chapter two: yellow person - final

12.9K 941 426
                                    

yellow person:
they are the person who saved you. they are your hero, your reason for living. they make you so happy beyond words can express. they are your twin flame or your soulmate. your everything.

[you and me by you+me]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[you and me by you+me]

Hayatın bir karmaşa ve kaostan ibaret olduğunu; hayatınıza dinginliğin sağladığı neşeyi, sevgiyle doğan emeğin getirdiği huzuru ve yalnızlığı giderecek kahverengi gözlerin hissettirdiklerini tadınca fark edebiliyordunuz. Kendi kalp atışlarınızın yanına, başka birinin kalp atışları eklendiğinde ve onun kalp atışlarıyla bir olana kadar nefes almaya başladığınızda anca anlıyordunuz.

Jungkook, bununla oldukça geç ve zamansız tanışan biriydi. Hayatının bir düzen içinde yürüdüğünü düşünüyordu fakat başka birinin ruhu, gözünün önünde dolanmaya başladığında ruhunun onun etkisine kapılıp duraksaması ve hiç tatmadığı hisleri yaşaması şaşırtırken bir anda kendini ona doğru sürüklenirken bulması tokat gibi çarpmıştı yüzüne. Ansızın hayatına girip coşkuyla savrulan ruhunun dinginliğe kavuşmasına sebep olurken bir şeylerin tamamen değişeceğini de adı gibi biliyordu zira artık sadece onun için nefes alıyor, kalp atışlarının onunkiyle uyumlu olması için uğraşıyordu.

Hissedilen her duyguyu anlatma amacıyla konuşmaya başladığında bile, hiçbir şeyi kelimelerle açıklayamayacağını fark ettiğinde anlayabilmişti; aşık olmanın ve çok fazla hissetmenin ne demek olduğunu. Her şeyin yetersiz kaldığını, en ufak şeyde aklına düştüğünü, küçük bir ifade değişikliğinde kalbinin dolup taştığını, gülüşlerine tüm ömrünü sığdırabildiğini ve tanımlayamadığı birçok hissin en kuvvetli halini tattığında anlamıştı.

Dinlenecek bir yer bulma tutkusuyla amansızca sığındığı kahverenginin en güzel tonuna sahiplik yapan bu gözler; onsuz hayatının sadece bir koşuşturmaca ve telaştan meydana geldiğini kanıtlayabilir, heyecanlandıracak şeylerin yanı sıra; mutluluğun en güzel hallerini iliklerine kadar hissetmesini sağlayabilirdi.

Bazen kendine hayret ediyordu zira koca bir dünyayı dolaşmış, küçücük bir bedende bulmuştu evini. Taehyung, sıcacıktı. Bahar gibi gözlerinde her zaman yazı yaşatır, gülümsemeleriyle sarılırdı. Ona her baktığında yıllarca beklemesine, sabırla fakat bir o kadar da hızla yaşamasına değdiğini düşünüyordu. Yanında şarkılar mırıldanarak, hafifçe sekerek yürüyen ve hiçbir şey yapmadığı halde ruhuna sıkı sıkı sarılan omega, birçok şeyin kanıtıydı.

Keşkelere ve belkilere tutanan bir adamdı Jungkook, işkolik hayatında önceliklerini her zaman keşkelere veren biriydi fakat hayatına keşkeleri bir kenara bırakmasına sebep olan biri girdiğinde bir zamanlar sıkı sıkı tutunduğu belkileri aklına bile gelmiyordu. Onunlayken katı kurallarının ve hayatı boyunca boğazına yapışan keşkelerin hepsi değişiyordu; kendisine yönerge olarak belirlediği yollar sapıyor, tahmin bile edemeyeceği kadar güzel köşelere çıkıyordu. Karşılaştığı her kapıdan korkmadan geçiyor, tüm benliğiyle omeganın attığı adımlara güveniyordu.

twin flamesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin