Güzel yorumlar için teşekkür ederiim :* <3 multi yine Arel :)
Keyifli okumalar :*Yerde burnu kanlar içinde kalan Barlasa baktım Burak ona yardım etmeye çalışıyordu.
Ben de sinirle bardan çıkan Arelin peşinden koştum.
"Dursana" hızlıca yürümeye devam ederken "Heey, dur diyorum"
Sanki beni duymamış gibi arabasına yöneldi "Arel durur musun" anahtar kelimeyi bulmuşum gibi anından durdu.
Arkasına döndü, gözlerini gözlerime dikerek "Burada çalışmanı istemiyorum"
Kendimi tutamayıp kahkaha atıp "Pardon" dedim anlamamış gibi yaparak halbuki çok güzel anlamıştım.
"Burası sana göre değil görmüyor musun?" diye sesini yükseltti.
"Sen kimsin de bana karışıyorsun" diye parladım.
Sanki keyfimden çalışıyordum. Ayrıca burası nasıl bana göre olmazdı hiç çıkmadığım bir bardan bahsediyoruz her türlü pisliğe alışıktım.
"Patronun olarak"
Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim on saniye düşünüp.
"Nasıl yani ama Barlas be-" cümlemi bitirmeme izin vermeden.
"Barlasla babalarımız ortak, işleri bir aylığına bize bıraktılar ama Barlasın buna yetkisi yok"
"Ne yani kovulacak mıyım?"
Şimdi ne yapacaktım, ne kadar şanssızdım.
Başını iki yana sallayıp bana yaklaştı "Daha iyi bir iş bulabiliriz şu haline bir bak, kaldıramazsın Eliçe"
Adımı söyleyince afalladım, ben hangi ara söylemiştim bu adama adımı?
Ayrıca sinirlendiğim bir diğer nokta ise o kimdi ki bana iş ayarlıyordu tamam patronum olmuş olabilirdi ama
baştan bu işe alınmıştım çıkamazdım ve onun yardımına başka işe ihtiyacım yoktu.
"Tamam patronum olmuş olabilirsiniz ama bu ne samimiyet, iş mi bulacaksınız bana, siz kimsiniz ki bana iş buluyorsunuz?"
Arele baktığımda -nedense bey diyesim gelmiyordu- Gözünde adlandıramadığım bir ifade vardı sinirlimi üzgün mü
anlıyamadım doğrusu.
"Neyse Barlas sizi işe almış, anlıyorum ki çok ihtiyacınız var devam edebilirsiniz, iyi geceler" diyip yanımdam ayrıldı ama tam giderken
"Doğru ben kimim ki" dediğini işitmişti kulaklarım.
***
Sabah beni birinin dürtmesiyle uyanmıştım "Kızım kalksana artık be, ne çok uyudun"
Gözlerimi aralayıp beni dürten şahısa baktım.
Hayatımda alarmı saymazsak ilk defa biri beni uyandırıyordu.
"Şişt Eliçe"
"Kalkıyorum Burak" diyip yattığım kolktukta yüzümü buruşturarak doğruldum her yerim tutulmuştu.
"Ne o prenses yatağın gibi konforlu değil galiba" diyip sırıttı Burak, gözlerimi devirerek karşılık verdim.
Gözlerim burağın elindeki papatyadan taça takıldı soru sorarmışcasına baktım.
Bana uzatarak "Sana" dedi.
"Not var mı" dedim heyecanıma hakim olamayarak.
Hastaneden çıktım çıkalı göndermiyordu bay gizemli.
Kafasını hayır anlamında salladı "Patron gönderdi"
Gözlerim şokla ayrılmış şekilde Burağa baktım ne yani bunları Arel mi göndermişti? Altı aydır düzenli olarak gönderen kişi
Arelmiydi?
Papatyadan taçı Burağın elinden kaparak hızla yukarıya çıktım.
Geçenki odaya kapıya vurmadan seri bir şekilde içeri girdim.
"Beğendin mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arel
Short StoryPapatyaları çok severim, sende sana papatya alan adamı çok sev, beni sev...