set me on fire

16.9K 1.6K 2.2K
                                    

şimdi. arkadaşlar. buralara bir şey yazmayı sevmiyorum ama bu bölümü yazarken gerçekten çok zorlandım... üstelik fazla beğenmedim ama daha fazla beklemeyin diye yayınlıyorum... beklentilerinizi yükseltmeden okuyun yani :]

5946 kelime... üç yıl boyunca bölüm falan beklemeyin benden diyormuşum 😃💀 şaka.

ama yorum yapmazsanız gerçekten bölüm gelmeyecek diye de sizi tehdit edip aradan çekiliyorum ( )

umarım okurken keyif alırsınız

umarım okurken keyif alırsınız ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Taehyung sıkıntıyla nefesini dışarı bıraktı. Günlerce deli gibi ağlayan, evden çıkmayı reddeden o değilmiş gibi bir partinin tam ortasında, sadece dans eden ve oldukça eğlenen insanları izliyordu.

Yüksek müzik ve Hoseok'un ona gösterip durduğu her şey biraz da olsa aklını dağıtmasına yardımcı olurken her şey aklına geldikçe onu rahatsız eden, bir türlü görmezlikten gelemediği bir his içine doluyordu. Ondan uzak kaldığı her gün daha da hassaslaşmasına sebep olmuştu, her şey onu rahatsız ediyordu.

Jungkook'un dediği her şey hala zihninde yankılanıyor, hayatına devam etmesini zorlaştırıyordu. Mandalina yemesi için evine aldığı gün, hiçbir şey demeden birkaç mandalina yemesini ve sonra da alnından öperek teşekkür edip gitmesini beklememişti. Sebebini merak ediyordu, sonunda yüz yüze gelmelerine rağmen neden hiçbir şey demediğini bilmek istiyordu.

O anda hiçbir şey olmamış gibi, hayatında her şey yolundaymış gibi yapıyordu ama düşünceleri içindeki sıkıntının git gide artmasına sebep oluyor, görmezlikten gelmeyi zorlaştırıyordu. Jungkook'u kendi içinde çoktan affetmişti fakat her şeyin berbat olduğunu düşünmeden edemiyordu. Bir şeyleri iyileştirmek, eskisine döndürmek zor geliyordu. Ona karşı nasıl adım atacağını ise hiç bilmiyordu.

Yanındaki Hoseok onu dürtünce ona döndü. "Ne düşünüyorsun yine?" gözlerini devirdi, burada olma sebebi olan en yakın arkadaşına tip tip bakmaya başladı. "Buradan kaçmanın yollarını düşünüyordum." dedi dil çıkararak. Hoseok karşılığında sadece gülünce gözlerini devirdi.

Hoseok'un ona olan bakışlarını kaçırmıştı. Taehyung'u zorla buraya sürüklemesine rağmen bu fikrin ne kadar iyi olduğunu hala bilmiyordu. Taehyung için endişelenip yanında kaldığı gecelerde, omeganın kapısına istisnasız her gün dayanan Jungkook'un dediği şeylerin birçoğunu duymuştu. Onu dinlemesi için omegaya yalvarışlarına, kendi kendine bir şeyler anlatmasına, ağlamasına ve bütün gece evin önünde arabanın içinde uyumasına birinci elden şahitlik etmişti.

Deltanın mahvolduğunu görebiliyordu fakat gözünden sakındığı arkadaşını bu kadar üzdüğü için, tüm gece uyumayıp pencereden siyah arabayı izlettiği için bir tarafı ona sinir oluyordu. Sırf ikisini aynı ortama sokabilmek için durduk yere bir parti düzenlemeyi ve Taehyung'u buraya sürüklemeyi ise kendinden beklemiyordu.

twin flamesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin