Korku içinde nefes nefese kalmış bir şekilde uyandım. Hala rüyanın etkisindeydim. Doruk ne alakaydı hiç anlayamamıştım. Elimi yüzümü yıkayıp sofraya oturdum. Az uz bir şeyler atıştırıp okula doğru yola çıktım. İçimde hala bir korku vardı. Bu rüya beni çok korkutmuştu sanırım.
Okula vardığımda Rüzgar gülerek yanıma yaklaştı. "Sana güzel bir haberim var Lâl. Tolga okuldan atılmış" Son cümle kulağımda yankılandı. Nasıl yani Tolga okuldan atılmış miydi? Bu demek oluyordu ki bir daha bana zarar vermeye çalışamayacaktı. Sevinçle Rüzgar'a sımsıkı sarıldım. O da aynı şekilde bana sarıldı. Beraber sınıfa doğru yürüdük. Gerçekten çok mutluydum. On dakika sonra zilin çalmasıyla hoca içeriye yanında bir kızla girdi.
"Günaydın gençler. Sınıfımıza yeni bir arkadaşınız geldi. C sınıfından geldi buraya. Tanıyanınız vardır zaten" diyerek sözlerini tamamladı. Hocanın yanındaki kızı gözüm bir yerden ısırıyordu sanırım. Aaa evet Doruk ile tartışırken görmüştüm bu kızı. Sarı, uzun saçları ile güzel bir kızdı. Adı da sanırım... Defne!" Defne idi bu kızın ismi. Doruk seslenirken duymuştum. Doruk'un yüzüne baktığımda biraz bozulmuş gibiydi. Ne gibi bir bağları vardı acaba Defne ile? Teneffüste sorsam saçma mı olurdu acaba? Kafamda deli sorular vardı bir sürü. En iyisi sorayım dedim kendi kendime.
Çok geçmeden zil çaldı ve hemen soluğu Doruk'un yanında aldım. "Merhaba Doruk. Sana bir şey sorabilir miyim?" diye başladım konuşmaya.
"Tabi ki buyur" diyerek nazikçe cevap verdi Doruk.
"Bana sormak düşer mi bilmiyorum ama Defne ile geçen kavga ettiğinizi gördüm ve bugün de Defne sınıfımıza gelince biraz üzgündün. Aranızda bir sorun mu var? Cevaplamak zorunda değilsin. Yanlış bir soru sorduysam da özür dilerim" diyerek cümlemi tamamladım.
"Hayır hayır problem değil. Defne benim eski sevgilim. Beni hala sevdiğini söylüyor ama ben onu sevmiyorum. Beni zorlaması yüzünden arada tartıştığımız oluyor. Çok dikkatlisin bakıyorum" diyerek sırıttı. Yüzüm kızarmıştı. Bir şey diyemedim.
"Eee sen ne yapıyorsun? Tolga da okuldan atıldığına göre senden mutlusu yoktur şimdi" diyerek konuşmayı sürdürdü.
"Evet öyle oldu" diyerek yanıtladım onu.
"Bana hala anlatmadın aranızda ne olduğunu. Hatta üstüne bir de beni tersledin. Anlayamadım açıkçası" diyerek şaşkınlığını dile getirdi.
"Özür dilerim biraz sert davrandım o gün sana. Tolga benim eski sevgilimdi. Takıntılıydı bana ama çok şükür ki kurtuldum ondan. Umarım bir daha beni rahatsız etmeye çalışmaz" diyerek yanıtladım Doruk'u.
"Anlıyorum. Sanırım aynı kaderi yaşıyoruz" diyerek güldü.
"Bir sıkıntı olursa yanıma gelebilirsin" diyerek devam ettirdi konuşmasını. "Tamam" diyerek gülümsedim.
"Bu arada Rüzgar ile çok yakınsınız gözümden kaçmış değil" diyerek gözlerime baktı.
"İyi birisi gerçekten Rüzgar. İyi bir arkadaş olduğunu düşünüyorum" diye yanıtladım.
Biraz bozulmuş bir hali vardı. Tam bir şey diyecekti ki "Neyse boş ver" diyerek yanımdan uzaklaştı.
Neden böyle bir şey yapmıştı anlamamıştım. Ben de onun arkasından yürüyerek sınıfa doğru yol aldım. Doruk acaba Rüzgar ile iyi anlaşmamızı kıskanmış miydi? Yok canım daha neler? Beni neden kıskanacaktı ki Doruk? Kafamda yine bir sürü soru vardı. Sınıfa girdiğimde başladı her şey. Zaten olaysız bir günüm yoktu benim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUYGULARIN RENGİ
Teen FictionLâl, annesi ve babası olmayan teyzesiyle yaşayan bir kızdı. Teyzesi bir karar alıp İzmir'e taşınmalarını istemişti. Yeni bir yer demek yeni bir okul demekti. Lâl okuluna orada devam edecekti. Lâl'in hayatı boyunca pek arkadaşı olmamıştı. Hep yalnızd...