12. BÖLÜM : Sadece Rol
"HANIMIM! HANIMIM! TANRI SİZE GÜZELLER GÜZELİ İKİ TANE KIZ ÇOCUĞU VERDİ!!"
Anna'nın sadık hizmetçisi, bunu sevinerek, mutluluktan ağlayarak söylemişti. Anna hamileliğinde çok zorlanmış, tek sadık hizmetçisinden duygusal destek almıştı. Kocası Fónce Dükü onu hiç ziyaret etmemiş, sadece maddi gelirlerini karşılamıştı. Dükün diğer eşleri Anna'nın güzelliğini kıskanıp, çocuklar düşsün diye yapmadıklarını bırakmamıştı. Anna bunu Düke mektup ile ne kadar anlatsa da , tek aldığı cevap;
Bir hiçti.
"Hanımım, şu güzel kızlara da bakın!" Hizmetçisi mutlu mutlu çocukları Anna'nın kucağına bırakıyorken, diğer hizmetçiler Anna'ya sanki bir şeytanmışcasına bakıyorlardı. Hepsinin yüzünde iğrenme vardı. Ve herkes biliyordu,
*Fakirlik yüzünden Kraliyet Balosunda kendini Fónce Dük'üne satıp, evlenmeden hamile kalan Anna'yı. *
Hizmetçi yavaşça bebekleri Hanımının kucağına bıraktı. Birinin yanakları tombul tombul ve kıpkırmızıydı. Diğeri ise hafif tombuldu ve kaşları çatıktı. Bu komik sahneyi gören Anna gülümsemeden edemedi.
"Hanımım, kaşları çatık olan Leydi ileride çok erkeğin kalbini kırar belli ki, bakın, şimdiden otoritesini ortaya koyuyor." Dedi hizmetçisi gülerken. Anna'nın içini bir sevgi kaplamıştı. İki kızı da dünyalar güzeli bir şekilde uyuyordu. Aylardır yalnız kalan kalbi bir anda sevgiyle dolmuştu. Bunların hepsi kızları sayesindeydi.
Leydilerin çatık kaşlısı hafifçe avucunu açtı, Anna elini hafifçe tutup öptü. Çok tatlı kokuyorlardı. "Hanımım gözlerini açıyor biri!!" Hizmetçinin heyecan dolu sesi yüzünden Anna da heyecanlanmıştı. Küçük Bebek hafifçe gözlerini açtı, ilk olarak gözlerini açarken zorlandı ama sonra hemen toparlardı. Kıpkırmızı gözleri annesine bakıyordu. Çatık kaşları annesinin güzelliğini gördükten sonra yumuşadı. Anna'nın içinde bir sevgi oluştu. Çok garip bir histi bu. Küçük bebeğin narin esnemeleri, küçük göz kırpmaları o kadar şirindi ki, gören herkesin kalbi erirdi.
"Hanımım, bu küçük çatılı kaşlı Leydimize ne isim vereceksiniz?" Dedi hizmetçi bebeği şefkatle izlerken. Anna biraz düşündü ve, gözleri doldu. Gözlerini açan ilk bebeğine değerli bir isim koymak istiyordu. "Fónce'nin yeni çocukları dünyaya geldi. Tanrı cidden bana dünyanın en güzel iki kızını bağışladı." Uyanık olan küçük meleğe baktı ve, "Bebeğimin ismi bundan sonra,"
*Avery.*
༶•┈┈⛧┈♛ ♛┈⛧┈┈•༶
"Benim güzel kızım, ben burda olsam veya olmasam bile, asla pes etme. Asla umudunu yitirme. Bu ev çok kötü bir yer. Burada seni öldürmek isteyenler var. Burada seni küllere çevirmek isteyenler var. Ama endişelenme. Umudun ve kararlılığın bir anka kuşu gibi olsun. Onları yitirdikten sonra yine doğsunlar. Yine gün ışığına çıksınlar. Yine sana yol göstersinler. Hayatında çok kişi ölecek. Çok kişi kaybedeceksin. Ama kendine bir amaç bulduktan sonra, o amaç için yaşamaya devam et. Ben bugün bu ipi boynuma geçirdiğimde bile asla pes etme. Cennet veya cehennem, fark etmez. Baban, ablan, abilerin veya kardeşlerin. Hiç fark etmez. Pes etme. Asla yılma. Kendine inan. Sen ve ikizin Ave doğduğunda, aklıma sadece ne kadar güzel olduğunuz gelmişti. O kadar tatlı ve o kadar korkusuz duruyordunuz ki. Senin o kırmızı gözlerini gördüğümde, gözlerinde kan, vahşet veya acımasızlık değil, bu iğrenç dünyayı değiştireceğini gördüm. Gözlerindeki kararlılığı kimden aldığını bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki, asla benim gibi olma. Asla benim gibi pes edip kendinden bir şeyler verme. Asla ama asla kendini ezdirme. Güçlü kal. Birilerinin yardımına muhtaç olma. Ve korkma. Çünkü bil ki kimse seni durduramaz. Eğer asla pes etmezsen, ve asla boyun eğmezsen, bil ki, olduğun yer babanın tahtı değil, veya Kralın yanındaki Kraliçe tahtı. Olduğun yer, senin kimseye boyun eğmeyeceğin, mutlu olacağın yer olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☾ ♛Genç Hanım♛ ☽
FantasyKorkunç. Hemde çok korkunç. Hayatım o kadar karanlıktı ki, şu an burada olmak bana farklı hissettiriyor. Bir zamanlar, ağlayarak, beni saçından sürükledikleri bu koridorlarda, başımda bir taç ile yürüyorum. Zamanında, kendini satan bir kadının gerek...