Minho: Yok fazla oldu artık - diyerek içeri daldı
Minho: Fazla oldu çıksan artık diyorum
Hyunjin: Peki, görüşürüz Felix
Minho: Hâlâ görüşürüz diyor çık artık
*kolundan çekerek dışarı çıkarır*Hyunjin: Neden çekiştiriyorsun?
Minho: Çıkmadığın için?
Han: Tamam, sakin olun
*Minho Hyunjin'in kolunu bırakır*
Hyunjin: Ne zaman taburcu olacak?
Han: Yarın sabah, bir sorun çıkmazsa doktor taburcu ola bileceğini söyledi
*Minho Han'ı kenara çekerek*
Minho: Bu adamın benim kardeşimle işi neHan: Bende bilmiyorum
Minho: Ama içeride onu tanıyor gibiydin
Han: Sadece adını duymuştum. Felixle araştırdığımız olaydaki şüphelilerden biri- şüphelilerden biri - diye tekrar söyledi
Minho: Cinayette şüpheli olan birinin benim kardeşimle işi ne, bir de az önce odada baş başa kalmışlardı
İkisi de kafasını çevirip Hyunjin'e bakar. Hyunjin bekleme koltuklarından birine oturmuş parmaklarıyla oynuyordu. Sonra tekrar bir birilerine döndüler.
Minho: Ya bu adam benim kardeşimi gözüne kestirmişse? Sıradaki kurbanı Felix ise?
Han: Öyle midir? O zaman neden dün onu kurtarmış?
Minho: İyi ayağına yatıp Felix'in güvenini kazanmaya çalışıyordur
*İkili tekrar kafalarını çevirip Hyunjin'e bakarlar*
Minho: Bu adamın bir işler çevirdiğine eminim
Felix'ten
Hyunjin benden hoşlanıyor mu? Geçiştirmek için şaka yapmıştır her halde. Dün bunun için mi benle buluşmak istedi? Evinde ona sorduğumda emin olması gerektiğini söylemişti, duygularına mı emin olması gerekiyordu? Kafam allak bullak olmuştu***
- Kendini fazla yormaması gerek. Sağlıklı şeyler tüketmeli, akşamları erken uyursa daha iyi olur, gençsin daha dikkat et kendine. Tekrar geçmiş olsun
Minho: Teşekkürler doktor bey.
Felix ben çıkış işlemlerini hall edip geliyorum, sonra eve gideriz istediğin yemeği yaparım sanaFelix sadece kafasını olumlu anlamda sallamıştı. Hyunjin'e taraf döndüğünde göz göze geldiler, acaba dün dediği şeyde ciddi miydi? Han odaya girince ikisi de bakışlarını ona döndürmüştü
Han: Neden öyle bakıyorsunuz?
Minho: Hadi çıkalım artık
Han: Bay Hwang, sizi de evinize bırakayım mı?
Hyunjin: Gerek yok, kendim giderim - diyerek Felix'e göz kırptı ve odadan çıktı
Minho: Gözlerini oynlmamı mı bekliyor?
Felix: Abartma abi
Han: Hadi gidelim
Arabada hepimiz sessiz bir şekilde oturmuştuk, Minho elimi iki eli ile tutup okşuyordu. Han sessizliği bozdu
Han: Güzel üçlü olduk biz, değil mi Felix?
Aklım hâlâ Hyunjindeydi, Han'ın bana seslendiğini fark etmemiştim
Han: Felix?
Minho: Bu güzel üçlü nedense sadece Felix'e bir şey olduğunda oluşuyor
Han: Bundan sonra sık sık uğrayacağım size, Felixle zaten akşama kadar beraberiz, akşamları da bazen size katılırım sorun olmazsa
Minho: Sorun olmaz tabii ki ama gelip iş konuşmayacaksan
Han: Yok yok
Minho: Felix?
Adımı duyduğumda abime taraf dönmüştüm
Felix: Efendim
Minho: Dalmış gibisin, bir şey mi oldu? Yoksa ben odada değilken Hyunjin mi bir şey dedi?
Felix: Hayır hayır
Minho: Nedense onu hiç gözüm tutmadı
Felix: Kötü biri değil
Han: Şüpheli olduğunu ve kesinlikle bir şeyler bildiğini söylemiştin
Felix: Bir şeyler bildiği doğru ama boşuna şüphelenmişim
Minho: Dün neden buluşacaktınız?
Felix: Bana bir şeyler anlatacağını söylemişti, her şeyi boş verinde ben nasıl kurtuldum
Minho: Beni aramıştın
Felix: Nasıl? Aramadım ama?
Minho: Elin değmiş olmalı, zaten bilerek aramadığını anlamıştım ne kadar çağırsam da cevap vermedin, telefondan sesleri duyunca evden silahını alıp çıktım. Koşarak gelmeye başladım ara sokaklara göz gezdiriyordum, hava almak için çıkacağını söylemiştin bayırda ola bileceğin aklıma geldi ve polisi aradım. Doğru tahmin etmiştim ordaydınız. Uzaktan Kırmızı saçlı birinin çitlerin önünde durduğunu ve bir adamın da senin boynuna bıçak dayadığını gördüm. Silahı ona doğrultup bağırdım, adam bana döndüğünde Hyunjin denen adam fırsatı kullanıp onun üzerine atladı, bende koşarak gelip seni aldım o sırada Han ve polisler geldi. Böyle işte ondan öncesini ve Hyunjin'in oraya nasıl geldiğini ne yaptığını bilmiyorum sormadım. Dediğine göre iki kişilermiş, polislere bunu söyledi ve aşağıya bakmalarını dedi sonra ambulansı arayıp ortadan kayb oldu.
Felix: Kurtulmam bir mucize olmuş desene
Minho: Öyle de dene bilir. Peki sen o adamların eline nasıl düştün?
Felix: *Olanları anlatır*
Minho: Sürekli başını belaya sokuyorsun
Felix: Gitmesem, sabah kızın cesedini bulmuş olurduk ve Han bunlar aradığımız adamlar cinayetleri işleyen kişiler
Han: Emin misin?
Felix: Evet, işe yeniden başladığımda o kızı da bulmamız gerek. Bir an önce başlamam gerek çünkü kızın başına bir şey gele bilir, bir şeyler biliyor olmalı ve bunların sadece iki kişi olduklarını da düşünmüyorum...
~~~~~~~~