E26

33.6K 1.5K 1.4K
                                    

Yazar can çekişirken bölüm yazamaz ya dediler... dedim yazabilirim ve buradayım.

Arka plandaki işler, adı batacak olan yks, özel hayat, rahatsızlık süreci, benim yeni kurgu yayınlamak için can atan diğer yanım, ve buna rağmen öncelikle tamamlanmış bir kurguya sahip olmayı amaçlayan ben deniz Beliz, fırtınalı bir yazın ambiyansından yararlanarak geldim.

Bana darılmayın, fakat darılırsanız da, anlarım bu sizin hakkınız. Sizi seviyorum, sahip olduğum en kıymetli ortamdaşlarım.

Keyifli Okumalar. 🧘🏻‍♀️

Selin - Asi

Yağız Dağdeviren işittiklerinin şokunu atlattıktan hemen sonra, bir boncuk gibi dizilen diğer üçlünün önünde bir sağ bir sola doğru mekik dokuyordu. Gerilen ensesini ovalıyor, arada bir dağınık saçlarını karıştırıyor, çenesindeki sakalları ovuşturuyor ve ziyadesiyle Tuğrul'un telefonuna el koymasıyla karşı taraftan gelecek olan bildirimi bekliyordu.

Düşünceleydi ve inanılmaz bir biçimde öfke duyuyordu.

Düşmanının kızı, en yakın arkadaşının karısı olamazdı! Her şeye bir biçimde katlanırdı fakat buna tahammülü yoktu. Düşündükçe çıldırıyordu. Şerefini siktiği komite üyelerinin başını çeken Zeki Aydın'ın olduğu besbelli bu işin altından, çok büyük bir kumpas çıkabilirdi. Tetikte olmalıydı ve onurlu biri olarak bu düşman atağını gerektiği gibi püskürtmeliydi.

"Dursan mı artık?" Diye konuştu Şeyda. Salonda bulunan üç erkeğin gerçeklerden habersiz endişelerini fazlasıyla hissediyordu. "Belli ki karşılık gelmeyecek."

Yağız cevap vermedi. Tehlikeli bir suskunluğa bürünmüştü. Tuğrul hala bornozuyla bekliyordu, hem büyük bir korku hem de heyecan yaşıyordu. Arada bir evliliğinin ne gibi bir karşılığı olacak diye aklından geçirmiyor değildi. Onun yanında ise Alper ve belirli bir yakınlıkta olan Şeyda vardı. Üçüde Yağız'ın herhangi bir çılgınlık yapıp yapmayacağından emin olmayarak yeniçeri askerleri gibi dikilmişlerdi.

"Telefon numarasını iste, kızdan." Dedi Tuğrul, boş boğazlık ederek. "Gönderirse, şöyle düzgün bir şekilde-" Alper Tuğrul'un karın boşluğuna dirsek atarak onu susturmuştu. "Kızı işletelim." Diye lafını değiştirdi. Alper bir kere daha dirsek attı. Suratı bozguna uğramıştı, ne dediğinin farkında bile değildi. "Yani öldürelim diyecektim."

Yağız konuşulan hiçbir kelimeyi işitmiyordu. Sanki etrafında tek bir insan bile kalmamıştı. Eşlem'in meşgul ettiği zihni şimdi de düşmanının kızıyla haşır neşirdi. Acısı tazeyken, acısına tuz basan bu yönetimi ayaklarının altında ezmek istiyordu.

Adımları aniden durdu.

Özlem Aydın'dan gelecek olan bildirimi sonunda almıştı. Tuğrul'un yerine karşı tarafla gireceği diyaloğa odaklanmıştı.

Özlem: Bir şey sormak istiyorum

Tuğrul, çevrimiçi.

Özlem: Eşleştiğinden bahsedecek misin etrafındakilere?

Tuğrul: Etrafımdakilerden kastın ne?

Özlem: Birlikte yaşadığın kişilerden bahsediyorum

Tuğrul: Bu soruyu neden soruyorsun?

Özlem: Hiç

Özlem: Öylesine

Tuğrul: Öylesine?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 02, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EŞLEŞME +18 | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin