-19

39 4 0
                                    

"Numarayı arayacak mıyız?"

"Tabiki arıcaz Jonnie. Artık daha da merak ediyorum nerde olduğunu."

"Arıyorum ben o zaman." Dedim ve az önce aldığım numarayı aradım.

"Hoparlörü aç" dedi Lydia ben telefonun açılmasını beklerken. Bende açtım.

Telefon çalıyordu ama açan yoktu.

"Alo" sonunda biri açabilmişti.

"Kiminle görüşüyorum?" Erkek sesiydi ama kim olduğunu çıkaramamıştım.

"Bunu benim size sormam gerekmez mi? Beni arıyorsunuz ve kim olduğumu soruyorsunuz. Asıl siz kimsiniz?" Ah Jonnie ah. Akılsız Jonnie.

"Kusura bakmayın. Biz numaranızı Jackson'nın ablasından almıştık. Jackson'a burdan ulaşabileceğimizi söylemişti. Jackson yanınızda mı?"

"Haa. Hayır. Jackson dün gitti?"

"Nereye?" Demiştik yine hep beraber.

"Bilmiyorum. Bana tam olarak söylemedi. Işi olduğunu,ailesinden biri ararsa idare etmemi söyledi bir tek. Ne işi olduğunu soruncada söylemeyeceğini falan dedi. Ailesine bu söylediklerimi söylemeyin sakın."

Boş gözlerle bizimkilere bakıyordum. Her şey daha da karşmıştı. Şimdi ne yapacağımızı bilmiyordum. Nereye gitmiş olabilirdi ki?

Lydia telefonu elimden alıp" teşekkürler. Eğer bir şey olursa biz sizi yine ararız." Deyip kapattı.

"Adam hattın ucundan bir şeyler diyodu. Sen duymadın bile. Iyi misin?"

"Yoo iyiyim. Dalmışım sadece. Şimdi ne yapıcaz? Nerde olduğunu nerden öğrenicez? Okuldan bir arkadaşı falan olsa bilirdik. Zaten bizden fazlada başka kimseyle konuşmazdı. Bir sıra arkadaşıyla yakındı---. Aa yanında oturan çocuğa sorabiliriz. Onla yakındılar."

"Kendi kendine söylenirken yine aklına bir şeyler geldi. Ama bu sefer işimize yarar." Dedi Jessie.

"Hadi onu bunu boşverinde numarası var mı o çocuğun?"

"Bende yok."

"Bende de yok."

"Stoney sende?" Umutla Stoney'e baktım. Artık bulsak iyi olurdu. Gittikçe daha da meraklarınıyordum.

"Malesef yok." Of ama. Stoney'den de umut kesilmişti. Neden okulun başında elinde kağıt kalem bütün sınıfın telefon numarasını isteyen kızlardan olmamıştım ki? Çünkü böyle şeyleri sevmezdim. Ama eğer yapsaydım şimdiye işimiz daha da kolay olurdu. En azından o çocuğun numarasını biliyo olurduk. Hadi ama başka bir yol olmalıydı.

"Bizim sınıfın whatsapp grubu var. Belki orda kayıtlıdır." Dedi Lydia. Bende olmayan zeka herkezde var. Nasıl düşünemem.

"Vardır. Vardır. Orda herkez kayıtlıdı. Addy'di de mi adı?"

"Evet"

"Bakıyım ben." Dedim ve whatsapp grubuna girdim. Kayıtsız kişiler vardı. Onlardan birise Addy'di zaten. Kullanıcı adlarına bakarken Addy Ryder yazınısını görünce durdum ve telefonu ortaya getirip bizimkilere gösterdim.

''Bu numara. Arıyorum.'' Cevap vermelerini beklemeden aradım. Telefon ikici çalışta açılmıştı.

''Alo Addy. Ben Jonnie''

''Efendim Jonnie.''

''Şey biz Jackson'a ulaşamadık. Belki senin haberin vardır diye düşündüm. Nerde olduğunu biliyor musun?''

''Evet benim yanımda şu an. gecenin bir yarısı geldi sarhoştu baya. Şimdi de uyuyo. Çağırayım mı telefona?'' demek içmişti. Ben Jackson'ı hiç içerken görmemiştim. Derdi neydi bunun?Neden içmişti?

''Yok sen çağırma. Biz onu almaya gelelim.''

''Tamam. Evin adresini mesaj atarım.''

''Tamam'' deyip telefonu kapadım. Şimdi onu göreceğime sevinsem mi yoksa çok fazla içtiği için üzülsem mi gerçekten bilemiyordum. Jackson'ı sarhoşken düşünmek bi garip hissettiriyordu. O çok fazla içkiye vuran birisi de değildi zaten. Ama ben nerden bilecektim? Sadece iç hissiyatlarım ve Jackson'nın dış görüntüsü bu düşünceyi bende uyandırıyordu. elimdeki telefonum titreyince düşüncelerimi bir kenara bırakıp gelen mesaja baktım. Addy evinin adresini yazmıştı.

''Addy mesaj attı. Hadi gidelim.'' dedim ve arbaya binip Addy'nin evine yol adlık.

******

Nihayet eve varabilmiştik. Uzun sürmüştü. Bende yol boyunca Jackson'nın neden böyle şeyler yaptığını düşündüm. Ama mantıklı bir sonuç çıkmadı tabiki.

Evin önüne geldiğimizde kapıyı çaldık. Zaten Addy tek kalıyordu. Annesi ve babası başka yerde yaşıyorlardı galiba. Pek bilmiyorum. Bunun için Jackson herhalde zorluk çıkarmamıştır onun için.

Kapı açıldığıda dağınık saçları,eliyle gözünü ovuşturan,üstü başı kaymış bir Addy'le karşılaştık.

''Sizi beklerken biraz sızmışımda. Gelin içeri.'' diyerek kapıyı biraz daha açarak eliyle içeriyi işaret etti. Bizde vakit kaybetmeden içeriye girdik.

''Uyuyor mu?''

''Evet." Niye bu kadar fazla uyumuştu ki? Yani sarhoşken çok fazla uyunduğunu biliyordum. Ama bu kadar uyku fazla değil miydi? Yani kış uykusuna yatsa falan dicem de. Mevsimimiz kış değil.

"Lavoba nerde Addy?" Dedi Stoney , Addy'de ona eliyle koridoru işaret etmişti. Bende fırsattan yararlanıyım diyerek Jackson'u çağırma bahanesiyle yukarıya çıktım.

Odanın önüne gelince ne olur ne olmaz diyerek kapıyı tıklattım. Ses gelmeyince tekrar ayni işlemi gerçekleştirdim. Yine ses gelmeyince uyuduğu için içeriye girdim.

KUMRALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin