*Bu arada Multide bir adet Alpay Atan bulunmaktadır :D*-Arel'den-
Eliçeyi dünki olaydan sonra çok yorgun düştüğü için ve sabah erken olduğu için uyandırmaya kıyamayıp sadece izledim.
Hafif kalkık burnunu, kirpiklerini, dolgun dudaklarını, daha doğrusu o güzel yüzünü öpmemek için büyük bir savaş veriyordum.
Çalan zile kaşlarımı çattım.
Eliçenin uyanacak korkusu ile odanın kapısını ses çıkmamasına özen göstererek kapatıp dış kapıya yöneldim.Kapıyı açıp karşımdaki kişiyi görmemle şaşkın ve öfkeli bakışlarımı gözlerinin içine yönelttim.
"Senin ne işin var burada"
Sert çehresi kasılmıştı,
her zaman dik duran güçlü profil çizen görüntüsüyle karşımdaydı.Kendinden emin çıkan sesiyle konuşmaya başladı.
"Seni görmeye geldim"Öfke bedenimi sarmıştı bana adım atacağı sırada elimle onu durdurdum "Sakın Alpay dur orada"
Duygudan yoksun bir şekilde gülümsedi "Alpay mı? Önceden abi derdin"
"Abimken abi derdim, saygı gösterirdim, severdim, sende biliyorsun o zamanlar örnek alacağım bir abim vardı"
"Şimdi yok mu?" Diye bir soru yöneltti.
Soğuk bakışlarımı ona yöneltip cevap vermedim.Cevap vermeyeceğimi anladığında devam etti
"Beni içeri almayacak mısın? Konuşmamız lazım"Gözlerindeki çaresizlik görünmeyecek gibi değildi.
"Bekle üstüme bir şeyler geçirip geliyorum" diyip içeri yöneldim.
Eliçeye baktığımda hala uyuduğunu gördüm.
Ses çıkarmamaya özen göstererek dolabımdan lacivert eşofman altıma uyum sağlaması için beyaz tişörtümü alıp üzerime geçirdim.
Sarı kağıda bir not yazıp "O kadar güzel uyuyordun ki uyandırmaya kıyamadım. Evde eksikler var hemen döneceğim meleğim."
Diyip notu baş ucuna koydum.Telefonumu cüzdanımı ve evin anahtarını alıp sessizce evden çıktım.
****
Oturduğumuz masa caddeye baktığı için insanları inceliyordum.
Boğazını temizlediğinde ona döndüm.
Beni inceliyordu.
Yavaş hareketlerle kahvesinden bir yudum alıp "Büyümüşsün" diyip tebessüm etti.
Kendime hakim olamayarak yıllardır kendime sorduğum soruyu ona yönelttim
"Neden?"
Soru sorarmışcasına bana baktı.
"Neden abi? Neden beni bırakıp gittin?"
Kafamı iki yana salladım "Bırakmayacaktın beni, söz vermiştin"-Yıllar önce-
Arel Okuldan eve geldiğinde babasının sinirli ve küfür eder bir vaziyette evden çıktığını gördü.
Artık tahmin edebiliyordu annesi ile kavga etmişlerdi.
Babası o kadar pis bir adamdı ki Arelin annesini, abisini ve Areli dövmekten hiç çekinmiyordu.
Sinirini ailesinden çıkaran bir adamdı.
Her şey gözüne batıyordu, ortada bir sorun yokken sorun yaratabiliyordu, kör kütük sarhoş olup aklını kaybedip eve gelip her şeyi yıkıp geçiyor karısını dövüp, ağlayan çocuklarınıda ağladığı için dövüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arel
Cerita PendekPapatyaları çok severim, sende sana papatya alan adamı çok sev, beni sev...