10.Bölüm

415 28 13
                                    

-Arelin ağzından-

Eliçeyi yatağıma yatırmıştım.
Yine sıkılmadan yaptığım gibi kahverengi deri koltuğa oturup izledim.
Hafif kalkık burnunu, ipek gibi saçlarını.
Barlas adisi Eliçeye tokat attığında ve Eliçenin yere yığıldığını görmemle kalbim sıkışmıştı sanki, biri kalbimi eline almış sıkıyor gibiydi ve ben nefes alamıyordum.
Daha ben ona dokunmaya kıyamazken ellerini tutamazken birinin ona vurması asla kabul edilemez bir şeydi.
Barlasın icabına tabiki bakacaktım.
Ama önce Eliçenin uyanmasını beklemeliydim.
Ona herşeyi anlatacaktım, herşeyi.

Eliçe kıpırdanmaya başladığında hemen ayağa kalkıp yanına gittim.
Gözlerini araladığında şaşırmış gibiydi
Tebessüm ettim, bu halini çok seviyordum.
Sonra dedim kendi kendime sen onun her halini seviyorsun Arel.
İç sesimle savaşım Eliçenin sesiyle sonlandı.

"Sen, sendin" diye mırıldandı.

Yine tebessüm ettim Eliçenin yanında olunca tebessüm etmemek elde değildi.
Sanki bir çocuğun eline mutlu olsun gülümsesin diye şeker verirdiniz ve o çocuk mutlu olurdu içten gülümserdi.
Ben de sanırım içten gülümseyen mutlu olan o çocuktum.

"Hepsini anlatacağım, sakin bir yerlere gidelim mi?" Diye sordum.

Kafasını evet anlamında sallayınca.
Yataktan doğrulmasını sağladım.

***

Arabayı park ettiğimde Eliçe yol boyunca ki sessizliğini bozarak "Sen nerden biliyorsun burayı" sesindeki şaşkınlık anlaşılmayacak cinsten değildi.

"Gel" dedim ve iki kocaman kayaya yöneldim.

İkimizde oturunca boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım.

"Barlarda işim olmazdı sevmedim hiçbir zaman böyle yerleri bana hep itici gelirdi, bilmiyorum belki babamdan yaptıklarından kaynaklanıyor" beni dinliyor mu diye Eliçeye baktım, dikkatle beni inceliyordu, tekrar önüme döndüm.
"Hani kötü olan birini görürsün ve dersin ya ben asla böyle olmayacağım, asla onun gibi yapmayacağım, sanırım bu kurala uydum hep, işte bu lanet pis yerin böyle bir güzellik getireceğini bilemezdim" diyip Eliçenin gözlerinin içine baktım.
Utandığında hep kafasını çevirirdi ve başka yerlere bakardı.
Yine aynısını yapmıştı kafasını çevirmişti.
Bu haline güldüm.

Sinirlenmiş olacak ki "Beni nerden tanıyorsun" diye sordu sitemle.

Denizin huzur veren sesine bıraktım kendimi güzel kokusunu içime çekerek devam ettim konuşmama

"Bir yıl önceydi her şey bara girdiğimde başladı bir kız çarptı gözüme acısı yüzünden okunuyordu,savunmasızdı tüm kötülüklerden korunmaya ihtiyacı vardı sonra izledim bu kızı, hep izledim, ama ne zaman görsem hep içiyordu sanki acılarını içkiye sığınarak bastıyormuş gibi ama acısı hep vardı geçmiyordu, sonra gittim bu kızın yanına tabi bilirsin çok içen insanlar geçici hafıza kaybı yaşar hatırlamazlar bazı şeyleri ben de bundan yararlandım dertlerine ortak oldum bu acı çeken kızın, hep dinledim bu kızı hiç sıkılmadan, hep yanında oldum ama canımı sıkan bir şeyler vardı ne yaparsam yapayım geçmiyordu bu kızın yaraları, dinmiyordu acıları. Acıları geçmedikce hırçınlaşıyordu kendini tüketiyordu ve ben bu kıza aşık oldum bu kız hakkında her şeye aşık oldum sevdiği papatyalara aşık oldum , sevdiği renklere aşık oldum, bu kızın yaralarını hep iyileştirmek istedim mesela"
Eliçeye döndüğümde ağlamasını görmemle kalbimdeki sıkışma yine kendini belli etti, ağlarken görmeye dayanamıyordum.
Saçının tutamını kulağının arkasına tutturup
"Ağlama lütfen" dedim.
"Ağlama, seni ağlarken yeterince gördüm Eliçe, artık gülerken görmek istiyorum" diyip yakınlaştım geri çekmeyince kendini teker teker her düşen bir göz yaşını öptüm ve son olarak duduğına narince minik bir öpücük kondurdum.

"Sen beni sevmesende olur, ben senin yerine de beni severim, ben senin yerinede biz olurum, ama şunu bilmeni isterim ki ne olursa olsun seni asla bırakmayacağım, hep yanında olacağım, yine dertlerine ortak olacağım, acılarını paylaşacağım"
Gözlerimin içine baktı ve gülümsemem yüzüme yayılacağı soruyu sordu "Bana sarılır mısın?" Dedi tebessüm ederek.
Hatırlamıştı işte. Hatırladı!
Başını göğsüme koyarak tepesine bir öpücük kondurup o güzel kokusunu içime çektim.
Asıl huzur buydu. Benim huzurum buydu.
Beni en mutlu eden kalbimin huzuru.

ArelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin