Merhabalarr bayram çok sıkıcı geçiyor ya off
Ailem kimse ile konuşmadığı için evdeyiz her bayram ☺
Neyseee
Keyifli okumalarrrr
***
|yazardan|
Yoongi eczaneden aldığı ağrı kesicileri Jungkook'a bırakıp geri evine dönüyordu. Jungkook ona iyi hissetmediğini söylemiş ve ilaç getirmesini rica etmişti. Yoongi de hemen alıp ona götürmüştü. Jungkook'un söylediğine göre kızgınlığının bitmesine 1 gün kalmıştı. Yoongi böylelikle rahatlamış ve oradan ayrılmıştı.
Yoongi jungkook'u müstakil bir eve koymuştu. Burası yakın bir arkadaşının eviydi. Yurt dışına çıktığı için ondan izin istemiş, arkadaşı da onu kırmamıştı.
Evine doğur ilerlerken birden duraksamıştı. Gördüğü görüntü karşısında vücudu buz kesti adeta. Şaşırmıştı böyle bir şey beklemiyordu kim bekler ki? Gördüğü şey minik bir büfe idi. Garip olan büfe değildi garip olan şey, orada oturup ağlayarak bir şeyler içen park jimin di.
"Bu da ne Tanrı aşkına?" Kendi kendine söylenip orayı izlemeye başlamıştı. Sarışın genç ağlamaktan kızaran gözlerini siliyor fakat ağlamaya devam ediyordu. İçtiği için daha da kızaran dudakları şişmiş di. Jimin'in karsısına oturan adamla birlikte yavaşca oraya ilerlemeye başlamıştı.
Anladığı kadarıyla beta olan adam jimin'e bir şeyler diyor ama jimin onu dinlemiyordu. Yoongi oraya yaklaşmıştı bile sadece birkaç adım kalmıştı.
"Siktir git diyorum sana." Yoongi sonunda oraya yaklaştığında uzun zaman önce duyduğu sesi duymuştu tekrar. "Gece gece yanlız başına içmek zordur." Demişti karşısındaki beta. Yoongi beta'nın omzuna dokunmuş ve sertçe sıkmıştı. "O benimle birlikte şimdi siktir git." Sert söylemiyle birlikte karşısındaki beta hemen kalkıp oradan uzaklaşmıştı. Bir alfaya karşı gelmesinin sonucu canı olurdu çünkü.
Giden adamın kalktığı yere oturan yoongi başını yana eğmiş bir şekilde karşısındaki genci izliyordu. Dağılmış sarı saçlar, dolgun kırmızı dudaklar, bir kulağından sarkan gümüş küpe. Çok güçlü duruyordu fakat bir o kadarda kırgın görünüyordu.
"Neden buradasın." Yoongi'nin konuşması üzerine jimin başını kaldırmış ve bayık gözleriyle adama bakmıştı. Yoongi birden kalbinin teklediğini hissetmişti. O güzeldi. Fazla güzeldi.
"Sence neden buradayım. Hm bir düşüneyim arkadaşım için sevgilimden ayrıldım. Pişman değilim ölmesini istemiyorum ama bu canımın acıdığı gerçeğini değiştirmiyor. Taehyung'u seviyordum." Sonlara doğru gözünden akan yaşları izlemişti yoongi. Keşke diye geçirdi içinden keşke onu da sevip koruyan biri olsaydı.
"Hiçbir şey için geç değildir jimin. Denediğin bir şey başarısız sonuçlanınca tekrar o şeyi yapmıyor musun?" Yoongi den gelen soruyla Jimin duraksamıştı. Belki haklıydı ama kabul edemezdi, hemen Taehyung'a olan duygularını unutamazdı.
Eline aldığı şişeyi önce kendi bardağına sonra da Jimin'in bardağına dökmüştü yoongi. "Biliyor musun? İsteyeceğim tek şey mutlu olmaları. Mutlu olurlarsa bende mutlu olurum fakat birlikte olurlarsa onlarla nasıl görüşebilirim bilmiyorum. Onlara kızmıyorum tabiki elimizde olan bir şey değil bu ama yine de çok garip duygular içerisinde olurum." Jimin başına diktiği bardağı yoongi'nin önüne itmişti tekrar. Yoongi ise gülümseyerek bardağı doldurmuş ve jimin'e uzatmıştı.
"Jimin seninde elbet bir ruh eşin çıkacak. Sende onu seveceksin. O da seni sever merak etme. Tanrı bir kapıyı kapatıp diğerini açar. Taehyung için bir şey diyemem ne diyebilirim ki? Haklısın sende fakat güçlü olduğunu unutma olur mu? Hayatım boyunca tanıdığım çoğu kişi böyle bir şey yapmazdı." Gülümseyerek konuşmasını bitiren Yoongi karşısındaki gencin gözlerine bakmıştı. Gözlerinde gördüğü fırtınalar adeta kendisini oraya doğru çekiyordu.
Jimin seslice gülmüş ve başını eğmişti. "Güldürme beni ben güçlü değilim. Güçlü biri olsan burada bu halde olmazdım." Gözlerini tekrar elleriyle silmiş ve burnunu çekmişti. Yoongi şuan karşısında sadece güçlü bir bebek görüyordu.
"Ağlamak güçsüzlük değildir jimin. Her insan ağlar. Mutlu olduğumuz,
korktuğumuz, şaşırdığımız, üzüldüğümüz zaman ağlarız. Her duydu da ağlar insan. Ağladığın için kendine güçsüz deme lütfen." Yoongi çok mantıklı konuşuyordu. Jimin'in bu konuşmalar kafasını karıştırıyordu. "Diyelim ki güçsüz değilim. Ne yapacağım peki? Güçlü bir insan ne yapar hyung?" Hyung demişti. O yoongi'ye hyung demişti. Bunu beklemiyordu tabiki. Bu oldukça hoşuna gitmişti."Güçlü bir insan her daim ileriye bakar küçük. Aldığı her darbede bir o kadar güçlenir. Başka insanların çıkarı için kararlar verip, kendisini üzer. Tıpkı senin gibi. Üzüleceğini bildiği halde diğer kişinin mutlu olmasını sağlar. Tıpkı senin gibi jimin." Duyduğu cümleler sayesinde inanmıştı jimin. O güçlüydü. O her daim güçlü olacaktı.
"Jungkook'un neden sevdiğini şimdi anlıyorum. Sen iyi bir insansın hyung. Açık konuşmak gerekirse böyle bir sohbete ihtiyacım varmış. Teşekkür ederim." Gülümseyerek dile getirdiği teşekkür ile yoongi de gülümsemişti. O böyle büyümüştü. Abisinden böyle görmüştü. Abisi de yengesine böyle davranıyordu. O da eşine böyle davranacaktı.
"Ben nasıl gördüysem öyle yaparım Jimin. Umarım seninde karşına istediğin gibi biri çıkar ve hayatın sadece bu kadar olmadığını anlarsın." Ayağa kalkmış ve Jimin'in sandalyesine yaklaşmıştı. Eline karşısındaki gencin omuzuna koymuş ve gülümsemişti.
O an içinde dönüp duran kurdu yüzünden derince yutkunmuştu. Neler oluyordu böyle? Çok geçmeden koluna doğru düşen Jimin'in kafasıyla birlikte başını eğmişti hızla. Daha ne olduğunu anlayamadan gözleri kararmaya başlamış ileriye doğru düşmüştü. Düşerken kolu yüzünden sandalyede oturan baygın jimin de onunla birlikte yanına doğru düşmüştü.
Gözlerini kapanmadan önce ise düşerken canı acımasın diye hızla kolunu çocuğun başının altına koymuştu.
Doğru ya tanrı bir kapıyı kapatıp, diğerini açardı.
***
Ayyy noldu öyle benim faw çift işte mükemmel alfa yoongi eşini buldu dostlar
Umarım güzel olmuşturBaysss
Öptüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love hurts ▪︎ Taekook
Hayran Kurgu🌼💫 en yakın arkadaşımın sevgilisi ruh eşim çıksa ne kadar kötü olurdu değil mi? (Angst değildir.) -tw! Rahatsız edici olaylar -text, düz yazı -alfa tae -omega kook 1 #omegaverse *12.07.22* 1 #taegguk *16.07.22* 1 #jungkook *22.07.22* 1 #taeh...