Hata yaparız ve bazen "Bir zaman makinesi olsa da geçmişe gidip bunu düzeltsek." Deriz ama inanın bana bu karmaşadan başka bir şey getirmezdi...
Vampirler ve bir zaman makinesi kulağa ne kadar saçma geliyor?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Haber verdiğim zaman medyayı açabilirsiniz isterseniz.)
"Dapne!"
Koşarak, koridorun penceresinde durmuş elinde ki kağıtlarla uğraşan kızın yanına gittim ne vardı nerede olduğunu söyleseydi de beni bu kadar uğraştırmasaydı
"Nerdesin sen?Sabahtan beri seni arıyorum."
"Esas ben seni her yerde aradım,sonra dedim ki sabit bir yerde duruyum illaki bir gün gelir beni bulur diye düşündüm.Nasıl fikir?"
"İyi fikirmiş,e ne oldu da gittin hiçbir şey demeden bir odadan çıktığını biliyorum o kadar."
"Gizli numaradan bana mesaj atmışlar laboratuvara gel diye ben de gittim ama ortada hiçbir olay yoktu, ayrıca sana odamda kal dedim o kadar."
"Ne yapıyım sıkıldım,ben de kendi odama geçtim hem ben çıkınca kapı çoktan kapanmıştı.
"Tamam şimdi geçelim o zaman sana bir kaç eşya gösteriridim olmaz mı?Sıkılıyorum deyip duruyordun zaten."
Olurdu olmasına da benim daha aşçıyla sana, senin haberin yokken randevu ayarlayacaktım.
"Olmaz ben biraz yoruldum malum seni ararken tüm binayı gezdim sayende."dedim göz devirerek.
"Hayret kaybolmamışsın." Gözlerimi pencereden çekip sinirli görünmeye çalışarak hızla konuştum.
"Bana bak seni burda bir döverim kimsenin ruhu da duymaz."
"Ne kadar kaba birisin sen.Gelmiyorsan benim de elim armut toplamıyor ya,işim var gücüm var gitmem gerekiyor."Dedikten sonra yaslandığı yerden doğruldu.
"Doğru senin elin yarım saattir şu kağıtları toplamaya çalışıyor,neyse hadi görüşürüz." deyip odama gitmeye başlamıştım asansöre bindim bu sefer yine. Kendimi deli gibi yorup duruyorum.
Sadece iki kat kalmıştı ineceğim yere tabii bir başkası basmasaydı.
Asansörün durmasıyla birlikte profesör hızla adımı atıp içeri girecekti ama beni görünce önce iki saniye afalladı kendini toplayıca aceleyle içeri girdi.
"Nereye gidiyorsun?Odana değil herhalde aşağı katlara gittiğine göre,ya da yemekhaneye gidiyor olabilirsin? Biraz durup düşünüyormuş gibi yaptıktan sonra devam etti."Yoksa kaçmaya mı karar verdin?"
Bu da mı zihnimi okuyordu.
"Hayır,öylesine aşağı katları dolaşacaktım otur otur sıkıldım artık."Dedim sitem ederek neyi sitem ediyordum acaba beni buraya hapseden kişiye mi?Aferin bakın bana bugünde çok zekiyim.
"İyi dolaşırken kaybolma da onca işin arasında seni aramayalım bir de."
"Yok olmaz öyle bir şey hem siz nereye gidiyorsunuz böyle aceleyle sorması ayıp."
