B Ö L Ü M 1 1: O D

17 2 8
                                    

Avuçlarımdan yere damlayan kanları bir bir izledim. Çamurlu bir yolda dizlerimin üzerindeydim. Etrafımı ağaçlar sarmıştı, rüzgâr bedenimi delip geçmek istiyor gibiydi.

Nerden bulaştığını bilmediğim kanı temizlemek için elimi birçok kez çamurlu yola sürüyorum. Her seferinde daha sert sürüyorum ama gitmiyor, kan hiç eksilmiyor.

Bir ses yankılanıyor etrafta, Ayaz'ın sesi. Ne dediğini anlayamıyorum. Yerimden kalkıyorum ve etrafta koşuşturmaya başlıyorum.

"Ayaz!" diye bağırıyorum defalarca.

Sağıma dönüyorum telaşla, Rüzgar'ı görüyorum.

"Rüzgâr, Ayaz yok!" diye bağırıyorum. Rüzgâr, tepkisizce izliyor beni. Ona doğru koşuyorum ama ulaşamıyorum. Vera'yı görüyorum daha sonra.

"Vera, ne oluyor?" diyorum bu sefer. Cevap vermiyor.

Suratı asık, ağlıyor sessizce. Ona doğru koşuyorum ama ulaşamıyorum. Okan'ı görüyorum bu sefer de.

"Okan! Ayaz nerede!" diyorum. O da susuyor. Yüzünde acı ifadesi hiç bozulmuyor.

Kaan'ı görüyorum, ona doğru koşuyorum. Ulaşamıyorum ona.

"Kaan, Ayaz'ın nerede olduğunu biliyor musun?" diyorum. Sesim biraz daha sakin çıkıyor.

Kaan da susuyor. Bütün umutlarım yıkılıyor. Ağlamaya başlıyorum.

"Ayaz, nerdesin?" diyorum kendi kendime.

Kaan'ın gözleri bir yere sabitlemiş, gözünü kırpmadan bakıyor. Dönüyorum, bir umutla bakıyorum. Ayaz, bir kafesin içinde öylece yatıyor.

"Ayaz!" diye çığlıklar atıyorum.

Ayaz'a doğru koşuyorum. Kafesin demirlerine saldırıyorum.

"Ayaz! Ayaz, kalk!"

Ayaz, uzandığı yerden yavaşça doğruluyor. Siyah gözleri beni buluyor. Göz altları mor ve iki gözü iki çeşme. Bana bakıyor ama bakışları boş.

"Ayaz, ben geldim. Kalk! Lütfen kalk!" diyorum. Beni umursamıyor.

Vera'yı görüyorum tekrar. Bu sefer kafesin içinde.

"Vera, hadi Ayaz'ı kaldır. Çıkalım buradan." diyorum. Vera, beni umursamıyor.

Vera, adımlarını Ayaz'a yöneltiyor. Ayaz'ın yanına eğiliyor ve omuzunu tutuyor.

Okan ve Rüzgâr da katılıyor bu tabloya. Rüzgâr Ayaz'ın boştaki omzunu kavrıyor Okan, Ayaz'ın arkasında öylece bana bakıyor.

"Çıkın oradan! Lütfen." diyorum ama hiç biri beni umursamıyor.

Kaan'ı görüyorum. Diğerlerinden uzak bir yerde hıçkırarak ağlıyor.

"Ayaz! Lütfen." diyorum son bir umutla ama işe yaramıyor.

Ancak fark ediyorum. Kafesin içinde olan onlar değil, benim.

***

Aklımda bin bir düşünceyle sahil yolunda bisiklet sürüyordum. Kulağımda kulaklık vardı ama şarkıyı duymuyordum. Sabah gördüğüm rüya aklımda dolanıyordu.

DinleyiciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin