Jungkook sırıtarak ve elindeki dosyayı sallayarak şubeye doğru yürümeye başladığında içinde anlam veremediği bir his büyümeye başlamıştı. Raporu gerçekten yazdığına ve onu vermek için buraya kadar geldiğine kendisi bile inanamıyordu. Böyle işleri, bir takım lideri olarak, yapmazdı fakat içinden gelen yapma isteğini bastıracak bir şey veyahut sunacak bir bahane bulamadı. Raporu omega istediği için yazmıştı, bunun arkasına sığınabilirdi ama buraya kadar getirme sebebini kendisi de bilmiyordu.
'Gözümüz gönlümüz açılacak işte, fena mı?'
"Sen sus gerizekalı delta. Zaten her şey senin yüzünden." kendi kendine gözlerini devirdi ve boştaki elini bacaklarını tamamen saran kot pantolonuna sıkıştırdı. Tahmin ettiği gibi, o günden sonra deltası banka müdürüyle kafayı tamamen bozmuştu. Arada sırada Jungkook'u bu yüzden sıkıyor, sadece birkaç dakika gördüğü bir omega yüzünden saatlerce konuşuyordu.
'Adını öğrenmeyi unutma.'
"Ne yapacağımı söyleme." derken bile adını bilmemek içine dert olmuştu. Bu ayrıntıyı kaçırdığı için ve Namjoon'a bunu sormayı ihmal ettiği için canı ayrıca sıkılıyordu ama raporu okurken müdürün yüz ifadesini düşündükçe bir anda keyfi yerine geliyor, kendi kendine gülmek istiyordu. Üstelik bu sabah uykularında yakalanan hırsızlar, bir başarının daha gururunu ona yaşatırken güzel haberi, güzel omegaya ilk kendisi vermek istemişti.
Jungkook her zaman yaptığı işleri en iyi şekilde yürütmeyi bilirdi ama rapor kesinlikle bilmediği yerden gelmişti. Keyfine göre hazırladığı raporun, müdürün istediği türden bir rapor olmadığının farkındaydı ama bu zaten umrunda değildi, sonuçta işin eğlencesi buradaydı ve bütün amacı müdürle uğraşmaktı.
Şubenin dönen kapısından geçip içeri adımladığında ölüm sessizliğinde olan mekan kaşlarının çatılmasına sebep oldu. Birkaç saniye etrafını ve düşündüğünden büyük olan şubeyi inceledi.
'Çalıştığı yer güzelmiş, yakışır.'
Deltasına içten içe katılırken bir betanın koşturarak ona doğru geldiğini hissettiğinde bu, dikkatini oraya yöneltmesine sebep olurken aynı anda betanın gülümseyerek önünde durması ve onu selamlaması bir oldu.
"Hoşgeldiniz," Chayeon çekingen bir ses tonuyla konuşmaya başladığında, karşısında duran ve oldukça güçlü görünen bu adamın Taehyung ile konuşmak için gelen başka bir müşteri olmasından korkuyordu. Birçok müşterinin hakaretlerine maruz kalan Taehyung'un canı yeterince sıkılmıştı ve Chayeon onun için oldukça üzülüyordu.
"Size nasıl yardımcı olabilirim?"
Jungkook kısa bir süreliğine bakışlarını ondan çekip tekrar hızla etrafını inceledi ve derin bir nefes aldı. "Hesap açmak istiyordum." dedi bakışlarını oldukça şaşkın görünen betaya yönelterek. "Nasıl yani?" deltanın kaşları istemsizce havalanırken Chayeon gergin bir şekilde güldü. "Demek istediğim, tabii... Size yardımcı olalım."
Korkuyordu, olayların çoktan hallolduğunu ve sistemlerinin düzelmeye başladığını bilmediğinden korkuyordu. Bunu Taehyung'a sorması gerektiğini düşünürken Jungkook'u sağ tarafta kalan etrafı camdan olan küçük bir ofise yöneltti.
Jungkook olan biten her şeyin farkında olduğundan betanın garip hallerini umursamadı, düşündüğü zaman hak verebiliyordu. Bu iş için bu kadar uğraşma sebeplerinden biriydi bu, istemsizce hiç tanımadığı ve sadece bir kere gördüğü çaresiz müdüre yardım etmek istemişti. Zaman kaybetmeden masanın önündeki koltuklardan birinde yerini aldı. "Size yardımcı olacak birini hemen göndereceğim." Jungkook kafasını salladı ve oturduğu yerde yayılarak bacak bacak üstüne attı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
twin flames
Fiksi Penggemarher şeyin bir sebebi var, bir soygunun bile. omegaverse, delta jjk & omega kth. ! 10.03.2022