-1

292 15 0
                                    

Bazen öyle olaylar olur ki her şeyi bırakasınız gelir. Öyle olay olur ki her şeyi yıkıp yıkasınız gelir. Her şeyden bıkmışsınızdır artık. Ne çabalamaya cesaretiniz vardır ne de uğraşmaya. Ne kalkıp bağırmaya ne de susup oturmaya. Şu an tam da bu duygunun içindeydim. Güneşin odamın içine ışınlarını saçmasıyla aralamıştım gözlerimi. Ama uyanmandaki tek sebep bu değildi. Aşağıdan salondan geldiğini sandığım seslerinde fazlaca etkisi vardı. Her gün olduğu gibi annemle babam kavga ediyordu. Neden olduğunu merak etmiyorum artık. Her sabah dinlemekten ben bıkmışken onlar kavga etmekten bıkmamışardı. Yatağımın yanında duran dün gece yatarken çıkardığım pandufalarımı giyerek odamın içindeki banyoya doğru ilerledim. Banyonun kapısını açıp lavabonun önüne geldim ve elimi yüzümü yıkadım. Saçlarımın ne kadar karıştığını ve dağıldığını görünce ev topuzumu çözüp saçlarımı özen göstermeden salık bir şekilde topladım. Annemlerin hala gelen seslerini umursamadan odama girip laptopumu alıp yatağıma geçtim. Ben Jonnie Lydia 'ydim her şeyde yılıp ağlayamazdım. Alışmıştımda zaten artık her gün kavga ettikleri için. Laptopumu açıp youtube'ye girdim. Ve idolüm olan Justin Bieber'ın "As Long As You Love Me" şarkısını açıp dinlemeye başladım.

****

Saatte baktığımda 08:15 olduğunu görünce ayağa kalkıp dolabımın önüne geçip formalarımı aldım. Aslında hayatım ailem dışında iyiydi. Ailem zengin olduğu için koleje gidiyorum ve gayet yakışıklı bir sevgilim vardı. Herkesin hayal ettiği gibi sarı saçlı mavi gözlü değil. Ama onlara taş çıkaracak esmerliği var. Güzel bir arkadaş çevresine sahibim. En yakın arkadaşım Jesica var mesela. Sadece tam olarak her şeyimi anlatabiliyorum. Okulda popülerim. Ve 11' e gidiyorum.

Üstümü giydikten sonra satte baktım. 5 dakikada giyinmişim vay be. Saçlarımı düzleştirme kararı alarak banyoya geçtim. Düzleştiriciyi fişe takıp ısınmasını beklerken telefonumdan gelen bildirim sesiyle odama doğru ilerledim. Telefonumu elime alıp mesaj kutusunu açınca mesajın Morco'dan geldiğini görünce hızla mesajının üstüne tıkladım.

Gönderen:Hayatım
Sevgilim kalktın mı?

Mesajı okuduktan sonra yüzümde gülümsemenin oluşmasına engel olamadım. Seviyorum ben bu çocuğu ama Justin ondan önce geliyo tabii.

Gönderilen:Hayatım
Evet kalktım babysi. :)

Mesajı yolladıktan sonra düzleştiricinin fişte olduğunu hatırlayıp koşar adımlarla banyoya girdim. Yeterince ısınmıştı. Bunu fırsat bilerek hızlıca düzleştirmeye başladım.

****

Düzleştirdikten sonra saatte baktığımda 08:40 olduğunu gördüm. Okulum zaten yakındı. Annemler ne kadar servisle gitmemi istemeselerde ben servisle gidiyordum ve halimdende baya memnundum. Servisle gitmeyi seviyordum insanlarla iç içe olmayı seviyordum. 5 dakika sonra servisim geleceği için çantamın kolunun bir tanesini omuzuma takıp odadan çıkıp merdivenlerden zıplayarak inerek salona girdim.

"Anne ben çıkıyorum."

"Yine bi şey yemedin Jonnie. Ilk ders aklına nasıl giriyo ciddi anlamda bilmiyorum. Neyse gel bakalım." Dedi ve sarıldı. Ilk ders aklıma yeterince giriyodu ama annem bunu kabul etmiyodu. Yiyince miğdem bulanıyordu bide. Evden çıktığımda çok geçmeden servis geldi. Servise binince selam verip yerime oturdum. Kulaklıklarımi takıp Justin'nin sesinin kulaklarıma dolmasına izin verdim.

****

Offf offf içim sıkıldı ama ya son derse bir ders kalmıştı. Okula geldiğimde Marco'yla konuşarak girmiştik. Sonra sınıfıma bırakmıştı beni. Diğer dört tenefüste onla birlikteydim. Diğerlerinde de kızlarla takılmıştım. Şimdi dersimiz coğrafya'ydı ve en sevmediğim derslerden biriydi. Hocadan kaynaklanıyordu birazda. Çok sıkıcı anlatıyordu. Ben düşüncelerimle boğuşurken zil çalmıştı bile. Marco'nun yanına gitmek için sıramdan kalkıp sınıftan çıkarken yanıma Jesica gelip "Jonnie. Şimdi sana bişey dicem ama sakin ol tamam mı?" Kafamı yukarı aşağı sallayarak tamam dediğimde" Marco. Şu koridorun sonunda bi kızla öpüsüyodu" sesleri sona doğru kısılarak çıkmıştı. Gözlerimin önü kararıyo gibi olduğunda Jesica'nın gösterdiği koridora doğru ilerledim. Jesica arkamdan geliyordu ve birşeyler diyodu. Ama ben anlamıyordum. Duyamıyordum.

Koridorun oraya geldiğimde sonunu görebildiğim için onları da görebiliyordum. Marco adını bilmediğim kızın belinden tutmuşken kız da onun ensesine ellerini sarmıştı. Daha fazla dayanamatıp yanlarına gittiğimde Marco hemen kızdan ayrılıp bana döndü. "Jonnie açıklayabilirim." Demesiyle tokatı suratına yapıştırdım. Vurduğum için kafası yana kaydı. Bende arkama bile bakamadan ilerledim.

KUMRALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin