(10)

19 4 0
                                    

Bir süre sonra su yeniden sığlaşmaya başladı. Az ileride bir ışık gördüm. Ve bir tabela. "çıkış" yazıyordu. Gerçekten çıkış mıydı yoksa yine bir kandırmaca mıydı? Öğrenmenin tek yolu ilerlemek ve kontrol etmekdi. Kapının yanına geldim. İçimde azıcık bir umut ışığı vardı. O ışığın sönmemesi için dua ederken içim bir anda kararıverdi. Hayır. Çıkış değildi. Kapı başka bir merdivene açılıyordu. Derin bir iç çektim. Daha ne kadar hayal kırıklığına uğrayacaktım? Yüzmenin yorgunluğu bedenimi ele geçirmişti. Bende merdivenin basamağına oturup biraz dinlenmeye karar verdim. Ayakkabılarım sırılsıklamdı. Onları çıkardım ve kuruması için yanıma koydum. Suyu izlemeye başladım. İlerisi kapkaranlık ve tüyler ürperticiydi. Bir an önce buradan gitmek istiyordum. Fakat bitkin bedenim buna izin vermiyordu. Hareket etmeye pek alışık olmadığımdan azıcık egzersiz yapsam bile saatlerce spor yapmışım gibi yoruluyordum. Gözlerimi ovuşturmak içim elimi yüzüme götürdüm. Ellerimi yüzümden çektiğimde havuzun ilerisinde birinin.. bir şeyin olduğunu gördüm. Ona daha dikkatlı bakmak için gözlerimi kıstığımda hareket ettiğini fark ettim. O... o koşuyordu. Hem de benim olduğum tarafa. Telaşla ayakkabılarımı giymeye başladım. Giyerken oraya bakıp gelip gelmediğini kontrol ediyordum. Yakınlaştıkça daha da korkunçlaşıyordu. Bir insana benzemiyordu. Onu dikkatli bir şekilde süzme fırsatım olmamıştı. Ayakkabılarımı giydikten sonra hızla merdivenleri çıkmaya başladım. Korkudan bacaklarım titriyordu. merdiven de şansıma bitmek bilmiyordu. Sanki her basamağı çıktığımda bir basamak daha ekleniyormuş gibiydi. Arkama baktığımda orda olmadığını gördüm. Gitmiş miydi? Merdivenleri çıkmaya devam ettim. En sonunda merdivenin sonuna ulaşmıştım. Hızlı nefesler alıp verirken bir andan da peşime olup olmayacağı düşüncesi beni yiyip bitiriyordu. Yorgunluktan bayılmak üzereydim. Olduğum yere çöktüm ve tanrıya bu lanet rüyanın bir an önce son bulması için dua etmeye başladım. Gözlerim kapalıydı. Sanki rüya olduğunu düşündüğümde içim biraz ferahlıyor gibiydi.

-Bu bir rüya Mark. Bu saçma bir kabus. Kendine gel.

Kendi kendime konuşurken gözlerimin hala kapalı olduğunu fark ettim. Kendimi güvende hissediyordum. Bu benim rüyamdı. Yani kontrol bendeydi. Tehlikede değildim. Ta ki gözlerimi açtığımda onu görene kadar...

No ExitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin