"Mikasa!"
"Eren!"
Bunca zamandır ağacın arkasında saklanmakta olan Mikasa, Eren nin ona dogru kostuğunu fark edince hayal gördüğünü sandı. Levi ın söylediği gibi ormana doğru koşmuştu ama nereye gideceği hakkında bir fikri olmadığından bulduğu en güvenli yerde beklemeyi tercih etmişti.
Eren koşa koşa kollarına girip sarıldığında uzun süredir tutmakta olduğu göz yaşları yanaklarında sel oldu. Bağıra bağıra hıçkırmaya başladı. "Seni b-bir daha... göremeyec-ceğimi sandım Eren... Ç-çok, çok korkunç-tu..."
"Artık güvendesin korkma. Annemle seni kurtarmaya geldik." Eren de ağlamak istiyordu ama kızın yanında ağlamaktan utandı. Güçlü olmalıydı.
Mikasa nihayet ağlamayı bıraktığında geri çekildi. "Annen mi? Hange de mi burada?"
"Evet, bizi almaya gelecek. Evimize götürecek." dedi Eren. "O yüzden ağlamana gerek yok. Artık üzülmene izin vermeyeceğim. Bizimle yaşaman için annemi ikna edeceğim."
Mikasa bir şey söylemedi. Gözlerini elinin tersiyle sildi. "Babanı yanında istemiyor musun?"
Eren şaşkınca gözlerini kırpıştırdı. "İstiyorum... ama o bizi terk etti. Nerede olduğunu bilmiyorum."
"Terk mi etti?" Bu kez şaşırma sırası Mikasa daydı. Annesi, ona ateş açanların babası olduğunu bilmiyor mu?
"Sen babamı gördün mü?" Eren şoka girdi. "Babam yanında mıydı?"
Mikasa başını salladı. Yoksa babasının Ackerman olduğunu biliyor mu? "Sen... babanın gerçek kimligini-"
"Evet evet biliyorum ama annem bilmiyor!" dedi Eren panikle. "Asla birbirlerini görmemeliler. Yoksa birbirlerini öldürürler."
Mikasa nın daha da kafası karıştı. Eren kıza olan biten her şeyi anlattı. Hafiza okuyabildiği kısmı es geçti. Bitirdiğinde Mikasa iyice afalladı. "Yani siz... Gerçek aile değilsiniz. Benimle arkadaş olmanın sebebi Kenny e ulaşmak mıydı?" bakışları kalp kırıcıydı.
"En başta öyleydi ama sonra gerçekten seninle arkadaş olmak istedim!" dedi Eren. "Yemin ederim doğruyu söylüyorum. Eğer bana güvenmeni bu kadar istemesem neden ailemin bütün sırlarını ifşa edeyim? Bana inan lütfen, doğruyu söylüyorum."
"Sana inanıyorum." dedi Mikasa sessizce.
Yaklaşan ayak sesleri duyunca konuşmayı kestiler. Eren, Mikasa ya arkasına geçmesini söyledi. Iri bir çalıyı kırıp kendine siper etti. Hiçbir işe yaramayacağını biliyordu, onlar elleri silahlı adamlardı ama yine de Mikasa yı korumalıydı. Ne olursa olsun...
Gelen nin Farlan olduğunu görünce rahatladı. Mikasa ya "Korkma, onu tanıyorum." dedi.
"Neyseki iyisiniz." dedi Farlan. Ayağı biraz aksıyordu. "Buradan hemen gitmemiz lazım."
"Annem nerede?" dedi Eren. Arkasına bakıp duruyordu ama kimseyi görememişti. "Neden seninle değil?"
"Annenin biraz işi var... Ikinizin benimle gelmesi gerekiyor." dedi Farlan. "Annen daha sonra bizimle buluşacağını söyledi-"
"Yalan söylüyorsun!" dedi Eren dehşet içinde. Aklından geçenleri okumuştu. "Annemi öldürecekler! Onu Kenny nin adamları kaçırdı! Babama gitmeliyiz!"
Farlan şaşırdı. "Baban ne yapabilir-"
"Levi onu kurtarabilir." bu kez konuşan Mikasa ydı. "Biz her şeyi biliyoruz."
Farlan iç çekti, gergince alnını ovdu. "Tanrım... Baban beni bu kez kesin öldürecek."
............................................................................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEVIHAN {Spy × Family AU}
FanfictionLeviHan icin yazılmış bir Spy x Family AU dur. Keyifli Okumalar...