16.Bölüm|ÖRTÜLEN CİNAYET

2.3K 47 7
                                    

Oy verip bol bol yorum yapmayı unutmayın!

İyi okumalar su perileri🧚‍♂️🧚‍♀️

🎼Bengü Beker:Sana Yıldızları Ödediğimden
🎼Nova Norda: Aşka Çarem Yok

16.BÖLÜM|ÖRTÜLEN CİNAYET

Ali Demirkıran

Derler ki, sevdiğini kaybedince, insanın yüreğinde kırk mum yanarmış. Sonra her geçen günde mumlardan biri sönermiş. En sonunda geriye bir mum kalırmış. O tek mum, yaşam boyu sönmezmiş, insan ölünceye dek içinde yanarmış…

Ama zaman geçtikçe acı uslanır, akıllanır, bilgeleşir; hüzne dönüşür; yara kapanırmış; ama, inceden inceye sızlarmış.

Ama geçen günlere rağmen acı gittikçe daha da harlanarak yakıyordu bazı yürekleri.

Ali'nin hissettiği buydu. Keskin bir sızı vardı daha içerilerde ama yüzeyde ki alevlerde halen daha ilk günkü gibi yanıyordu.

Canının acısına daha fazla dayanamıyordu ama alması gereken bir intikam varken ölemezdi, ölmemeliydi... Zeynep'e bunu yapandan intikamını alacaktı.

En kötüsüyse Zeynep'e bunu yapanın bir yerde yine kendisinin olmasıydı. Bunu düşündükçe daha da çıldırıyordu.

Önünde duran boks torbasına bir yumruk daha indirdi Ali. 20 gün olmuştu...Canından canı çekilip alılalı 20 gün olmuştu. Her gün daha da ağır geçiyordu zaman. 20 gün 20 yıldan uzun geliyordu.

Yumruklarını torbaya atmaya devam etti. Eline sardığı sargıdan dışarıya taşan kan torbaya bulaştı. En sonunda torba patlayınca içinde ki kumlar açılan yarıktan dışarıya süzüldü.

Son kaldırdığı yumruğunu boşalan torbaya geçirip geriye attı adımlarını. Ellerinde ki sargıları açıp kenara attı.

Kana bulanan elini umursamadan göğsüne götürdü. Orda göğsünün üzerinde Zeynep vardı. Zeynep'in dalgalanan sarı saçları parlayan mavi gözleri vardı. Onu ilk gördüğü gün üzerinde ki pembe pijamalı paytak hali vardı. Zeynep'i kalbinin üzerine mürekkeple işlemişti.

Elinde ki kan dövmeye bulaştığında hızla elini geri çekti. Bir kere daha onu kana bulamaktan çekiniyordu.

"Ne o? Kendini yeniden eski yaşamına adamaya mı karar verdin doktor?" Başını sesin geldiği yöne çevirdi. "Ama neşter tutan o elllere yeniden bıçaklar yarar mı bilemedim?"

Boş salonun kapısından içeri giren Ayaz üzerinde ki ceketi çıkarıp eskimeye yüz tutmuş seyirci koltuklarına bıraktı. Ali'ye doğru yürürken gözü diğer köşeye fırlatılan ve patlayan kum torbalarına kaydı.

"Nerden buldun beni?" Bu soruyu sormaktan da sıkılmıştı. Yalnız kalabileceği yerlere kaçıyordu ama peşinden gelen üçlüyü durduramıyordu.

"Cemre bu dediğini duymasın, bir telefon sinyali de mi takip edemeyeceğim diye tepinir tepende."

Ali uykusuzluktan kırmızıya dönen gözlerini yerden kaldırdı. Daha fazla onu taşımak istemeyen bacaklarını duvar dibine yöneltti. Sırtını duvara vererek çöktü.

KARANLIK(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin