"Karımı kendi evimde, yanımda ve yatağımda görmek istiyorum. O sikik kağıda imzayı atarken bütün bunların hepsini zaten kabul etmişken şimdi bu yaptıkların ne?" Ağzım aralık ona bakakalmıştım. İşin bu tarafını hiç düşünmemiştim ki ben!
🌛🌚🌜
Evlen...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Medya: Ayaz Kaplan
🎼Seksendört: Anlayamazsın 🎼A.b.e.a: Crimson Lady 🎼Bigbang: Bae Bae
2.BÖLÜM|BOŞLUK
Karanlık!
Yine ve her zaman olduğu gibi karanlığın içindeydim. Zihnimde olan bu karanlıktan kurtulmak için göz kapaklarımı araladım. Bu sefer o karanlık odada değildim. Etraf karanlıktı ama o odada ki gibi değildi. Neon ışıklar yanıyordu odada. Kendime gelene kadar kendime zaman tanıdım. Gözlerimi kapatınca zihnime son olanlar doldu yine. Doğru ya ben en son o adamların elindeydim. Beni karanlık bir odaya kapatmışlardı ama şimdi rahat bir yatağın üzerindeydim ve oda karanlık olmasın diye led ışıklar yanmıştı. Başımı yan tarafa çevirip camdan bakınca gece olduğunu anladım.
Yatakta doğrulup etrafı inceledim. Camın yanında içeriye açılan bir bölme vardı, kapı kullanmak yerine odanın duvarını kıvrımlı yaparak içinin görünmesi engellenmişti. Duvarın yanında duran kitaplık ve küçük masa vardı. Odanın sol tarafında ise banyoya açılan kapı ve ikili koltuk vardı, önünde duran küçük bir sehpa vardı. Burası onlardan birinin odasıydı. Yataktan kalkmak yerine başlığına sırtımı dayadım, dizlerimi kendime çekip kollarımı etrafına sardım. Çenemi dizlerimin üzerine koyduğum sırada kapıdan kilit sesi geldi. Gözlerim yeşillinin gözleriyle kesişti. İçeriye girip ışıkları yaktı önce, beyaz ışıklar yüzünden gözlerim kısıldı. Üzerinde siyah takım elbise vardı. Saçları özenle taranmıştı. Yeşilli bana doğru gelip yatağın kenarına oturdu. Burnuma parfüm kokusu doldu.
"Uyanmışsın Sena," dedi bana bakarken. İsmimi de öğrenmişti pislik mafya bozuntusu. Sahi bunlar mafya mıydı?
"Konuşmayacak mısın benimle?" Cevap vermek yerine onu öylece izlemeye devam ettim. "Hani biz beraber savaşmıştık, samimiyiz sanıyordum," dedi bu sefer de dalga geçerek. Zorla gel ağzımın ortasına çak diyordu. Ağzının ortasına doğru çakmaktan daha farklı şeyler yapabiliriz Sena.
"Peki, konuşma. Oysa ben buraya seni Zeynep'le konuşturmak için gelmiştim." Ayağa kalkıp arkasını döndü. Cidden beni Zeynep'le konuşturur muydu? Kafayı yemiş olmalıydı benim kardeşim. Onun daha fazla uzaklaşmasına izin vermeden yataktan kalkmadan doğrulup kolunu tuttum. Bu yaptığım doğru muydu bilmiyordum ama durdu ve bana döndü.
"Bunu yapar mısın gerçekten? Zeynep beni merak etmiştir, ve biraz daha bana ulaşamazsa eminim polise gider." Ve o polise giderse bu adamlar ona zarar verebilirdi. "En azından onunla konuşursam bunu engellerim, hem bu sizin de işinize gelir." Ayaz ne düşünüyordu bilmiyordum ama yeniden yanıma oturdu. Kolunu halen daha tuttuğumu onun elime bakan gözleri sayesinde fark edince elimi hemen çektim.
"Bunu neden söylüyorsun? Eğer polise giderse kurtulmak için bir şansın olurdu ve sen bunu kendin yok ediyorsun. Neden?" Bu sefer anlamaz bakışlar atan oydu. Omuz silktim.
