Felix: Burası mı?
Han: Başka eski lunapark olmadığına göre, burası
Felix: Gece mi gelseydik
Han: Yok böyle iyi
Felix: Korkuyorsun
Han: Alakası yok geceyi bekleyemeyiz, hava kararmamışken etrafı daha iyi araştıra biliriz
Felix: Girelim artık
Felix: Bence direk çocuğun anlattığı atlı karıncanın yanına gidelim, çadır mı varmış neymiş. Her ne olduysa orda oldu
Han: Gidelim de çalışmayan ve uzun zamandır girilmeyen bir yerde neden sirk çadırı olsun?
Felix: Bilmiyorum
Söylenilen atlı karıncanın yanına gelirler
Han: Burası olduğundan emin miyiz?
Felix: Girişe yakın olan bu
Han: Ama burda çadır yok, başka taraftır belki
Felix: Çok içeri girmişler zaten, burası olmalı
Han: Ama yok!
Felix: Bana niye kızıyorsun
Han: Çocuk yalan söylüyor ola bilir mi ?
Felix: Neden söylesin ki?
Han: Belki başka bir şe-
Felix: Çocuk yalan söylemiyor
Han: Nasıl bu kadar eminsin
Felix: Hemen şüphelenmememi söyleyen sesnin ayrıca dikkatlice bakarsan yerde delikler var. Gerçekten de çadır varmış, birilerinin geleceğini bildikleri için sökmüşler
Han: Hiç bir şey anlamıyorum
Felix: Doğrusu bende
.....
Han: Elimizde tutarlı bir şey yok ne yapacağız
Felix: Çadırı pis işleri için yapmışlardir
Han: Her halde yani
Felix: Ama başka yerde olsa şüphe çeker diye lunaparkta yapmışlardır. Hem eski bir yer. Kimsenin girmeyeceğini ve rahatça istediklerini yapacaklarını düşünmüşlerdir
Han: Bunları deliye anlatsan o bile güler
Han: Bu bilgilerle hiç bir şey yapamayız. Eski bir lunaparkta bir çadır kuruluyor ve bir liseli kayb oluyor. Nasıl bir şey bu?
Felix: Lunaparkın sahibini bulsak
Han: Diyelim ki buldun
Felix: O yönden araştırırız
Han: O kadar saçma bir olay ki başım ağrıyor.
Felix: Saat 9, gidip dinlensen mi biraz
Han: Elimizde bir şey olmadığına göre ve araştıramadığımıza göre şu anlık yapa bileceğim tek şey o. Yarın görüşürüz ve dediğin gibi lunaparkın sahibini bulmaya çalış belki ordan gidip bir şey buluruz
Felix: Tamam, görüşürüz.
......
Felix'ten
Dedektif Han gitmişti, ben de eşyalarımı toplayıp çıkmak için hazırlanıyordum. Olaylar çok garipti. Ofiste kalıp lunaparkın sahibine bakmak istedim ama eve geçip biraz dinlendikten sonra araştırmanın daha iyi olacağını düşündüm. İş yerinden çıkıp eve yürüyordum. Sonunda eve varmıştım.
Felix: Ben geldim!
Felix: Abi evde misin? Abi?!
Eve girdiğimde abime seslenmiştim ama cevap vermemişti. Salona girdim, tekrar abi diye seslendim ama yine cebap gelmedi. Yukarıdan bağırma sesleri duydum. Koşarak abimin odasına girdim, kapıyı araladığımda ne göreyim abim kulağında kulaklık, bağırarak oyun oynuyordu. Gerçekten bir gün yüreğime indirecek. Kulaklığı çıkarıp kulağının dibinde bağırdım
Felix: ABİİ!!
Minho: CANINA MI SUSADIN SEN??!!
Felix: Sabahtan beri çağırıyorum, ses vermiyorsun. Endişelendim ama seni odana girince böyle bağırarak oyun oynadığını görünce sinirlendim o yüzden bağırdım
Minho: Oyunumun bitmesini bekleye bilirdin
Felix: Bekleyemedim, açım
Minho: Zıkkım ye
Felix: Hadi ama bu saate kadar çalışıyorum ve eve geldiğimde karşılama şekline bak
Minho: En azından sen eve geldiğinde karşılama alıyorsun ama ben eve geldiğimde kimse evde olmadığı için kimse beni karşılamıyor
Felix: Bu neydi şimdi
Minho: Yani demek istiyorum ki bu kendine yemek yapmaman için bir bahane değil
Felix: Peki
Bir gün delirtecek beni gerçekten
Minho odadan seslenir: Ben yemek yapmadım diye yemek yemeyi ihmal edersen dayak yersin
Felix: Tamam, tamam
Odama girip sıcak bir duş aldım. Yorgunluğum biraz da olsa azalmıştı.
Mutfağa girip bir şeyler atıştırdım ve odama geçtim.Felix: Bakalım bula bilecek miyim
.....
Felix: Devlet sırrı sanki. Bulmam uzun sürdü ama nasıl olsa buldum. "Hwang Hyunjin" demek.
~~~~~~~