(16)

14 4 0
                                    

Nefesimi kontrol altına alabildiğimi fark ettiğimde hiç birşey göremiyordum. Kapkaranlıkdı. Gözlerimi açtığımda kendimi bi kaydırağın tepesinde buldum. Bir el omuzumdan tuttu. Elin sahibine bakmak için kafamı çevirdiğimde o çocuğu gördüm. Ardından beni aşağı itti. Kaydıktan sonra kaydırağın tepesine baktım. Çocuk yoktu.

-H-hey! Nerdesin?

-Arkandayım.

Hızla arkamı dönmemle onu görmem bir oldu. Bana gülümseyerek bakıyordu. Ondan bir tane vardı. Onun gerçek ya da sahte olup olmadığını bilmiyordum.

-S-sen gerçek olan mısın?

Ne kadar saçma bir soruydu. Tabi ki de sahte olan bile olsa gerçeğim diyecekti.

-...

Cevap vermiyordu. Sadece suratıma bakıyor gülümsüyordu. Gülümsemesi hiç de içten değildi. Alaycı bir şekilde sırıtıyordu.

-S-sen sen nesin böyle?

-Ben büyüyünce böyle mi olacağım?

-Ha?

Sırıtmaya devam etti. Birkaç saniye sonra kıkırdamaya başladı.

-Ben ne ara bu kadar korkak bir insan oldum?

-N-ne diyorsun?

Söylediklerine anlam veremiyordum. Korku beni içten içe kemirirken doğru düşünmek imkansızdı.

-Seni salak. Hala anlamadın mı?

-N-neyi?

-Sana direk söylemek istemiyorum. Bunu senin anlaman lazım. Hala buradan çıkmak istiyor musun?

-E-vet.

-O zaman beni takip et.

Artık zaman kavramını takip edemiyordum. Burada zaman yok gibi bir şeydi. Normal Dünya' daki gibi değildi. Alsa gece olmuyordu fakat uykum geliyordu. Asla acıkmıyordum ama git gide zayıflıyordum. Sakallarım çıkmıyordu. Tuvaletim gelmiyordu. Bilmiyordum. Ne zamandan beri burada olduğumu bilmiyordum. Ne zamandan beri bu çocukla yürüdüğümü bilmiyordum.

-Daha ne kadar ilerleyeceğiz?

-İlerideki kırmızı kaydırağı görüyor musun? Onun içinden geçeceğiz.

-Ne? Nasıl yani? Bi kaydırağın içinden nasıl geçebilirsin ki? Hem buralarda biyerlerde merdiven olmalı. Kaydıraktan çıkmak çok saçma.

-Sadece sessiz ol ve ilerle. Sezgilerime göre çıkış o kaydırağın üzerinde bir yerlerde. Ve buralarda merdiven olduğunu hiç sanmıyorum.

Onun dediğini yaptım ve koca kırmızı kaydırağın içine girdim. Yukarı doğru baktığımda içerisi kapkaranlıktı. Sanırım yukarı doğru sürünmem gerekiyor. Arkamdan gelip gelmediğini kontrol etmek için geriye doğru baktığımda kimseyi göremedim. Aşağı kaydım ve etrafa bakındım.

-Heyy!! Küçük çocuk! Nereye kayboldun?!

Etraf bir anda ölüm sessizliğine büründü.

-Yakında anlayacaksın Mark.

No ExitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin