Ya yap ya öl -3-

174 16 2
                                    

Bir insanın yanında adamlar ile seni pusuya düşürmesi kadar iğrenç bir şey yoktu buna eminim. Götünde sigara söndürdüğümün çocuğu. Durumu açıklayayım Mert adamları olduğunu düşündüğüm grupla yanımıza geldi şuan iki kişi ile tutuluyorum ve kafama silah doğrulturmuş durumda. Ama tık yok bende. Sadece Mert'in suratı bana döndüğünde yüzümü buruşturuyorum ve başka tarafa bakıyordum. Bu yüzden Mert burnundan soluyordu.

"Atarlanıp siktirip gitmek var mı olum?"
Lodos'a bakıyordu bir şeyi kaçırıyordu Lodos böyle şeyleri tınlamaz umrunda olmaz hatta. Her zamanki gibi sadece etrafını inceliyordu eğer kurtulursak nereye fırlayacağımızın planını kuruyordu.

"Canımız istedi çıktık. "
Dedim burada olduğumu hatırlatarak. Sigara yakmış bir duman çekti geldi ve suratıma üfledi. Hem Lodos'a daha çok fırsat ve plan için dakika kazandırmaya çalışıyordum hem de en azından onların bir şekilde şansını arttırmaya çalışıyordum ben kız olanım kas yığını olan onlardı sonuç olarak... yüzümü ona çevirmedim ve arkadaki denize baktım. Lodos bana bakıyordu bir şeyler onu sinir ediyordu. Uraz'ın ise sesi soluğu çıkmıyordu. Normalde naralar atardı küfürler ederdi ama şimdi çıt yoktu. Üçümüz de birbirimize bakıyorduk. Yüzlerimiz birbimize dönüktü zaten ben arkadaki denizi görüyordum sadece.

"Lan seni şu sigara dumanına yatırıp elektrik direğini yağlı kısımlarına sokarım."
Yapmacık yapmacık gülmeyi ihmal etmedim. Gülümsemişti az daha yaklaşsa ısıracaktım ibneyi. Evet zihnim hem böyle içten içe saçmalıyor hem de ona laf yetiştiriyordu.

"Tamam benim de canım bunu istiyor yapalım o zaman. "
Dedi sigaradan bir duman daha aldı üzerime üfledi hacı yağıyla yıkanacağım karar verdim. Ayrıca hamama girip keseleneceğim böyle o göbek taşında hışım çıkana kadar duracağım. Suratına duman üflemenin bildiğim tek bir anlamı vardı... bunu düşününce midem bulandı. Beni istiyordu ya da anlamını bilmediğinden Bad Boy'luk olsun diye yapmıştı. Tanrı'm lütfen ikinci seçenek olsun ben bunlara karşıyım biliyorsun!

Kollarımı tutan adam sağ elimi dikleştirdi. Gecenin rüzgarı koluma diken gibi battı kolundaki Tüyler diken diken oldu bir an. Ben ne olduğunu anlamaya çalışıyordum gözlerimi hızlıca kırpıştırdım ve Mert'e döndüm bana kendini beğenmiş olarak nitelendirebileceğimiz bir gülümseme ile bakıyordu. Bir koluma bir de Mert'e bakıyordum. Gerçekten mi? Ama bu gerçekten haksızlık hani biz kankaydık? Kutsal beşlik bile çakmıştık Tanrı'm. Önce suratıma sigara üfledi şimdi de bunu yapacak haksızlık ya zor zamanımda nerdesin? Iyi gün dostusun sen de! Yuh be! dedim içten içe Barney'den alıntı yaparak.

Sigarayı koluma yaklaştırdı ve bastırdı hiçbir tepki vermedim ilk. Ama sorarsanız beynim şuan yanıyor kızarmış tavuk gibi yani bildiğiniz o koku gelmeye başladı. İstemeden acıyla inledim.

"Lan ibne bırak!"
Lodos ile Uraz bağrıyordu. Daha ilk haftadan başlamayalım lütfen ya daha ilk gün.!

Kolumu bıraktığında koluma döndüm. Kolumu bir an küllük gibi hissettim. Kendi kolum olduğunu kabullenmek istemiyordum. Ben böylesine birine karşı hiçbir şey yapmadan durmuştum kolumda sigara söndürmesine beni aşağılamasına izin vermiştim. Sabır sınırımın kotası bu akşamlık dolmuştu.

Hızla kollarımı kurtarmaya çalıştım. Bildiğiniz tepiniyordum ama beni tutanlara bakılırsa patates çuvalı kadar hafiftim sanırım. Kolum soğuktan dolayı da sızlamaya başlamıştı. Lodos haklıydı bu geceyi evde kapatmalıydık. Hem donuyordum hem de alev alev tenim yanıyordu. Mert bir kez daha yanıma yaklaştı. Ağzımdan ne kadar saçma küfür varsa dökülüyordu. Tanrı'm tuvalette sıçarken deliğe düşsün. Amin. Biliyorum sana demin birazcık trip attım sanırım. Cebinden bir şey çıkardı sokak lambalarından zaten umudu kesmiştim bir halta yaramıyorlardı. Ay ışığında bir parlama görünce bir an bütün esip gürlemem yok olmuştu elindeki şey bir jiletti. Jilet. Jilet. Tanrı'm duydun mu bir jilet! Hani traş olmak için olandan. Aynı zamanda kol kesilen. Bunu da mı engellemeyeceksin? Tanrı'm! Umarım yarattıkların ile ilgileniyorsundur. Bana sadece benim hayatıma sıçıyormuşsun gibi geldi de hani o yüzden dedim. Haberin olsun. Böyle sohbetlerim olmazsa sanırım şuan mantığımı kullanamayacağım.

Parkour HırsızlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin