No Exit

(9)

Telefonumu yanıma alırsam içine su gireceği için bozulacaktı. Yanıma almam tehlikeli olurdu. Bu yüzden merdiven basamağına bıraktım. O telefonu almak için günlerce bir berber dükkanında çırak olarak çalıştığım akılma geldi. O zamanlar durumumuz pekde iyi sayılmazdı. Bu yüzden istediğim şeyleri almak için çalışmam gerekirdi. Fakat her ne olursa olsun burdan çıkmam lazım. Bu yüzden telefonumu geride bırakmalıydım. Suya ayağımı ilk daldırdığım zaman çokda derin olmadığını fark ettim. Biraz ilerledikten sonra su derinleşti. Hangi yolu seçmeliydim? Önümde üç yol vardı. Sağ taraf sol taraf ve ilerisi. Hiçbir yere sapmadan dümdüz ilerlemeye karar verdim. Böylece eğer kaybolursam geriye dönüp düz devam ederek başlangıca dönebilirdim. Yavaş yavaş ilerlemeye başladım. Su ne çok soğuk ne de çok sıcaktı. Bu yüzden beni rahatsız etmiyordu. Yola devam ederken aklım bir yandan da o çocukdaydı. Nereye gitmiş olabilir? Belki de bensiz yolu bulmaya çalışırken kaybolmuştur? Büyük ihtimalle öyle. Ya da yanımda bu zamana kadar hiç çocuk olmadı ve ben deli ucubenin tekiyim? Her şey olabilir. Bilmiyorum. Tek bildiğim buradan bir an önce çıkmak istediğim.