Felix'ten
Uyandığımda hastanedeydim, yatağımda doğruldum. O sırada kapı açıldı, içeriye abim girmişti
Minho: Uyandın sonunda
Hızla gelip bana sarıldı
Minho: Endişelendirdin beni, neden o haldeyken yalnız geliyorsun? Neden beni aramadın?
Felix: Aslında söylemeli miydim?
Minho: Aslında ne?
Felix: Aslında arayacaktım ama o sırada bayıldım
Minho: Yolun yarısını gelmişken mi
Felix: Özür dilerim
Minho: Özür dileme, bende yine Han sana görev verdi diye düşünüp ona kızdım ama o da senin çoktan ofisten çıktığını söyledi. Çıldıracaktım nerdeyse, bu çocuk her gün işten çıkınca direk eve gelir bir yere giderse bile bana haber verirdi hep diye dedim.
Felix: Bir daha böyle endişelendirmeyeceğim seni
Minho: Seni yerde yatarken gördüğümde ne kadar korktuğumu biliyor musun? Tek ailem sensin
Dedi ve tekrar bana sarıldı.
Felix: Han'a haber verdin mi
Minho: Evet, o getirdi zaten seni. Ambulansı arayacakken geldi
Derken kapı açıldı
Han: Müsait misiniz?
Minho: Gel işte
Han: Geçmiş olsun Felix
Felix: Teşekkür ederim
Han: Girmezden önce doktoru gördüm, taburcu ola bileceğini söyledi
Minho: Evet ama işe değil eve gelicek, dinlenmesi lazım
Han: Çalışmasına izin vermezdim zaten
Felix: İyiyim ben
Minho: Peçete nerde
Felix: Ya abi iyiyim, hem çözmemiz gereken bir cinayet var
Minho: İtiraz istemiyorum
.....
Han bizi eve bırakmıştı.
Han: Yarın görüşürüz
Felix: Görüşürüz
Kapıyı açıp içeri girdik. Mutfağa girdim, masanın üzerindeki yemekler öylece kalmıştı, üzülmüştüm
.......
Bir şeyler yedikten sonra abimin ısrarı ile duş alıp yatağıma yattım. Aklıma dün olanlar geliyordu. O adam kimdi? Kim tarafından gönderilmişti? Hyunjinin adamı ola bilir miydi? Tehdit edilmiştim, ne yapacağımı bilmiyordum..
......
Uyumuşum, kaç saat uyuduğumdan haberim yoktu, hava kararmıştı. "Abim dinlenmemi istediği için uyandırmamıştır her halde" diye düşündüm. Kalkıp aşağı indim, abim film izliyordu
Minho: Uyanmışsın
Felix: Neden uyandırmadın
Minho: Yemek vakti olduğunda uyandırıcaktım, kalkmanı istemedim. Yemekten erken uyandın
Felix: Çıkıp biraz hava alacağım
Minho: Dünki gibi mi?
Felix: Hayır, dün iyi değildim ama şimdi iyi hiss ediyorum
Minho: Olmaz
Felix: Hadi ama 20 yaşına geldim sende sürekli peşimde koşamazsın ya
Minho: Bu günlük izin vermiyorum
Felix: Doktor arada bir havaya çıkmamı söyledi
Minho: Pencereyi açıp kafanı dışarı çıkar al sana hava
Felix: 1-2 saat dolaşayım
Minho: Tamam yarım saat vaktin var
Felix: Peki bir saate dönerim
Diyip çıktım
Minho: Seni küçük..
Felix'ten
Felix: Ee çıktın şimdi ne yapacaksın
Biraz dolaşayım dedim ve nereye gideceğimi bilmeden addımlamaya başladım. "Lunaparka göz atsam mı?" diye düşündüm ve evet şu an oraya gidiyordum
........
Felix: Akşamları daha bir ürkütücü görünüyor, girelim bakalım (nereden geliyorsa bu cesaret). Yürümeye başladım, şu atlı karıncanın oraya gittim. Yine akşamdır ve belki yine çadır ordadır diye düşündüm ama çadır falan yoktu, hangi akılla orda ola bileceğini düşündüm ki
- Sen kimsin?
~~~~~
Bölüm bu sefer kısa oldu, zaten okunmadığı için fazla uzatmaya gerek yok, gorusuruz
