1

881 52 81
                                    

"Yardım ettiğin için teşekkürler Nanaba."

Sarışın kadın omuz silkti. "Lafı olmaz." Üzerinde yatak odası yazan koliyi yüklendi. Hange nin açmakta olduğu diğer kolilerin yanına dikkatlice bıraktı. "Aslında dönüşünü kutlamak için kendi aramızda ufak bir eğlence tertip edelim diyorduk fakat Mike'ın işi çıktığı için sadece bir fikir olarak kaldı."

"İsabet olmuş. Zaten eşyaları yerleştirmekten vakit bulabilir miydik şüpheliyim." Hange bıkkınlıkla maket bıçağını kutuya sapladı. Kapağı ortadan ikiye ayırdı. Partileme havasında olduğu söylenemezdi. Başka bir şehirden değerine taşınmak yeterince yorucu değilmiş gibi bir de aldığı yeni iş omuzlarına ağır geliyordu. Sanırsın içlerinde kayalar vardı.

Paradise -bir diğer deyişle aile evine- dönmek insana hem geçmişle, hem de geleceğin belirsizliği ile yüzleşmek zorunda bırakıyordu. Ona göre küçük, sıkıcı ve kötü anıları hatırlatmaktan başka hiçbir anlam ifade etmeyen bir yerdi Paradis Adası.

"Ee? Hiçbir şey anlatmayacak mısın?" uzun süredir sormak için fırsat kollayan Nanaba nihayet ağzındaki baklayı çıkardı. Elbette sormak hakkıydı, onlar çocukluk arkadaşıydı. Üniversiteden mezun olduktan sonra Hange nin ortadan toz olmasıyla bir daha hiç görüşmemişlerdi. Arada kapanması gereken koca dokuz yıl vardı.

Hange omuz silkti. "Anlatılacak bir şey yok. İşimden kovuldum, aile evime dönmek zorunda kaldım. Hepsi bu kadar."

"Hepsi bu kadar mı?" Nanaba şaşkın şakın yüzüne baktı. Sanki bahsettiği canavar onu duyabilirmiş gibi sesini alçalttı, baş parmağıyla arka odaya işaret etti. "Tanrı aşkına, çocuğun var Hange. Ne zaman evlendin, ne ara çocuğun oldu?"

Neyseki böyle sorulara hazırlıklı olduğundan cevapları da hazırdı. "Eh, oldu bir şeyler."

"Babası olacak ibne nerede?" dedi Nanaba, kaşlarını çattı.

"Kullandığın dile dikkat et Nana, Eren duyabilir." Hange kadını azarladı. Yalnız olup olmadıklarını kontrol ettikten sonra "Hemen neden terk edilmiş olma ihtimalime atlıyorsun?"

"Bu seninle ilgili değil güzelim, kaçmak erkeklerin doğasında var." Nanaba huysuzlaşan Hange yi yatıştırdı. "Yoksa babası öldü mü?"

Hange nin hiçbir fikri yoktu. Eren kendi çocuğu bile değildi. İki gün önce şehir dışındaki bir yetimhaneden evlat edinmişti. Hepsi yeni işinin bir parçasıydı. Ne yazık ki bunlardan Nanaba ya bahsedemezdi.

Hange - kod adı baykuş - özel bir istihbarat servisinde ajan olarak çalışıyordu. Uzun süredir ortalardan kaybolmasının sebebi de buydu. Ajanların kendi hayatları olmazdı. Verilen görevler nedeniyle sayamayacağı kadar çok düşman edinmişti. Aslında sevdikleri ve çevresindeki insanlardan uzak durarak onları koruyordu. Paradis e geri dönmüştü çünkü yeni görevi, adanın en  gelişmiş ve tehlikeli çetesinin ele başının onurunu iki paralık etmek ve çeteyi dağıtmaktı. Eğer başarılı olamazsa ülkede iç savaş çıkması halinde çok kan dökülecekti.

Çete liderinin adı Kenny Ackerman dı. Kimse nerede yaşadığını, hangi insanlarla bağlantılı olduğunu bilmiyordu. Ona Hayalet de derlerdi. Adamla ilgili bilinen şey tek derdinin para olmasıydı. Amacı iç karışıklık çıkarmak ve savaş için hükümete silah satmaktı. Böylece uzaktan kaosu izlerken bolca para kazanacaktı. Ancak Hange zekiydi. Çalıştıgı istihbarat servisi Kenny hakkında hiçbir bilgi bulamadığından şehirde onunla bağlantısı olan insanlar hakkında araştırma yapmıştı. Rose Akademisinde Ackerman soyadına ait bir öğrenci vardı. İsmi Mikasa Ackerman'dı. Kenny Ackermanla kaçıncı dereceden akraba olduğunu bilmiyordu fakat aileye bir yerden sızmalıydı.

LEVIHAN {Spy × Family AU}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin