(8)

18 4 0
                                    

Heyecanla merdivenleri inerken sevinçten ağlıyordum. Gözlerimden mutluluk göz yaşları dökülürken merdivenleri ikişer bazen üçer üçer iniyordum. Merdiven basamakları bitmek bilmiyordu. Etraf çok karanlıkdı ve şiddetli bir şekilde nem kokusu vardı. Aşağı indiğimde gözlerime inanamıyordum. Sular her yeri kaplıyordu. Belime kadar suyun içerisine batmamak için merdiven basamaklarına çıktım. Hayır. Burası çıkış değildi. Kandırılmıştım. Mutluluk göz yaşlarım hüzüne ve hayal kırıklığına dönüşmüştü. Olduğum yere oturdum ve düşünmeye başladım. İlerlemeye devam edip çıkışı bulmaya devam mı etmeliydim yoksa geldiğim yerden geri dönüp girişi mi bulmalıydım. Biraz düşündükten sonra geri dönmemin daha mantıklı olduğu düşündüm. Hem yerleri önceden gördüğüm için yabancılık çekmezdim. Ayağa kalktım. Merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım. Artık bacaklarımda güç kalmamıştı. Hayal kırıklığı beni ayrı bir yıkıyordu. Onca yol yürüdükten sonra birde merdivenleri çıkmak aşırı zor geliyordu. Sonunda kapıya denk geldim ve kolu çevirdim. Kapı açılmıyordu. Biraz zorladım açılmadı. İyice kapıya abandım. Açılmadı. Kapıyı omzumla ittirdim. Kapıda hareket yoktu. Birisi arkadan kitlemiş olmalıydı. Gerçekten, o çocuk nerdeydi? Neden bir anda kayboldu? Ağlamaya devam ediyordum. Ne yapacağım ben? Neden hala bu aptal rüyadan uyanamıyordum? Yeter artık! Ben bunları hak edecek ne yapmıştım?! İç çektim ve aşağı indim. Mecburen bu su dolu odadan geçmem lazımdı. Umarım yol çok uzun değildir. İyiki küçükken yüzmeyi öğrenmişim. Yoksa buradan çıkmak imkansızın da ötesinde olucaktı.

No ExitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin