan, kaskı bana doğru fırladığında son anda yakaladım.

"Hadi bin." dedi.

Siyah renk motora doğru ilerledim ve arkasına yerleştirdim.

"Klasik Türk dizisi sahnesi yaşatmak istemem ama tutunsan iyi olur." dedi.

Ellerimi beline sardığımda motoru çalıştırdı ve kampüse doğru sürdü. İlk defa motora binen biri olarak, yolculuk boyunca gözlerimi açamadığımı söyleyebilirim.

Motor durduğu zaman gözlerimi araladım ve ellerimi Kaan'dan çektim. Saatimi kontrol ettiğimde dersin başlamasına iki dakika kaldığını gördüm. Kaan'ı kolundan tuttum ve çekiştirmeye başladım.

"İki dakikamız var, koş."

Kaan ile hızla merdivenleri çıktık ve sınıfa girdik. Vera ile Okan'a bir bakış attıktan sonra Kaan ile arka sıralara geçtim. Bizden hemen sonra dersin hocası girdiğinde Kaan ile bakışıp, gülüşmüştük.

Ders çok hızlı bir şekilde geçmişti öyleki hoca "Ders bitti." dediğinde çok şaşırmıştım.

Eşyalarımı toplarken "Ne yapacaksın şimdi?" diye sordum Kaan'a.

"Bahçede takılıcam biraz." dedi.

"Peki, görüşürüz." diyerek yanından ayrıldım ve Okanların yanına gittim.

"Ben yokum, Kaan'a teşekkür borcum var." dedim.

Vera, "Ben de onu sorucaktım." dedi.

"Sonra sorarsın. Gelirim sonra yanınıza. Bahçede oluruz bu arada." diyerek hızla yanlarından ayrıldım ve kafeteryadan iki tane kahve ve kek alarak bahçeye çıktım. Biraz etrafa bakındım ve Kaan'ı çardakta otururken gördüm. Telefonu ile uğraşıyordu. Yanına gittiğimde sabah ki gibi bir bakışma daha yaşadık.

"Biraz daha bekleyecek misin yoksa kekini alacak mısın?" dedim.

"Ne?" diye sorduğunda elimdeki kekin birini Kaan'a fırlattım.

"Dejavu" dedim ve Kaan'ın yanına oturdum. Kek pakedini açarken Kaan, "Bunlar neden?" diye sordu.

"Teşekkür için." dedim kekimden bir ısırık alırken.

"Gerek yoktu." dedi.

"Saçmalama, sen olmasan az daha geç kalıyordum. Teşekkür ederim." dedim ve gülümsedim.

Birkaç saniye beni izledikten sonra "Önemli değil." dedi ve kahvesinden bir yudum aldı.

"Anlat bakalım, neler yapıyorsun?" diye sordum.

"Pek bir şey yapmıyorum." dedi kekinden ısırık alırken.

"Hobilerini falan anlat işte." dedim onu tanımak için. "Resim çekmeyi seviyorum, motor sürmeyi seviyorum öyle işte." dedi.

"Motor ehliyetini ne zaman aldın?" diye sordum. Ağzındaki keki yutunca "On yedi yaşımda." dedi.

"İyiymiş."

DinleyiciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin