LİNA | Yarı Texting

30. Bölüm

Selammmm:)

Men geldim. Nasılsınız bakem?

08.07.22-10.07.22

A Little Braver-New Empire♥︎ (Kalbimi bıraktım bu şarkıya)

Medya: Selim ve Nilay & Mislina

-
-

Selim'in söyledikleri boğazımın düğümlenmesine sebep oldu. Kaza mı yapmıştı? Ne kazası? Durumu nasıldı? İyi miydi yoksa...

Düşünmek istemedim. Kaan'ın kötü olma ihtimalini düşünmek istemedim.

"Hangi hastanedeymiş Selim? Gidelim lütfen. Hemen oraya gidelim."

Yerden zar zor kalkmaya çalışan Nilay'ın ağladığından sesi zar zor çıkmıştı.

"Mislina?"

Onur'un çekingen sesi.

"Onur," sesim bana bile yabancı gelirken konuşmaya devam ettim. "Kaan'ı görmek istiyorum."

Hıçkırarak ağlamaya başlarken duyduklarımın kulaklarımda çınlamaya başlaması kulaklarımı kapatmama sebep oldu. Duymak istemiyordum. Görmek istemiyordum. Konuşmak istemiyorum.

"Mislina?"

Beni mi çağırıyordu?

"Mislina?"

Kollarımı tutup çekmeye çalışan ellerden sertçe kurtuldum.

"Dokunma bana!"

Bağırıyor muydum? Kime? Neden?

"Mislina, güzelim kendine gel."

Bana sarılan kollar ağlamamı güçlendirirken onun adını duydum.

"Kaan'a gidelim. Kalk hadi."

Göğsümde büyük bir baskı hissettim. Bu nefes almamı zorlaştırırken buğulu gözlerimle zar zor seçebildiğim Onur'u buldu gözlerim.

"Onur, ben nefes alamıyorum."

"Bana bak, Mis." elleri, yüzümü kavrarken devam etti. "Derin bir nefes al." nefesim, boğazıma takılmasaydı derin bir nefes alırdım ama buna hakkım yokmuş gibi hissettim bi'an. "O, iyi. Kötü düşünme."

"İyidir değil mi?"

"İyidir, merak etme. Şimdi kalk ve yanına gidelim."

Zar zor ayağa kalkarken buldum kendimi. Eşyalarımı toplayan Onur, bir yandan da beni tutuyordu.

Tutmasa düşer miydim ki?

"Nilay?"

Yeni fark ettiğim Nilay'ın yokluğu konuşmama sebep olmuştu.

"Onlar gittiler."

Beni tutan kollar beni çekiştirmeye başladığında sadece ayak uydurmaya çalışıyordum.

"Onur," devam edemedim. Ne diyecektim ki? Susmayı tercih ederek önüme döndüm. Onur da sorgulamadı zaten. Gelen taksiyi durdurup beni yavaşça bindirdiğinde ağlamayı kesmiştim.

Sadece düşünüyordum. Kafayı yiyecek kadar düşünüyordum. Düşünmeyi kesmek istedim. Kaan hakkındaki kötü düşüncelerimi parçalamak istedim ama yapamadım. İçten içe duyduğum korku kötü düşünmeme sebep oldu. Düşünmeyi kesmek yerine Kaan hakkındaki düşüncelerimi, sorularımı kendime sakladım. Hayır, kendime değil. Ona sakladım.