"...Ve burası banyo. Hemen karşısındaki oda da senin."
Siyah saçlı gizemli adamın yanında getirdiği tek bir koli ve sırt çantasıyla odasına yerleşmesi çok fazla zaman almamıştı. Oda küçük ama havadardı. İceride sadece tek kişilik bir yatak ve gardırop bulunuyordu. Yatağın üzerinde de Hange nin seçtiği gece manzaralı sahte bir yağlı boya resmi asılı duruyordu.
"Bir günde ancak bu kadar hazırlık yapabildik. Umarım beğenmişsindir." dedi Hange. Ona ev bakmaya niyeti yoktu. Nasıl olsa bir şekilde adamı onunla yaşamaya ikna edecekti.
Levi odayı gezerken Eren onu dikkatlice izledi. Bu adamdan deli gibi korkuyordu ama annesinin kötü adamı yakalamasına yardım etmek için beraber yaşamaları gerekiyordu. Böylece annesi kim olduğunu fark edecekti. Ama bunu adama fark ettirmeden yapmalıydı Eren yoksa kimliği ortaya çıktığı için onu da annesini de öldürürdü. Levi kucağındaki koliyi gardırobun yanına bırakıp yatağın başındaki tahtaya parmağını sürdü. Çok tozlu... Sen buna temizlik mi diyorsun? "Sorun değil, beğendim."
"Bir şeye ihtiyacın olursa Eren ve ben mutfakta olacağız." dedi Hange. Yesil gözlü oğlanın elinden tutup Levi yı dinlenmek üzere yanlız bıraktılar. Bu sırada Levi de kolideki silahlarını ve kesici aletlerini çıkarıp yatağın bazasının altına, gardırobuna ve bunun gibi çeşitli yerlere saklama fırsatı buldu. Tam son silahı yastık kılıfının altına saklıyordu ki biri kapıya vurdu. Levi "Evet?"
Gelen Eren di. Ufak bir tereddütle başının eşikten uzattı. "Annem herhangi bir yiyecege alerjin olup olmadığını sormamı istedi."
"Hayır, yok." dedi Levi. Bu evdeki kalıcığı Eren nin kalbini kazanmaktan geçiyordu. O yüzden ilk olarak çocuğu kandırmalıydı. Çocuk onu severse annesine kendini sevdirmek çantada keklikti. Dün aldığı pembe panteri elinde tuttuğunu fark edince "Oyuncakları sever misin?" dedi Levi.
Eren başını salladı. "Evet." aklından neler geçtiğini biliyordu. Kendi kendine sırıttı. Bu gidişle bir sürü oyuncağı olacaktı. "Bana başka oyuncaklar alır mısın?"
"Ne istiyorsun?" dedi Levi.
"Şuan aklıma bir şey gelmiyor ama kocaman olsun!"
Bu çocuk Kenny den daha yetenekli bir soyguncu. Ama beni sevmesi için rüsvet şart. "Pekala, yemekten sonra alışveriş merkezine gitmeye ne dersin?"
"Yaşasın!" dedi Eren neşeyle, sonra hemen bozuldu. "Olmaz... iki gün sonra Rose Akademisinin giriş sinavı var. Annem ders çalışmak zorunda olduğum için asla izin vermez."
"Ben anneni ikna ederim, alışverişten sonra birlikte çalışırız." dedi Levi.
"Yaşasın!"
Mutfağa geri döndüklerinde koridora kadar yayılan yanık kokusu Eren nin genzini yaktı. Havadaki duman öyle yoğundu ki göz gözü görmüyordu. Ikisi de öksürmeye başladılar. Levi yangın çıktığını sanıp mutfağa koştu fakat mutfakta yemek pişiren Hange den başka tehlike teşkil eden bir şey yoktu.
Kolunu burnuna kapatan Levi "Ne oluyor burada?" diye haykırdı. Öksüren Eren i de dumandan uzak tutmak için kafasına ceketini fırlattı."Oh, hey. Ben de şimdi sizi çağıracaktım." dedi Hange hiçbir şey olmamış gibi. Levi ın yüzündeki endişeyi fark edince "Bir şey mi oldu?"
"Dumanı görmüyor musun?" Levi öne uzanıp ocağın altını kapattı. Tencerenin kapağını açtığında içinde pişen her ne ise çoktan kömüre dönmüştü. Yüzünü buruşturdu. Nasıl yandığını fark etmezdi?
"Bu sefer dikkat etmiştim ama!" Hange hayal kırıklığıyla tencereye baktı. Havadaki dumanı yeni fark ediyordu. Gözlüğünü çıkarıp tişörtünün ucuyla camlarını sildi. "Ben de gözlüğümün camları kirlendiği için her yer buğulu sanıyordum. Kusura bakmayın. Yeniden yaparım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEVIHAN {Spy × Family AU}
FanfictionLeviHan icin yazılmış bir Spy x Family AU dur. Keyifli Okumalar...