27.Bölüm

617 50 86
                                    

"Sonrada gidip hepsini dövdüm."

Çocuk babasının omzuna kafasını yaslamış bir halde gülmeye başladı. Kısa bir süreliğine babasının yüzüne baktı belki... Belki bir umut gözlerini açar diye ama bu gerçekleşmedi. Derin bir nefes alıp birazcık daha babasına sokuldu. Özellikle hemşireye sormuştu yanına uzansam canını acıtır mıyım ya da bir sorun olur mu diye? Olmayacağını öğrendiğinde ise hemen kendisini babasının yanıbaşına bırakmıştı. Tamam komadaydı ama Peter biraz olsun kendisini toparlamak için sanki gece beraber uyumuşlarda sabah kendisi erken kalkmış gibi davranıyordu. Çocuktu sonuçta hala öyle değil mi?
"Ah tabi sonra aileleri tarafından birazcık hırpalanmış olabilirim ama neyse. Ah dur bir de uzaklaştırma aldım bir hafta. Yani bilemiyorum umrumda değil aslında iyi yanından bakınca bir hafta boyunca benden kurtulamayacaksın. Bir dakika en önemli kısımı atlıyordum neredeyse. Annem..."

Yaklaşık üç dört saat önceki anlar tekrardan gözünün önüne gelirken kıkırdadı.
"Tanrım, baba annemi görmeliydin. O kadar sinirlenmişti ki bir an okulu başlarına yıkacak sandım."

Ardından bir süre sustu. Ya da belki konuşacak şeyleri tükenmişti.
"Yani böyle oldu işte. Normalde sana anlatmazdım yoksa sonu iyi bitmezdi ama şuan uyuduğun için bence bir sorun olmaz. Gerçi annemi de ikna etmeliyim sana daha sonra anlatmaması için."

Babasının kalp atışlarına odaklanırken buruk bir şekilde gülümsedi.
"Uyku demişken ne zaman uyanacaksın baba? Seni gerçekten çok özledim."

Tam o sırada odanın kapısı bir anda açıldı. Peter neler olduğunu anlamadan korkuyla doğrulurken Natasha'yla göz göze geldi.
"Peter! Bunu neden bizden sakladın? Hemen bana adres veriyorsun gidip o çocuğu bulacağım ha bulmakla kalmayıp babasını da..."

"Hey hey dur."

Natasha çatık kaşlarıyla susarken dik dik Peter'a bakıyordu. Peter'ın ise bu durum oldukça komiğine gitmişti. Fakat sonradan kafasında taşların oturmasıyla o da kaşlarını çattı.
"Bir dakika olanları sana kim söyledi? Ah hayır anne..."

Natasha kendinden emin bir şekilde hemen yanındaki koltuğa otururken çocuğun üzerinden bakışlarını ayırmadı.
"Tabiki Pepper söyledi. Ne yani saklayacak mıydı?"

Peter daha iki dakika önce her şeyin yolunda gidip nasıl bir anda bir karmaşanın içine sürüklendiğini anlamadı bile.
"Hey susma hakkın falan yok olan her şeyi anlatacaksın. Hadi seni bekliyorum Peter."

"Gerçekten çok üşeniyorum çünkü daha az önce olan her şeyi babama anlattım yani başka sefere."

Natasha'nın istemsizce gözleri Tony'e kayarken hafif bir şekilde tebessüm etti. Sonradan bakışlarını yine Peter'ın üzerine yoğunlaştırırken eskiki ciddiliği gitmişti.
"Daha sonra anlatacağına söz ver."

Peter gülümseyerek başını olumlu bir şekilde sallarken bir yandanda Natasha'nın çabucak pes etmesine şaşırmıştı.
"Söz veriyorum her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatacağım."

Kızıl saçlı kadın bu cevaptan memnun olmuşcasına başını salladı. Ardından gözleri yine yatakta yatan dostuna kaydı. Peter bunu farkedince konuşma gereği duydu.
"Aynı... Bir değişiklik yok."

"O iyi olacak Peter."

Peter bakışlarını yere sabitlerken istemsizce kaşlarını çattı. Herkesin babasının iyi olup uyanacağını söylemesinden bıkmıştı. Evet kendisi de istiyordu uyanmasını hemde her şeyden çok. Fırsatı olsa kendi canını bile verirdi ama artık umutları birer birer tükenmeye başlamıştı.
"Bundan sende emin değilsin."

Stark FamilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin