Gamze Demirtaş

17 6 0
                                    

Bir hasrettir bir intikam ihanetten geri kalan...
******
İnsanın elinde ihanetten geriye bir şey kalır mı? Erdinç'in, Mezarcı çıkmasını hiç beklemiyordum ona öyle bir güveniyordum ki Pusat defalarca Mezarcı'nın ortaya çıktığında Erdinç'in ortadan kaybolduğunu söylemesine rağmen inanmak istemedim. Erdinç yapmaz dedim ama yaptı. Hem mutluluğumu çaldı, hem de onca kadını gözünü kırpmadan öldürdü.

Benim elimde ihanetten geriye acı, üzüntü, hayal kırıklığı, keder ve ölüm kalmıştı. Artık kimseye öyle kolayca güvenemeyecektim. İçimizden biri saplantılı ve katil çıkmıştı. Mezarcı'nın deşifre olmasının üzerinden iki ay geçmişti. İlk başlarda kabuslarla güne başlıyordum her yerde onun Eftalya diye seslendiğini duyuyordum. Erdinç'in ihaneti beni derinden sarsmıştı, bir deprem etkisi yaratmıştı ve artçı sarsıntılar iki ay aralıksız sürmüştü.

Sezen Aksu şarkısı "İhanetten Geriye Kalan" şarkısında ne diyor:
Bir hasrettir bir intikam ihanetten geri kalan... Şimdi Erdinç ve benim aramda da durum böyle. Elimde olsa onu öldürürdüm. Demet Kılıç'ın, Füsun Demir'in ve Ferda Korkmaz'ın akan kanının hesabını sorardım ama adalet böyle tescil etmezdi. Yargı böyle sağlanamazdı. Benim cephemde intikam söz konusuydu, onun cephesinde sözde bana olan hasretti.

Onca insanı öldürmek yerine karşıma çıksaydı kalbimi onun için açamasam bile denemeye çalışabilirdim. En yakın arkadaşım üzülmesin diye duygularına karşılık vermeye çalışırdım ama o bana olan aşkını bahane ederek insanların hayatları ile oynadı. Sevdiğim adamı az daha öldürecekti. Turan, Erdinç'in bana olan saplantısı yüzünden beş yıl boyunca esaret altında kalmıştı. Özgürlüğüne kavuştuğu anda bedenine bıçak darbeleri inmişti.

Mezarcı kabuk bağlamayan yaram olmuştu, onun sesini her yerde duymaya başlamıştım neredeyse aklımı kaybedecektim. Psikolog Duygu Hanım sayesinde toparlanmayı başarmıştım. Şimdi iyiydim bazı geceler onun sesini duyuyordum o anlarda Duygu Hanım'ın da dediği gibi sakinleşmek için aklıma mutlu olduğum anları getiriyordum.

Duygu Hanım zamanında halama da yardımcı olmuş. Halam 2309 kanlı eylemin ardından annemin ve dayımın sorumlu olmadığını öğrenince vicdan azabından dolayı her yerde annemin hayalini görmeye başlamış. Kenan dedemin araya girmesiyle halam, Duygu hanımla görüşmeye başlamış. Yaşadığım buhranın farkında olan halamın aracılığıyla bende Duygu Hanımla bir görüşme yaptım. Terapilerde kendimi iyi hissettiğimi fark edince görüşmelere devam ettim.

"Başkomiserim." Azra'nın sesini duymamla düşüncelerim buhar olup uçtu. Bir ay önce girdiğim sınavı kazanarak Başkomiserliğe terfi etmiştim.

"Ne oldu Azra?" Sesim demir kadar sertti.

"Başkomiserim Altındağ ilçesinde bir uçurum kenarında silah sesi duyulmuş." Aldığımız ihbarın beni uçurum kenarında acının kollarına atacağını bilmeden merkezden çıktık. Ekip araçlarına bindik.

Aradan ne kadar zaman geçmişti bilmiyorum olay yerine intikal ettiğimizde anlam veremediğim huzursuzluk etrafımı sarmıştı. Silahımı belimden çıkardım emniyetini açtıktan sonra sesin geldiği yere doğru gittim. Adım attıkça girdap büyüyerek vücudumdaki bütün hisleri içine çekti ve tek bir duygunun içinde denizin en dibinde boğmaya başladı.
Bir kadın gördüm hareketsizce ayakta bekliyordu. Uzun, darmadağınık olan düz kumral saçları rüzgarın esintisiyle havada uçuşuyordu.

"Dur, teslim ol!" Avazım çıktığı kadar bağırdım kadının elindeki kanlı bıçağı fark ettim. Silahımı kadına doğru doğrulttum. Yirmi yaşlarının başında gibi görünüyordu. Benden tarafa döndü elindeki kanlı bıçağa baktım. Bıçağı ateşe dokunmuş gibi fırlattı.

MEZARLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin