Felix'ten
Kafede oturmuş, kadını bekliyordum aynı zamanda Hyunjini. Kapı açılma sesi duyduğumda bakışlarımı o tarafa çevirdim. Gelen Hyunjindi, onu gördüğümde şaşırmıştım çünki o gün giydiği kıyafetleri (siyah, kapşonlu kyafetten bahs ediyor) giyinmişti ve yine saçları kırmızı gözleri ise maviydi, neden dışarıda böyle olduğunu anlamıyordum. Burda olduğumu göstermek için el salladım, beni görüp yanıma geldiFelix: Hoş geldin, otur
Hyunjin: Hoş buldum
Felix: Neden böyle giyindin?
Hyunjin: Sana sağlam bir kanıt göstermek için
Felix: Gerek yoktu buna
Hyunjin: Vardı
Tekrar kapı açılma sesi geldi. Kadının gelmesini bekliyordum ama başkasıydı
Hyunjin: Şunu çıkarayım, geldiğinde giyerim *diyip, kapşonlu kıyafetini çıkardı*. Bir defa da sadece ikimiz bir yerlere gidelim ama insan az olan bir yer olsa iyi olur
Felix: Şu an iş için buradayız
Bu dediğimin üzerine yine kapı açıldı ve bu sefer beklediğim kişi gelmişti. Elimi kaldırıp burda olduğumuzu gösterdim
- Merhaba
Felix: Merhaba, hoş geldiniz. Oturun lütfen
- Hoş buldum. *Hyunjin'e seslenerek* - Siz kimdiniz acaba?
Felix: O -
Hyunjin: Ben başınıza gelen olayda şüpheliyim, üzerimdeki şüpheleri kaldırmak için burdayım. İzninizle - *diyip kuafetini giydi ve kapşonu başına geçirdi*. Şimdi söyleyin lütfen, ben sizi soyan kişiye benziyor muyum?
- Benziyorsunuz ama o olmadığınıza eminim, sizin kadar zayıf görünmüyordu ve sizin boyunuza göre boyu biraz kısaydı
Hyunjin: Teşekkür ederim - *dedi ve kıyafetinin içerisinden bir zarf çıkarıp Felix'e verdi*. Hanımefendinin kayb ettiği para bu zarfın içinde.
Sonra da orayı terk etti. Sanırım özür dilemem gerekicek.
Felix: Kayb ettiğiniz para
- Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim.
***
Han: E ama nasıl hall ettin?
Felix: Ettim bir şekilde boş ver bunu, eve gidiyorum ben yarın okula uğramamız şu kızı bulmamız gerek artık
Han: Aslında bu gün gidecektim ama sensiz gitmek istemedim çünkü ne adını ne de yüzünü biliyorum üstüne yine ceset toplamaya gittim
Felix: Yine mi?
Han: Maalesef
......
Bu saatde gitmem uygun olur mu? Yoksa geç mi? Yarın gidemeyeceğim, dilemem gereken bir özür var
~Telefon görüşmesi~
Minho aranıyor...
Felix: Alo, abi
Minho: Efendim Lix
Felix: Dışarıda biraz işim var, eve biraz geç gele bilirim
Minho: Anlamadım? Ne demek geç gele bilirim? Hemen eve geliyorsun