9.Bölüm

988 75 88
                                    

Peter nihayet akşam yemeği vaktinde çıkmıştı odasından. O da mecburiyetten berbat hissediyordu kendisini .Merdivenlerden aşağıya inip hiçbir şey söylemeden usulca masaya oturdu. Pepper'ın davranışlarına bakılacak olursa haberi yok gibiydi. Tam karşısında oturan Tony'le göz göze gelmemek için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Yemek boyunca kafasını asla kaldırmadı. Yemeğini yiyince yavaşça ayağa kalktı Tony'e bakmamaya çalışarak Pepper'a gülümsedi.
"Size afiyet olsun."

Ardından hızlıca odasına çıktı. Pepper kaşlarını çatarak Tony'e döndü. Hazır Morgan yanlarında değilken sormanın iyi bir fikir olduğunu düşündü.
"Tony neler oluyor? Peter biraz garip davranıyor."

Tony yemeğine devam ederken omuz silkti.
"Bilmiyorum."

"Tony!"

"Sadece birazcık tartıştık o kadar."

"Birazcık öyle mi? Çocuk kafasını kaldırmadı oturduğundan beri."

Tony somurtmuş bir şekilde Pepper'a bakıyordu. Ardından eliyle alnını ovdu. Pepper haklıydı çocuğa çok yüklenmişti. Ayrıca kalbini kırdığına emindi. Derin bir nefes alarak tekrardan Pepper'a döndü.
"Ben halledeceğim tamam."

O sırada ellerini yıkayıp gelen Morgan annesinin yanına sokuldu.
"Anneee bugün benimle uyuy muşun hem şen çok güzel maşal anlatıyoyşun."

Pepper gülümseyerek küçük kızının yanağını okşadı.
"Neden olmasın? Mutfaktaki işlerimi halleder halletmez hemen geleceğim."

Morgan gülerek bu seferde babasının yanına gitti.
"İyi geceley baba."

Tony sırıtarak eliyle yanağını gösterdi.
"Babaya öpücük yok mu o zaman?"

Morgan hemen babasını yanğındna öpüp odasına doğru koşmaya başladı.

..............

Tony salonda telefonuyla uğraşıyordu. Daha doğrusu ne yaptığını kendiside bilmiyordu. Pepper çoktan Morgan'ın yanına gitmişti hatta uykuya bile dalmış olmalılardı. Tony ise öylece oyalanıp duruyordu. En sonunda daha fazla duramayıp adımlarını Peter'ın odasına dopru çevirdi. O sırada Peter öylece yatağında oturuyor ve yaptığı salaklığı düşünüyordu. Kapının çalmasını duyunca hemen yatağa girip gözlerini kapadı. Kimseyle konuşmak istemiyordu.
Tony yavaşça kapının ardından içeriye girdi. Bir kaç adım yatağa yaklaşıp durdu.
"Uyumadığını biliyorum numara yapmana gerek yok."

Peter başta ne yapacağını bilemedi fakat sonradan yavaşça doğrulup kısa bir süre Tony'e baktı. Tony iç çekerek yavaşça yatakta çocuğun yanına oturdu. İkili bir süre sessizce kaldı.
"Özür dilerim."

"Özür dilerim."

Hemen birbirlerine dönerken aynı anda aynı şeyi söylemenin tuhaflığını yaşıyorlardı. İkili arasında tekrardan bir sessizlik oluşacakken Tony buna izin vermedi.
"Çok üzerine geldim evlat ama gerçekten çok korkmuştum. Özellikle yarayı görünce bir anda patladım."

Tony üzgün bir halde çocuğa bakarken Peter başını salladı.
"Hayır ben salaklık yaptım. Sen haklıydın sana haber vermem gerekiyordu. Ama her şeyi batırdım... Yine..."

Tony hafifçe gülümseyerek elini çocuğun omzuna koydu.
"Öyle düşünme... Sadece Unutalım bunu olur mu? Aramızın bozuk olması gerçekten hiç hoşuma gitmiyor."

Peter başını sallarken hafifçe gülümsedi.
"Benimde hoşuma gitmiyor."

"Pekala şu yarana tekrar bakalım mı?"

Peter yavaşça tişörtünü kaldırırken Tony bandajın bir kısmını çözdü. Gülümseyerek tekrardan bandajı kapatırken çocuğa baktı.
"Çok daha iyi görünüyor. Bir iki güne izi bile kalmaz."

Peter rahat bir nefes verirken güldü.
"Örümcek güçlerim sizi çok seviyorum."

Tony kaşlarını çatmış bir şekilde sahtece öksürürken Peter ona döndü.
"A şey... Seni de çok seviyorum tabiki."

"Tamam şimdi oldu."

Peter bir süre Tony'e baktı ardından hızlıca ona sarıldı. Kollarını adama dolarken Tony şaşkınca güldü. O da kollarını çocuğa dolarken meraklı bir şekilde sordu.
"Hey bu da ne içindi?"

Peter hala sarılmaya devam ederken güldü.
"Bir şeyden değil... Sadece birazcık özledim... Sarılmayı yani..."

Tony'de gülmeye başlarken çocuğun saçlarını karıştırdı. Geri çekilirkense hafifçe kaşlarını çatmıştı.
"Pekala bunu sevsemde uyku vakti örümcek."

"Ama uykum..."

Tony ne dersen de kabul etmeyeceğim suratını takınırken Peter hiç ısrar etmeden çoktan pes etti.
"Tamam tamam sen kazandın."

Tony kendinden emin bir şekilde dururken aklına gelen şeyle sırıtmaya başladı.

"Aslında benim daha iyi bir fikrim var. Bekle beni burada."

Peter bir şey diyemeden hemen odadan çıktı. İlk önce Morgan'ın odasına uğrayıp uyuyan ikiliye baktı. İyice üzerlerini örtüp alınlarına birer öpücük koydu. Ardından yatak odasına doğru yönelip üzerine rahat bir şeyler giydi. Tam çıkmak üzereyken unuttuğu yastığını alıp tekrardan Peter'ın odasına doğru ilerledi. Gelince odaya girip yavaşça kapıyı kapattı. Peter şaşkınca onu izlerken Tony gülümsüyordu.
"Pepper kızımla uyuduğuna göre bende oğlumla beraber uyuyabilir miyim?"

Oğlum derken özellikle gözlerinin içi parlamıştı. Peter donup kalırken gülümsemeye başladı. Suratında tatlı ve saf bir masumluk vardı Peter'ın. Yavaşça başını evet anlamında salladı.
"Olur..."

Tony aynı gülümsemeyle yastığını koyup yatağa uzanırken Peter hala şaşkınca yanındaki adama bakıyordu.
"Eee gelmiyor musun?"

Peter yavaşça yatağa uzanırken Tony onu kucağına aldı. Peter iyice Tony'nin kucağına sokulurken kendisi hiç olmadığı kadar iyiydi. Babasının kucağında rahat ve güvende hissediyordu. Bir süre konuşmadan öyle kaldılar. Tony kafasını çevirip Peter'ın hala uyumadığını görünce gülümsedi ve bambaşka bir konu açtı.
"İlk tanıştığımız günü hatırlıyorsun değil mi?"

Peter kucağında kıkırdamaya başlarken kendiside gülüyordu.
"Asla unutamıyorum ki... Kostümümü havalandırma da bulduğunda o kadar çok korkmuş ve gerilmiştim ki seni pencereden aşağıya atmayı düşünmüştüm."

"Ne?"

"Ama yapmadım."

"Evet yapmadın onun yerine kolumu kapıya yapıştırdın."

"Ah hayır devamını söyleme."

Tony'nin gülmesi artarken Peter'ın rezilliği tekrardan gözlerinin önüne gedi.
"Ağı kesip beni kurtaracakken gömleğimin kolunu kesmiştin."

"Tanrım, hayatımın en rezil anı oydu."

"Ama güzel ve eğlenceli bir anı olarak kaldı."

Peter'ın bu tatlı sohbet etkisiyle uykusu gelirken esnedi.
"Ya ne demezsin..."

Gözleri yavaşça kapanmaya başlarken Tony çocuğun saçını öptü.
"İyi geceler evlat."

Peter kafasını iyice Tony'nin üzerine yerleştirirken gülümsedi ve işte o an kaç gündür söylememek için her şeyi yaptığı kelime ağzından dökülüverdi.
"İyi geceler baba."






















Tekrardan merhabaaaa... Nasılsınız? İyisinizdir umarım...

Bu bölümü yayınlayıp yayınlamamak arasında çok kaldım. Kafamda bunu birazcık geç yayınlamak vardı çünkü taslakta falan bölümüm kalmadı ama sonrada dedim ki boşver yayınla gitsin aldlşakcpakcşalx ama şimdi şöyle bir sorun var ben bu aralar aşırı yoğunum ve sadece akşamları boş oluyorum yani anlayacağınız bölümler gecikebilir. Kusuruma bakmayın :)

Sizleri seviyorum görüşürüzzz...

Stark FamilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin