Öğreniyor, her şeyi yavaş yavaş öğreniyor. Öğrenecekte ve bu sefer ben ondan değil o benden nefret edecek.Ona gerçeği ben anlatsam da kendi de hatırlasa bu işin sonunda benden nefret edecek...
Elimde ki kan dolu bardağı kafama diktim,şu an odamda olduğum için rahat davranıyorum ama bunu şirkette çalışan herhangi bir insan görse sonu hiç güzel yerle gitmezdi.
Her ne kadar şirket sahibinin oğlu olsanızda bazı şeyleri gizli saklı yapmalıydınız.Bu normaldi çünkü biz vampirler bir damla kan için en yakın arkadaşına bile saldırabilecek kadar tehlikeliyiz.Tabi bu dediğim sadece iyice susayıp irademizi kaybedersek olur.
Bir an durup öylece yeri izledim bir çıkar yol yok gibiydi Diana her şeyi öğrenirse asıl o zaman biterdi,bu son şansım ama daha bunun son şansım olduğunu bile açıklayamadım.
O zaman makinası benim hem geleceğimi hem geçmişimi berbat etti,şu an ise tek umudum yine oydu.
Bardağı sehpaya koyup ayağa kalktım,büyük camdan şehri ve gökyüzünü çok net görüyordum
Üstü siyah lekelerle süslenmiş Ay gökyüzünde diğer gezegenlerle duruyordu ama aralarında en güzeli hala oydu.Maalesef gökyüzünü izlerken bile onu hatırlıyordum Ay Tanrıçası,onun adı gerçekten güzeldi.Gülümsememe engel olamazken aklıma gelen anılarla tekrar yüz ifadem istemsizce birden donuklaştı.
***
Geçmiş zaman;(Sıradan bir gün...)
•
Ağır adımlarla,ayaklarını yere sürüyerek kimyasal kokulu olan tahta kulübeye girdi genç kız.Kalbi çok ağırlaşmıştı gözyaşlarını tutmak için özel bir çaba harcıyordu ama mavi gözleri dolu olduğu için cam gibi parlıyordu.Etrafı merakla incelerken çokta bir şey olmadığını fark etti, tabii orda tuhaf bir makineyle uğraşan bedeni saymazsak onun için geri kalan her şey değersizdi.
Çıkan sesler yüzünden arkamı döndüğümde onu fark ettim şu an aklıma en son gelecek birisi bile değildi ama buraya gelmişti ve onun burda olması kadar saçma bir olay yoktu, burayı kimse bilmiyordu ki.
Minik burnunu bir işe sokmasa şaşırırdım zaten.
Tam gitmeye çalışacakken sertçe kolundan kavramamla olduğu yerde öylece kalmıştı,çok iyi hatırlıyorum bana korkuyla bakan gökyüzü gözlerini. Öyle bir bakıyordu ki asla gözümün önünden gitmez.O zaman gözleri benim için sadece boşluğu ifade ediyordu ama sonra anladım ki...
"Ne işin var senin burda,nereden öğrendin burayı?"
"Sadece merak ettim, konuştuktan sonra gideceğim bir daha gelmem buraya,hem kimseye söylemem burayı söz."
"Ne konuşacaksın yetmedi mi artık?
Seni sevmiyorum son kez söylüyorum!""Biliyorum! Evet biliyorum. Kahretsin hatırlatma bile gerek yok gerçekten,o kadar belli ediyorsun nefret ettiğini."
Sinirle dolmuş gözlerinden düşen tek damlayı da hızlıca eliyle sildikten sonra devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
°~SİYAH AY~°
VampireHata yaparız ve bazen "Bir zaman makinesi olsa da geçmişe gidip bunu düzeltsek." Deriz ama inanın bana bu karmaşadan başka bir şey getirmezdi... Vampirler ve bir zaman makinesi kulağa ne kadar saçma geliyor?