BD:3 ERKEKLERDEN HOŞLANIRIM!!!

307 26 4
                                    


Karanlıktasın. Göremiyorsun.

Ama maalesef kör değilsin...

BÖLÜM:3

Kuram mı? Ne yani şimdi bu çocuk adını tüm şehirde duyuran, herkesin korktuğu Yağız hariç kimsenin kafa tutamadığı Ares KURAM mı?!?

Olamaz bu sene okul yıkılmadan kalırsa şanslıyız çünkü Yağız ve Ares birbirlerinin tam zıttı, ikisinin zıt olduğunu anlamak için onlara bir kez bakmanız yeterli.

Mesela: Ares beyaz tenli gizem dolu mavi gözleri, beyaza boyanmış özensiz, dağınık saçlarıyla gözleri üzerine çeken oldukça yakışıklı biri.

Yağız ise onun tam tersine kumral tenli sarımtırak saçları ve bal rengi gözleriyle en az Ares kadar yakışıklı. Ve şimdi bu iki zıt karakter aynı okulda kıyamet çok yaklaştı arkadaşlar (!)

Durmadan Yağızdan bahsediyorum ama siz tanımıyorsunuz. Yağız kim mi? O Ares'in en büyük düşmanı ikisine de birbirlerinden başka kimse kafa tutamaz.

Ayrıca Yağız'ın babası okulumuzun sahibi bildiğim kadarıyla kumsala yakın bir yerde DARK isimli bir barı var ve o bara hatta sahilin o kısmına polis giremez. Şimdi Yağız'ı azda olsa tanımış olmalısınız.

Ares'in sınıfa gelmesiyle başlayan fısıltıları çook yakışıklı matematik öğretmenimiz üstün bir kabiliyetle yok etmiş ve dersi tüm sıkıcılığıyla anlatmaya devam etmişti.

Hocanın sözleri ninni gibi kulaklarıma dolarken ex aşkım sıramın bana geri dön çağrılarına daha fazla dayanamayarak kafamı sıraya gömdüğüm gibi uykunun huzurlu kollarına kendimi bıraktım.

Birinin kolumu dürtmesiyle rahatsızca yerimde kıpırdandım. Ama kolumu dürten her kimse büyük bir sabır ve gayretle işine devam ettiğinde dayanamayarak, kafamı bile kaldırmadan:

'' Kolumu sakince bırak ve DEFOL!''

Uyku sersemi bir şekilde söylendim ama duyduğum:

''Üzgünüm Emva hanım bir rahat mısınız diye kontrol etmek istemiştim.''

sözleriyle cin çarpmışa dönerek hızla kafamı sıramdan ayrıp arka fonda çalan ayrılık şarkısına kulak asmadan yakışıklı ama sinirden deliye dönmüş hocacığıma masum köylü görmüş çılgın uzaylı bakışlarım eşliğinde, uyku sersemi halimle aklıma ilk gelenleri söylemeye başladım:

-''Çok sevgili, saygı değer, bir tanecik, en sevdiğim hocacım (Biran için kocacım yazdığım gerçeği sdhfsdg).

Siz şimdi bu caaanım öğrencim benim dersimde nasıl uyur diye sinirlisiniz ama emin olun mantıklı bir açıklamam var.''

Siniri yatışmamış ama yüzünde merak uyanmış hocamın 'neymiş açıklaman' bakışlarına:

''Şimdi dün akşam babaannemin düğünü vardı kadın gelmiş 70 yaşına hayatımın aşkını buldum evlenicem diye tutturdu babam da gençler sevmiş madem karşı çıkmak olmaz diyerek izin verdi her neyse işte biz de düğüne gitmiştik her şey çok güzeldi derken dayımın doğum sancısı tuttu biz de o telaşla hobaaa hastahaneye gittik

Ama her şey bu kadar da değil hastane de babamın annemi dayımla aldattığını bebeğinde babamdan olduğunu öğrendik durum böyle olunca annem evi terketti babam, dayım ve yeni bebeğini, bana ve daha 10 aylık üçüzlerine tercih etti işte

bende gece tüm gün evde beşik salladım inanın üç küçük anasız babasız bebeğe bakmak çok zor hocam.

Haa bir de ben o durumdayken elektrikler kesilmesin mi?!?'' dedim.

Boş DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin