Gitme! Kaybedince daha çok seveceksin.
❤PİSKOPAT'INIZ ❤
Etrafımdaki uğultularla uyandığımda ilk bir kaç dakika gözlerimi açmadan bekleyerek seslerin netleşmesini bekledim ama zaten etrafımda tek bir ses vardı, bana huzur veren, kim olduğunu çözemediğim ama sanki çok tanıdık gibi gelen bir ses...Sesin kimden geldiğini merak ederek gözlerimi açtığımda kendimi kulübe gibi bir yerde ki yatakta yatarken buldum sesler karşımda telefonla konuşan arkası dönük bir adamdan geliyordu.
Telefonda ki her kimse ona sinirli sinirli emirler yağdırıyordu.
Bir kaç dakika sonra telefonu kapatarak arkasını döndüğünde şok olmuştum... A-abim karşımda duruyordu...
-''A-abi...'' sözcükleri dudaklarımdan gizlice döküldüğünde abim her ne kadar sessiz çığlıklarımı duyamasa da, bu küçük seslenişimi duymuş olmalı ki yanıma gelmeye başladı. Ben de afallamış halimden kurtulmaya çalışarak ayağa kalkıp hızla abime sarıldım...
Bir kaç dakika sonra ayrıldığımızda az önce kalktığım yatağa Emir'le yani abimle birlikte oturduk... Abim o lanet günde,benim yüzümden ölmüştü a-ama şimdi karşımdaydı. Bunun nasıl olduğunu ona sormak istedim fakat dudaklarımdan sadece:
-''S-seenn na-nası-l?'' sözcükleri döküldü daha fazla konuşamadım. Gözlerimden dökülen göz yaşları anlatmak istedi sustuklarımı... Emir bir şeyler anlatmak istercesine bakıyordu bana, benimse onun gözlerinde gördüğüm tek şey pişmanlıktı...Beni kurtardığına pişman olduğunu düşündüm bir an için...Ne de olsa yaşamak istediği bir hayatı vardı, benim kıskançlığım yüzünden bir sevgilisi yoktu ama belki de sevdiği bir kız vardı ama...ama benim yüzümden ....
Bu düşüncelerle kendime kızdım ve daha çok ağlamaya başladım,artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Abimse beni eskiden her ağladığımda yaptığı gibi yapıp kucağına çekerek:
-''Hiştt! Ağlama prenses, çok az kaldı, çok yakında külkedisi perisine kavuşacak... Söz veriyorum meleğim, çok az kaldı; yakında yine birlikte olacağız. Ama şimdi hayatına hiçbir şey olamamış gibi devam etmen lazım.'' bir kaç dakika ikimiz de sustuk... Ardından abim tekrar devam etti:
-''Üzgünüm meleğim, her şey için özür dilerim; beni affet...'' . Bu sözlerinden hiçbir şey anlamamıştım tam ne demek istediğini soracaktım ki aniden bastıran uyku hissiyle tek bir kelime dahi edemeden gözlerim karanlığın büyüsüyle kapandı...
♥ ∞ ♥ ∞ ♥ ∞ ♥ ∞ ♥ ∞ ♥ ∞ ♥ ∞ ♥ ∞ ♥ ∞♥ ∞ ♥ ∞ ♥ ∞ ♥ ∞ ♥ ∞ ♥ ∞ ♥ ∞ ♥ ∞ ♥ ∞♥ ∞ ♥ ∞ ♥ ∞
Bu kez pek çok ses duyuyordum etrafta ama hiç bir ses onun sesine benzemiyordu hiçbiri... Bu yüzden korkuyla gözlerimi açtığımda karşımda Arda ve Yağız vardı, üstelik bambaşka bir odadaydım bu oda koyu renklerle kaplı normal bir odaydı. Oysa...oysa az önce olanlar gerçek gibiydi sanki abim yanımdaydı; benleydi...
Yine elimde olmadan gözlerim yaşardığında Arda bana sarılarak:
-''Bir tanem... Ne oldu sana?Niye ağlıyorsun?'' bense göz yaşlarımın arasından:
-''Rüya... A-abim...''diyebildim... Arda bana şaşkın şaşkın bakmaya başladığında ise sinirlerime hakim olamayarak:
-''Arda! Abim... O- o yaşıyordu,her şey o kadar gerçek gibiydi ki ona sarıldım, hatta parfümü bile değişmemişti hala benim hediye ettiğim parfüm gibi kokuyordu; bana- bana az kaldı dedi. Yine birlikte olacağız dedi.Ne yani hepsi bir rüya mıydı?! Olamaz Arda hepsi rüya olamaz...OLAMAZ!!'' anlamsızca bağırıp saçlarımı yolmaya başladım.
![](https://img.wattpad.com/cover/33111701-288-k769468.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boş Duvar
Teen FictionBenden daha iyilerine layıksın diyorsun ya. Ben de sana soruyorum, senden daha kalpsizi mi var? Beni senden başka bu kadar sevmeyecek birisi mi var? Senden daha kalpsizini bulana kadar tek favorim sensin. söylesene benden başkaları girer hayatına de...