Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş; ama sen gitme, ben hep cahil kalayım...
Mrs:Psikopat
Düşünüyorumda, hayatın bize oynadığı minik oyunlarla büyüyoruz hepimiz...
Yıllarla değilde, önümüze hayatın çıkarttığı tümseklere takılıp düşerek ve her düştüğümüzde kendi kendimize kalkarak yaşlanıyoruz...
Bense o kadar çok düştüm ve her an kendim kalktım ki bin yaşında gibi hissediyorum artık kendimi.
Yaşamaktan yoruldum, yaşamak bile zor geliyor artık, her nefes alışım işkence...
Ne zaman bitecek bu yenilmişliğim, bu acım, bu arafta kalmışlığım bilmiyorum...
Bu acılar bitecek gibi değil...
Ama bir haftadır olan; iyileşme, sağlığıma kavuşup duyabilme isteğim duyduklarımla tuzla buz oldu...
İçimde şiddetli bir deprem gerçekleşti, Kalbim yine yerle bir...
Hayat yaşadıkların yaşayacaklarının fragmanı dermiş gibi oyunlar oynuyor...
Karşımda bana şok olmuş gibi bakan anne babama diyecek söz bile bulamıyorum, sadece bakıyorum...
Bomboş, hissiz, duygusuz...
Duyduklarım beni değil ama hislerimi öldürdü, her şeye rağmen ışıldamaya çalışan gözlerimi karanlığa gömdü.
Bir kaç dakika yalnızca bomboş bakıp duyduklarımı az da olsa kabullendikten sonra daha fazla burada kalmak, yalanlarıyla yaşamak istemediğim için ne zaman yere düştüğünü bile bilmediğim çantamı alıp hızla evden çıkıyorum...
Her ne kadar annem ve babamın seslenmelerini, her şeyi açıklayabileceklerini söylediklerini duysamda duymazlıktan geliyorum...
Açıklanacak ne kaldıki duyduklarımdan sonra? Sadece yürüyorum hızlı adımlarla, nereye, niçin gittiğimi bilmeden yürüyorum...
Sesler... Var ama yok gibi anlamsız kelimler şu an benim için.
Bu sefer canımı yakan pişmanlık değil, kırgınlık...
Kırıldım bu sefer, hem de ilk ve son aşkım olacak dediğim adam kırdı beni, en güvendiğim dal ben üstündeyken kırıldı...
Kahramanım parçaladı beni; asla geri toplayamayacak şekilde parçaladı, un ufak olmuş her bir parçamı ise rüzgara bıraktı...
Artık rüzgarın insafına kaldı yaşamım...
⭐ ⭐ ⭐ 👼 ⭐ ⭐ ⭐Kaç saattir yürüdüğümü, nasıl geldiğimi bilmiyorum ama ayaklarım beni kabristana getirmişti...
Ölü bedenler, canlı ruhlar dolu kabristan...
Burada ebedi hayata başlamak için ilk adımını atmış insanlarla kendimi çok benzetiyordum aslında...
Onların bedenleri ölüyken ruhu canlıydı; benimse ruhum kaç kez insafsızca öldürülmesine rağmen bedenim dim dik ayaktaydı...
En son ne zaman geldiğimi hatırlamadığım mezarın yanına geldiğimde ne bir his vardı içimde ne de başka bir şey...
Düşünecek hatta pişman olacak kadar bile yer kalmadı içimde...
Mezarın üzerinde açan mor laleleri görünce sonunda duygularım harekete geçti...
Sol gözümden bir damla yaş süzülerek yere düştüğünde mezar taşında, özel olarak morla yazdırdığım ezbere bildiğim o yazıları tekrar okumaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boş Duvar
Fiksi RemajaBenden daha iyilerine layıksın diyorsun ya. Ben de sana soruyorum, senden daha kalpsizi mi var? Beni senden başka bu kadar sevmeyecek birisi mi var? Senden daha kalpsizini bulana kadar tek favorim sensin. söylesene benden başkaları girer hayatına de...