26

382 22 9
                                    

Hellü! Oy verip okuyun pls.

------

Uyandığımda herkesin hâlâ uyuduğunu farkettim. Güneş yeni yeni doğuyordu, ilk defa üşenmeyip balkona çıktım, etrafta binalar olsa da çok az bir açıklıktan güneşin doğuşunu izlemeye karar verdim. Bir süre sonra yanıma Melih geldi, onun da benimle aynı amaç için geldiğini kollarını balkon demirlerine yaslayıp ileri bakıyor olmasından anladım.

"İlk defa gün doğumu izliyorum." dedim fısıldayarak.

"İlk defa seninle gün doğumu izliyorum." dedi.

Onunla ilkleri paylaşmak o kadar mutluluk vericiydi ki. Aldığım nefesler bile en verimli nefeslerimdi, onunlayken.

Bana döndü, gözlerime baktı. Hemen sonra yere baktı, emin değil gibi görünüyordu. En sonunda dudaklarıma ilişti gözleri. Hafif bir rüzgar esti, tenimde gezindi.

Sağ elini boynuma koydu yavaşça, o kadar nazikti ki, eğildi ve bir öpücük kondurdu dudaklarıma. Utançla gözlerimi kapadım, yanaklarımın yandığını hissedebiliyordum, ellerimi ne yapsam bilemedim ve boynuna sarıldım.

Geri çekildiğinde arkamı dönüp gitmekle, kalıp ne söyleyeceğini dinlemek arasında gidip geliyordum.

Elini ensesine götürüp konuşmaya başladı "Hayalimdi."

"Ne hayalindi?"

"Sevdiğim kızı, ona aşık olduğum günün yıl dönümünde, gün doğarken öpmek."

Şaşırdım, beni iki yıl önce bugün sevmeye başlamıştı. Bunu öğrenmek, ve böyle bir an'a denk gelmek. Hepsi kader miydi, yoksa tesadüf mü?

Güldüm ve ona sım sıkı sarıldım. Ve ardından bana bir soru yöneltti.

"Seni sevmeye başladığımdan bu yana iki yıl geçti. Biz bu iki yılın sadece 3 aydan daha az bir kısmında görüştük. Seni gördüğümde de, beni bildiğinde de, her zaman kalbim senin için attı. Sen benim kar tanemsin... Biliyorsun değil mi, adının anlamı kar tanesi ve kar tanelerinin hiçbiri birbirine benzemez. Dışarda bir sürü kız var ama hiçbiri bir sen değil be yavrum. Eğer sen de bana karşı bir şeyler hissediyorsan, lütfen benimle Romeo'nun Juliet'i, Kerem'in Aslı'sı, Mecnun'un Leyla'sı, Melih'in Berfu'su olur musun? Sana artık özgürce sevgilim diyebilir miyim?"

Dedikleri karşısında epey etkilenmiştim ve hemen cevap vermek için can atıyordum. Bana şimdiye dek direkt sormadığı için fakat yine de sevgili gibi olduğumuz için garip hissettim. Şimdi bekletmek istemiyor ve aramızdaki büyünün zaman girdabında yok olmasını da istemiyordum.

"Eğer sana 'hayır' dersem Leyla ve Mecnun gibi imkansız bir aşkın hikayesinde karakterler olabiliriz. Ama ben sana evet diyorum."

"Ne?"

"Evet bana özgürce, dilediğin gibi sevgilim diyebilirsin."

Bana sarıldı ve balkonda olduğumuzu unutup az kalsın kucağın döndürecekti, balkondan düşebilirim sonuçta ve imkansız aşkın hikayesi yazılır burada.

Odaya geri dönüp tekrar uyuduk, tıpkı su samurları gibi el ele uyuduk bu sefer.
İki aşık su samuru...

⏳⏳⌛

Umut'a çarpan motorsikletle ilgili bir gelişme var mı diye karakola geldik. Umut'u da ifade vermesi için bir kez daha çağırmışlardı zaten.

Sıkıntıyla oturduğum karakol koridorundaki sandalyede bekliyordum, beklerken bir bildirim sesi duydum kalabalığın gürültüsü ve susmayan telefonlara rağmen.

Möhkemmel Bir Sevda | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin