BD:1 BAŞLIYORUZ

647 33 8
                                    

Evet özlüyorum ancak seni değil, eskiden olduğun kişiyi...
✌mrs:psikopat✌

İnsan ancak her şeyini kaybettikten sonra istediğini yapabilir.

Bende bir süre önce her şeyimi kaybettim . Tüm gerçeklerim kocaman bir yalanın içinde kayboldu...

Yaşamak için seçildiğim hayatım geride kaldı...

Çok değil yalnızca bir süre önce hayatım, tüm sevdiklerim ve ben kapkaranlık, korkunç bir zindanda tutsaktık. Zalim ve gaddar bir kralımız vardı bizi yöneten, bize gün yüzü göstermeyen...

Aradan az bir zaman geçti. Birer birer rezil hayatımdan kaçıp gitti tüm sevdiklerim, giderken sevmeyi bilen kalbimi yaktılar; küllerini kuru rüzgarlara bıraktılar.Yani kalbim onlarala uçup gitti...

Zaten, benim hayatım dediğime bakmayın, tüm hayatım da gaddar ve zalim kralın elinde esirdi...

Ama çok sürmedi gaddar kralın saltanatı.

O öldü... Onu ben öldürdüm...

Çünkü artık her şeyimi kaybetmiştim, onun yüzünden elimde avcumda hiç bir şey kalmamıştı.

Kaybedecek hiç bir şeyim yoktu işte tam da bu yüzden istediğim her şeyi yapmakta özgürdüm, öyle de yaptım ...

Önce gaddar kralı öldürdüm daha sonra ise tüm geleceğimi, ruhumu sattım, yeni bir hayat için umudumu sattım, insanlara olan güvenimi çaldırdım...

Ruhum, gaddar kralın sahip olamadığı içinde bir parçada olsa umudu olan ruhum acılara dayanamadı önce o da umudunu kaybetti sonra o da beni terk etti...

Ruhun bile acılara dayanamadı çekip gitti, terk etti, benden, kirli, acı dolu aciz beni terk etti.

İşte o gün yeni bir ben doğdu yanan küllerimden. İçi intikam dolu, içi hırs dolu, kimseyi umursamayan, mutlu bir geleceği bırak bir gelecek vile olduğuna bile inanmayan daha güçlü, daha insafsız bir ben...

İnsafın ne kadar kötü bir şey olduğunu birzat görmüştüm ve tüm acıma duygularından men etmiştim yeni beni...

İnsanlara güvenmemeye, gerekirse öldürdüğü gaddar kral kadar acımasız olmaya yemin etmişti yeni ben...

Bir de benim bu hale gelmemde ki insanlar var onlar ne mi yaptı. Yeni beni görünce korktular, kendimde kayboşmuş, acıda kavrularak büyümüş benden korktular...

Ben her ne kadar onlarsan uzak kalsam da onlar asla vazgeçmedi, benim kendimde kaybolduğumu göremeyecek kadar kördüler bu yüzden sürekli gölge ettiler bana...

👑👑👑👑👑

Telefonumun çalan sesiyle kafamı, gömdüğüm kağıtlardan kaldırdım. Arayan Yamandı. Telefonu açar açmaz :

- "Hayırlı olsun kardeşim yine okuldan atılmışsın." dedi.

O da diğerleri gibi iyi biliyordu gittiğim okulda en fazla bir kaç ay kalabileceğimi...

Okulu günahım kadar sevmediğim için umursamazdım okuldan atılmayı gelecekten sıkıntı duyan biri hiç değildim zaten. Bu yüzden sakince :

- " Aynen kardeşim artık aynı okuldayız. " dedim. Bunun üzerine Yaman gülerek :

- " Ares ben bilmezmiyim seni en fazla bir yada iki ay kalır bizim okuldan da atılırsın. Sahi kaç ay kalmayı planlıyosun bizim okulda? " dedi. Bende kısaca

- "Sizin okulda mezun olacağım kardeşim" deyip kapadım telefonu. Yaman belki de güvendiğim sayılı kişilerden olsa da boş yere uzatmaya gerek yoktu...

Aşşağı kata inip tek gerçeğim, biricik kadınım olan dadımın iki yanağına da birer öpücük kondurup, kapının yanındaki boy aynasından kendime baktım.

Saçlarım her zaman ki doğal dağınıklığındaydı, bir de onları düzeltmekle uğraşmamıştım.

Yüz ifadem her zamanki gibi soğuk, ve acımasızdı, üstüme giydiklerim her zamanki gibi siyahtı...

Kısacası ben bugün de her zaman ki bendim...

Dışarı çıkarken üstüme deri montumu aldım. Çünkü Ekim aylarının sonlarındaydık ve hava iyiden iyiye soğumaya başlamıştı...

Dışarı çıktığımda ıssız ve sessiz karanlıkta yürümeye başladım.

Geceleri severdim geceleri gündüzlerden daha çok severdim...

Çünkü biliyordum ki biliyordum ki gece ve karanlık bana hep sadık kalacak, acımı öfkemi gözlerimdeki intikam hırsını saklayacal, öldürme arzumu gizleyecekti...

Ama gündüz bunların hiç birini yapamazdı çünkü Güneş o kesinlikle ispiyoncu bir sürtüktü...

Beni en ufak bir açığınızda yerle bir ederdi...

Böyle düşünürken aklıma çocukluğum, şimdi dostum olan geceden, karanlıktan korkum geldi, ardından şu şarkı sözleri düştü dudaklarımdan:

Korkmuyorum artık senden gece

Korkmuyorum hiç karanlık

Üzerime gel gel istersen,

Sar beni ben kaçıp gitmem...

Korkmuyorum senden yalnızlık

Korkmuyorum hiç korkmuyorum

Yüreğime vur vur istersen

Kalmadı hiç kaçıp gitmem

Sokaklarda yanımda dolaşan yağmur

Geceleri baş ucumda duran yağmur

Avucumda ellerin yerine yağmur

Vur yüzüme, vur yüzüme

Saçlarımda nefesin yerine yağmur

Dudağımda dudağın yerine yağmur

Gökyüzünde çaresizliğimi yağmur

Vur yüzüme hadi vur yüzüme...

Evet artık hiç bir şeyden korkum kalmamıştı, artık korkan değil korkulması gereken kişiydim...

Artık önünde korkuyla titrediğim biti yoktu artık korkuyla titreyen ben değildim, artık güçsüz ve korkak olan bana acı çektirenlerdi!!!

✌Gelecek bölüme davetlisiniz

Boş DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin