Destan On Dördüncü Bölüm Kısa Part Birleşimleri Bir

108 6 0
                                    

Akkız

Çolpan Han bir hışımla çadırdan çıktığında farkettim gözyaşlarımın akmaya başladığını... Bugüne kadar nasıl da körmüşüm... Bana analık eden kadına ben... Neler ettim neler dedim... Suçlardım onu. Canının yandığını hiç düşünmedim. Vücudundaki yaralar... Sinirlerim boşalıyor, kendimi tutamıyorum. Ben nasıl bu kadar vefasız olabilirim? Batuga',ya döndüğümde onun da benden farklı durumda olmadığını anladım. Güçlü olmalıyım. Ben pençeyim!

-Bilir misin Akkız?

Gözyaşlarımı silip sesimi toparlanmaya çalıştım.

-Neyi?

-Ben hep teyzemi bekledim... Beni gelir alır burada komaz dedim. Gelmedikçe teyzemden nefret etmeye başladım. Kızdım hatta çok kırıldım. Onun ne durumda olduğunu hiç düşünmedim. Aklıma gelmedi bile!

Batuga... Ağlamaya başladı. Ne yapmalıyım? Ona sıkı sıkı sarıldım. Biraz sakinleşmesine izin verdim. Hem de çift başlı kurttan güç alarak kendime de geldim. Ayrıldık. Ufak bir sessizlik sonrası araya girdim.

-Neydersek edelim geçmişi değiştiremeyiz. Yarın... Dağ'ın kızlarını kurtardıktan sonra konuşalım Çolpan Han'la.
Barışalım.

Alpagu

Akşam oldu. Yemeği Batuga getirdi. İşte fırsat! Üstüne gidip oğlumu tanımalıyım. İçinde çapulcu mu var yoksa han mı? Plana uyup üzerine gittiğimde öğrendiğim tek şey sarayda daha fazla hain olduğu... Batuga... Haklı mı? Sarayında bana sadık olmayan mi var? Yoksa beni şüpheden delirtmek mi ister? Kimler bana ihanet eder? Düşünesin Alpagu. Düşünesin...

Düşünüp durdum sabaha kadar. Kim bana ihanet edebilir? Bir cevap bulamasam da Kırçiçek ve Temur'dan şüphelendim. Saraya dönünce bu ikisini takipe almalıyım. Danışata da aynı fikirde. Ona da dediğim gibi koyun olmamalıyız. Hah! Kuzubeg geldi. Yanında da Vargı var. O da hain olabilir. Yaman yavuklusunun çadırından çıkıp Dağlı kızlara baktı.

-Hey! Sen? Sen Dağlı değilsin.

-Beni beni dağlı sanıp götürdüler. Ben de sesimi çıkarmadım.

-Öyle mi? Kuşak? Kuşağın nerede o vakit?

Bu kız Dağlı değil, casus. Bunu nasıl yaparlar?! Hayatımı riske nasıl atarlar! Saraya gittiğim vakit bunu edenden hesap soracam!

-Atlar zehirlenmiş!

-Bu altınlar sahte!

Akkız ve Batuga'nın sesini duyunca şoka girdim. Ne demek atlar zehirli, ne demek altınlar sahte?! Bu kimin işi?!

-Silahlar çekildiğinde, etrafı saran bir yığın çapulcu olduğunu farkettim. Batuga bu kadar adamı nerden bulabilir?! Sadık bildiğim kaç hain var?!

Başka Bir Evrende Elif Haliyle DestanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin