Okul berbattı!
Eren nin ilk haftanın sonunda edindigi ilk izlenim bu olmuştu. Sabahtan akşama kadar ders görüyordu, bazen iki ders üst üste matematik oğrenmekten beyni yanıyordu. Öğle yemeği sadece bir saatti ve oyun oynamaya hiç zaman kalmıyordu. Tenefüslerin kısalığından bahsetmiyordu bile. Öğretmenler katı, öğrenciler de oldukça sinir bozucuydu. Eger okul denen yerin böyle bir şey olduğunu bilseydi Eren organ mafyasının elinden kurtulmak için bu kadar acele etmezdi.
Koca sınıfta anlaştığı tek kişi Armin di. Aslında çok ağlak ve spordan hoşlanmayan bir çocuktu ve bu da birlikte oyun oynamalarını zorlaştıran bir faktördü. Ama zeki ve derslerinde iyi olduğu için hafızasını okumak Eren nin işine geliyordu. Öğretmen ne zaman ona soru sorsa Armin nin aklındaki cevabı söylüyordu. Bu yüzden sınıfın zekileri arasındaydı. Armin olmasa derslere katlanmak imkansızdı.
Annesinin sıkı sıkı öğütlediği gibi müdür Pixis e gerçekleri anlattığı için okulun ilk günü öğle yemeğinde Mikasa Ackerman a teşekkür etmişti ancak bunun dışında hiç yanına yaklaşamamıştı. Kızla normal insanlar gibi konuşmak imkansızdı, Armin nin tam zıttıydı. Uzun siyah saçları, kara gözleri ve beyaz teni gibi soğuk bir kızdı. Birkaç kere arkadaş olmak için girişimde bulunsa da Mikasa hiç pas vermiyordu. Kalemimi kullanabilirsin Mikasa, Saçların çok güzelmiş Mikasa, Beraber adam asmaca oynayalım mı Mikasa... Bunlara karşılık Mikasa nın verdiği tek cevap soguk bir bakıştı.
Eren e özel bir davranış değildi, sınıftaki herkese mesafeli davranıyordu. Hiç arkadaşı yoktu ama herkes onunla arkadaş olmak istiyordu. Bu da Eren nin sinirini bozuyordu. O suratsız kızda ne bulduklarını bir türlü anlamıyordu. Zihni de davranışları kadar boştu. Bu yüzden onun hakkında ne düşündüğünü bilmemek rahatsız ediciydi. Eger annesi Mikasayla bu kadar çok arkadaş olmasını istemese asla suratına bakmazdı. Armin Mikasa nın babasının Paradis in en üst yoneticileriyle bağının çok kuvvetli olduğunu, insanların bu yüzden ona yakın olmak istediklerini söylemişti. Bir bakıma Eren de çıkarları için kızla arkadaş olmak istiyordu fakat biraz üzülmeden edemedi. Ama Paradis teki barış, Mikasa ile arkadaş olmasına bağlıydı o yüzden umurunda değildi.
Her şey barış için!
"Ona jest yap." Arkadaş olma girişimlerinin başarısız olduğunu duyunca öneride bulunmuştu Hange. "Kızlar kibar insanlardan ve jestlerden çok hoşlanırlar. Ona ne duymak istiyorsa onu söyle."
"Tıpkı senin babamı kandırdığın gibi mi?" Eren şaşkınca gözlerini kırpıştırdı.
"Ne- Hayır, bunu nereden çıkardın?" dedi annesi gergince. Kaşlarını çattı. "Baban ve ben iyi anlaştığımız için evlendik, bunda kandırmaca yok. Sakın başkalarının yanında böyle şeyler söyleme."
Babasının verdiği tavsiyeler annesininkilerden daha kötüydü. "Benim hiç arkadaşım olmadı. Ihtiyacım da."
Eren "Farlan ve Isabel teyze?"
"Arkadaş olmak isteyen onlardı. Benim fikrimi sormadılar." Levi omuz silkti.
Şimdilik birinci yoldan gidecekti. Eger Eren de kendi Mackaren kimliğinin arkasına gizlenerek Mikasa ya kendini harika biri gibi gösterirse onunla arkadaş olurdu. Böylece evine oyun oynamaya davet eder ve annesi de kötü adami yakalardı.
"Eren tişörtünü ters giymişsin." Armin kapşonuna işaret etti.
Beden dersindeydiler. Eren Mikasa yı arkadaş tuzağına düşürmek için planlar yapmaktan soyunma odasında üzerine ne giydigini dikkat etmemişti. O an aklına dank etti. Arminle iyi anlaşıyordu çünkü onun da ailesi Eren gibi sahteydi. Bu sarışın oğlana ister istemez yakınlık duymasına sebep oluyordu. Eğer Mikasa ile de ortak bir nokta bulursa ona yakın olabilirdi. Sevdiği yemek, sevdiği çizgi film ya da bir sır... Evet, kesinlikle bir sırrı olmalıydı. Sırrını Eren e söylemesini sağlayıp arkadaş olmazsa tüm okula söylemekle tehdit edebilirdi. Eren kendi kendine sırıttı, bu yeterince tahmin edici bir plandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEVIHAN {Spy × Family AU}
FanfictionLeviHan icin yazılmış bir Spy x Family AU dur. Keyifli Okumalar...