Medya: Esin Özdemir
3 Ay Önce
Genç kadın nefessiz kalmasına rağmen koşuyordu hayatında hiç korkmadığı kadar çok korkuyordu. Gözlerinin önüne gelen uzun saçlarını boynundan aşağıya attı ayağına takılan taş dengesini bozdu yerinde sendeledi. Yere sertçe düştü ayak bileğinde bir acı nüksetti korkuyla üzerine gelen adama baktı. Başını iki yana salladı.
"Gelme," dedi nefes nefese. Genç kadının sesi titriyordu gözlerinden yaşlar aktı. Adam elindeki bıçağı havaya kaldırdı, genç kadın gözlerini sımsıkı kapattı.
"Lütfen!" Kadının içinde biriktirdiği sessiz vaveylâlar göğü yardı. Adam, kadının kolundan tuttu. Kadın sonunun geldiğini anlamasına rağmen direnmeye başladı. Bir umut bu canavardan kurtulmak için çabaladı.
"Eğer korkacaksan biz insanlardan kork insana en büyük zararı yine insan verir." Genç kadının kulaklarında babasının sesi yankılandı. Babası her zaman insana yine insanın zarar verdiğini söyleyip kızına insanlara dikkat et derdi.
İnsan doğar, insan yaşar ve insan ölür doğanın kanunu böyleydi. Bazı insanlar eceliyle ölürken, bazıları da vahşice katlediliyordu. Genç kadında onlardan biri olduğunun farkındaydı. Yine de bir umut katilinden medet umuyordu. Elleri titriyordu bu titreme gecenin soğukluğundan değil, korkudandı. Genç kadın yaşama hakkının elinden alınacak olmasından çok korkuyordu. Bu hayatta zaten ağabeyi tarafından şiddet görürken yara almıştı.
Genç kadın, öz ağabeyi tarafından sırtından hançerlenmişti, şimdi de hiç tanımadığı biri onu öldürmek istiyordu. Genç kadın ağaçlarla kaplı bu mezarlıkta birilerine sesini duyurmak için çok çabaladı. Karanlığı gökyüzündeki ay aydınlatıyordu.
"Her ihanet sevgiyle başlar Demet." Genç kadın katilinin bariton sesini duyunca irkildi. Katilinin sesi ölümün soğuk sesini yüzüne üflemişti sanki.
Katili elindeki bıçağı attı, kurbanının bıçağı yerden alması için birkaç adım uzaklaştı. Demet yerden bıçağı alırken, adam da içinde benzin dolu kırmızı bitonu yerden almıştı. Demet bıçağı can simidi bulmuş gibi sımsıkı tuttu. Birine zarar vermeyi hiçbir zaman aklının ucundan geçirmemişti. Biliyordu ki bu bıçak ile karşısındaki kişiye zarar vermez ise ölecekti. Ölüm kendini gösterdiğinde karıncayı incitmeyen insan bile sonunda o karıncayı incitirdi.
Adam yüzünü gizlediği maskeyi çıkardı, Demet karşısındaki adamın kahverengi gözlerinin içine baktı onu hayatında görmediğine emindi ama yüzü tanıdık da geliyordu. Demet dikkatle katilini inceledi bir taraftan da adamın hamle yapmasına karşılık tetikte bekliyordu. Adamın uzun, kahverengi kıvırcık saçları alnına dökülmüştü, kaşının üzerinde bulunan iz varla yok arasında bir yerdeydi.
Demet anlayamıyordu hayatındaki karanlık günler bitmiş, yerini umuda bırakmıştı her gün uğradığı şiddet son bulmuşken bu adam hiç ummadığı bir anda ortaya çıkmıştı ve suru üflemişti yüzüne. Adam kendisine doğru bir adım attığı an elinde tuttuğu bıçağı öne doğru uzattı.
"Yaklaşma," diye bağırdı gücünün son kırıntılarında. Midesi kasılıyordu midesinden yukarıya doğru özsuyu ağzına kadar geliyordu.
"Kimsin sen benden ne istiyorsun?" Demet bilmek istiyordu hayatında hiç tanımadığı biri niçin onu öldürmek istiyordu? Ağabeyi yaşarken, ağabeyi ile savaşın içindeydi şimdi de hiç tanımadığı biri ile savaşa girmişti. Ağabeyiyle olan savaşını kazanmıştı ama bu adamla olan savaşı onu yenilgiye uğratacaktı. Tek bir dikkat dağınıklığı insanı ölüme bile sürükleyebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEZARLIK
Mystery / ThrillerBazen sadece nefes alman gerekir çünkü hayat kimse için durmaz ikinci bir şans olmayabilir, ne yapmak istiyorsan şimdi harekete geçmek gerekir. Yağmur şiddetini arttırdı gök gürledi, şimşek çaktı. Beni nefessiz bırakan gözyaşlarım yağmur damlaları b...