2.Bölüm

1.5K 107 60
                                    

Tony hemen apar topar kıyafetlerini giymeye gitti. Pepper o sırada uyuduğu için olabildiğince sessiz olmaya çalışsa da Peter nedeniyle eli ayağına dolanmış bir durumdaydı. Kıyafetlerini giyip koşar adımlarla merdivenlerden indi. Tam evden çıkacakken uykulu bir haldeki Harley ona seslendi.
"Hey nereye gidiyorsun?

Tony telaşla nefes alıp verirken Harley bir kaç adım ona yaklaştı.
"Acelem var gitmem gerek. Sonra konuşuruz."

Hemen arkasını dönüp koşar adımlarla arabaya giderken Harley şaşırmış bir halde bakakaldı fakat çokta umursadığı söylenemezdi. Çünkü uykusu şuan için daha değerli bir konumdaydı.

Nihayet Tony hastaneye gelince hemen giriş katındaki kadından Peter'ın kaldığı odayı öğrendi. Hızla odaya giderken içinden kötü bir şey olmaması için yalvarıyordu. Odayı bulunca beklemeden direk kapıyı kırarmışcasına içeriye daldı. Tabi bu hareketle Peter'ın başında duran Natasha korkuyla yerinden zıplamıştı.Tony onu umursamadan Peter'ın uyuduğu yatağa yaklaştı. Çocuğun solgun suratını görünce içi burkulmuştu. O sırada konudan bağımsız sinirle ayağa kalkan Natasha intikam alırcasına Tony'nin omzuna vurdu. Tony şaşkınlıkla arkasını dönerken kadının sinirli bir halde baktığını görünce kesinlike baskı altında hissetmeden alttan almaya karar verdi.
"Tamam özür dilerim... Bir şeyi yok değil mi Peter'ın?"

Natasha derin bir iç çekip tekrardan eski yerine otururken hala Tony'e bakıyordu
"Doktor vücuduna fazla yüklendiğini ve yorgun düştüğünü söyledi. Birde soğuk algınlığı kapmış. Korkulacak bir şey yok yani."

Tony rahatlamış bir şekilde soluk verirken kendisini hemen yanındaki koltuğa bırakmıştı.
"Nasıl oldu peki? Nerede gördün Peter'ı?"

Natasha üzgün bir surat ifadesiyle önce Peter'a sonrada Tony'e döndü.
"Bak sabah devriyeye çıkmıştım. Sonra Peter'ı bir çatıdan inerken gördüm neler olduğunu anlamak için gizlice takip ettim. Ama zar zor yürüyordu, kıyafetleri ıslak ve bitkin bir haldeydi. Daha sonrada gözlerimin önünde yere yığıldı."

Tony şaşkınlıkla Natasha'ya bakarken kelimeler boğazına düğümlenmişti adeta.
"T-tüm gece çatıda mı kaldı?"

"Öyle görünüyor ama emin değilim. Peter'la en son ne zaman görüştün sen?"

"İki gün önce Harley'in geldiği gün ama o zaman her şey yolundaydı."

Natasha o an Harley'in kim olduğunu dahi umursamadı ve tek odağı olan Peter'ın üzerinde gözlerini gezdirdi. Ardından yavaşça ayağa kalktı.
"Bu problemi çöz tamam mı? Peter sana mutlaka anlatır olanları. Benim gitmem gerek, uyanınca haber ver."

Tony tamam anlamında başını sallarken Natasha çoktan dışarıya çıkmıştı. Tekrardan yatakta uyuyan çocuğa dönerken yüzünde buruk bir gülümseme vardı.
"Ben yanındayım küçük örümcek sana kimse zarar veremez."

Elini Peter'ın saçlarına daldırırken cebindeki telefonun titremesiyle irkilmişti. Cebindeki telefonu çıkartırken arayanın Pepper olduğunu gördü. Hemen telefonu açarken özellikle kısık sesle konuşmaya özen gösterdi.
"Tony her şey yolunda mı, neredesin?"

"Panik yapma ama hastanedeyim."

"Ne? Neler oluyor?"

"Peter biraz rahatsızlanmış onun yanındayım."

Telefonun karşı tarafındaki Pepper endişe ve korkuyla mutfak tezgahına yaslandı.
"Kötü bir şeyi yok değil mi?"

"Merak etme biraz yorgun düşmüş, şuanlık uyuyor."

"Oh tamam bu iyi. Sen Peter iyi olana kadar gelme ve bir şey olursa bana haber vermeyi unutma lütfen."

Tony gülümsemeye başladı. Başını Peter'a çevirirken herkesin nasıl kalbini fethettiğini kesinlikle öğrenmek istedi. "Tamam haber veririm merak etme."

Telefonu kapattıktan sonra hemen yanındaki masanın üzerine koydu. Sırtını koltuğa yaslarken öylece Peter'a bakıyordu ve de muhtemelen uyanana kadar bu şekilde kalacaktı.
Bir kaç saatin ardından Peter yavaşça gözlerini açmaya başladı. İlk başta zihni bomboştu neler olduğunu veya nerede olduğunu bilmiyordu. Sonradan etrafına bakınırken hastanede olduğunu anladı. Fakat hala fark etmediği şey Tony'nin yanıbaşında gülümseyerek onu izlemesiydi.
"İyi misin Pete?"

Peter yavaşça başını sesten tarafa çevirince daha yeni Tony'nin yanında olduğunu anlamıştı. Peter başta bir şey demeden sadece yerinde doğrulmak için hareketlenince Tony hemen onu tutup yardım etti. Ardından Peter başını ovuştururken Tony'e dönmüştü.
"N-neler oldu?"

Tony tekrardan koltuğa otururken yüzüne yine o yumuşak ve samimi gülümsemesini takınmıştı.
"Bayılmışsın evlat. Natasha da seni hastaneye getirmiş."

Peter bunları duymasıyla tekrardan o yaşadığı iğrenç gece zihnini doldurmaya başlarken olanların her biri gözlerinin önüne geliyordu. Başını önüne doğru çevirirken gözleri yine kızarmaya başlamıştı. Anlaşılan tüm gece ağlaması yetmemişti.

Tony bunu farkedince kısa bir süre ne yapacağını şaşırmıştı. Sonradan Peter'ın yanına oturup yavaşça çocuğu kollarının arasına aldı.
"İçini dökmek istiyorsan tutma tamam mı? Ben buradayken hiç kimse sana zarar veremez."

Peter kollarını Tony'e sararken kafasını göğsüne gömmüştü. Ağzından çıkan bir hıçkırıkla ağlamaya başlarken Tony gitgide kızıyordu ama Peter'a değil, çocuğuna bunu yapan kişilere kızıyordu. Çocuğun saçına küçük bir öpücük koyarken onu kalbinin derinliklerine katıp herkesten korumak istedi. Bu kadar saf, temiz kalpli bir çocuğu kim, niye ağlatırdı ki?

Uzun bir süre sarılmış halde kalırlarken Peter'ın hıçkırıkları durmuş ve ağlamayı bırakmıştı. Tony çocuğun rahatladığını anlayınca kollarını birazcık gevşetsede Peter hala sımsıkı sarılıyordu. Bu Tony'nin gülümsemesini sebep olurken yavaşça çocuğun saçını okşamıştı.
"Daha iyi misin?"

"Bilmiyorum."

Hala kafası Tony'e gömülü bir halde olduğu için sesi boğuk çıkıyordu.
"Bence iyisin."

Peter yavaşça Tony'nin tişörtünü tutan ellerini gevşetirken geriye doğru çekildi. Tony buruk bir gülümsemeyle kaşlarını çatarken Peter'ın kızarmış gözlerine baktı.
"Vazgeçtim iyi falan değilsin."

Peter berbat bir halde olsa dahi bunun üzerine birazcık kıkırdamıştı. Gece soğukta kızarmış burnunu çekerken Tony çocuğun dağılmış saçlarını düzeltiyordu.
"Şuan zorla neler olduğunu öğrenmem gereksede sen anlatmak isteyene kadar bekleyeceğim tamam."

Peter başını tamam anlamında sallarken yüzündeki buruk bir gülümsemeyle Tony'e baktı.
"İyi ki buradasın."

Tony gülümseyerek güven verici bir şekilde elini Peter'ın omzuna koymuştu.
"Ben hep buradayım, yanıbaşında küçük örümcek."










Tekrardan hepinize merhabaaaa...
Nasılsınız?
Hayat nasıl gidiyor?

Yeni bölümü umarım beğenmişsinizdir ayrıca beğendiyseniz oy kullanmayı unutmayın lütfen, şimdiden çoook teşekkür ederim. GÖRÜŞÜRÜZZ...

Stark FamilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin