-8

78 13 1
                                    

Hangi yüzle karşıma çıkıyoduki. Bide evime geliyo ya.

"Ne var? Niye geldin?" Diye üstüne bağırdığımda Jesica aşağıya inmişti.

"Bi şey yok ya. Burdan geçiyodum bi uğrayayım dedim."

"Niye geldin?" Diye baskı yapınca gözlerini evin içerisinde gezdirdi.

"Himm. Eviniz güzelmiş." Evimizi beğenmiş hanfendiye bak ya. Bi adım ileri gittiğimde bi adım gerilemişti. Yine üstüne gidince geriye doğru korkak adımlarla gidiyodu. En sonunda yolun sonuna gelip duvara sırtı çarpmıştı. Çarpmasından dolayı olsa gerek yerinde sıçramıştı resmen.

Korkuyorsun madem niye karşıma çıkıyorsun ya. Okulda görmem yetmiyomuş gibi.

"Ne istiyosun!" Bastıra bastıra söylediğim şey üzerine kekeleyerek "hiç bişi öyle bi arkadaşımı ziyaret edeyim dedim." Arkadaşmış. Arkadaş.

"Bak kızım beni sinir etme lan" diye diklenince Jesica bileğimden tutup beni geriye çekti. Abi elimde kalıcak bu kız.

"Tamam tamam. Sakin ol. Neyse ben gideyim." Deyip açık olan kapıdan dışarı çıktı.

"Amacı ne bunun ya."

"Bilmem neyse boşver umursama." Hehe ondan dermiş gibi baktığımda "tamam lan umursa. O kafanı derslerine değilde ona ver. Onu düşün. Ona kafanı yor. Her gece yatmadan önce keşke bunu desey-"

"Tamam yeter. Takmıyorum ben sana noldu lan ne bu atar"

"Yok bişey. Sana bozuldum. O yani" tamam deyip boş gözlerle birbirimize bakmaya başladık.

"Annanıı. Lan makarna." Deyip mutfağa ışınlandım. Su kaynatıyodum dahaca ama olsun. Makarna önemli bi yiyecek yani.

Tencerenin kapağını açıp baktığımda kaynadığını gördüm. Hemen makarnaları içine atıp yapmaya başladım.

****

"Wow güzel olmuş ama zaten makarna yani ne var yapmasında." Jesica tabağınındaki son makarnaları yerken söylemişti bunları. Yani makarnaydı önemli bişey yoktu ama ben böyle işlerle pek uğraşmadığımdan önemli bir adımdı benim için.

"Afiyet olsun. Bi tabak daha koyuyum mu"

"Aman kilo alıyorum sonra olmaz." Demesiyle kapının çalışı meredeyse eş zamanlı olmuştu.

"Ben kapıya baktıyım." Deyip oturduğum sandalyeden kalktım. Kapı ısrarla tekrar tekrar çalınıyodu. Bi bekleseniz hani. Olmaz mı?

Kapıyı açtıktan sonra gelenlerin.cidden beklemeye niyetsiz olan kişiler olduğunu gördüm.

Sınıftan arkadaşımız olan Lily ve Stoney gelmişlerdi.

"Selam Jonnie" Stoney koltukların birine yerleşirken demişti bunu.

"Selam bizde Jesica'yla takılıyoduk." Jesica dediğimde şaşkın bir ifadeyle bana bakmıştı. Stoney'le aynı sınıftayık. Geçen sene tanışmıştık. Onlada yakın bi arkadaşlığımız vardı. Tek samimi olduğum erkek oydu zaten. Ha bide Stoney'le Jesica'nın eski bir geçmişi vardı. Yani eskiden sevgililerdi. Geçen senenin ikinci döneminde çıkmışlardı. En sonunda büyük bi kavgadan dolayı ayrılmışlardı. Ama hala birbirlerini seviyolardı.

Jesica mutfaktan odaya doğru gelirken "kim geldi Jon?" Dedi. Salona girdiğinde asık bir ifadeyle selam verip olabildiğince Stoney'den uzak tekli koltuğa oturdu. Bizde Lily'yle birbirimize bakıp ayakta dikilmeme kararı alarak ikili koltuğa oturduk.

"Benim kuzenimin nişanı var. Hiçbir şey seçemedim her zamanki gibi. Bende dedimki alışverişe çıkarız. Gelirken Stoney'i aldım. Beraber geldik işte." Sessizliği bozan Lily olmuştu. Onunlada Stoney sayesinde tanışmıştık. Biz onlarla tanıştığımızda ikisi yakın arkadaştı. Stoney'le tanışınca bizi Lily'le tanıştırmıştı. Ilk başta baya yabancıydı bize. Çekingendi biraz. Ama şu an o halinden eser yok. Arkadaşlarımın arasından (Jesica hariç) en sevdiklerimdendi onlar. Okul ve sınıftaki diğer kişilere kıyasla yakındık.

"Olur gidelim. Hazırlanalım biz o zaman." Kafamla Jesica'ya işaret verdiğimde oturduğu koltuktan kalkıp yanıma gelmişti. Biz baya iyi arkadaştık ama Stoney'le Jesica pek konuşmazlardı. Neymiş eski sevgiliden arkadaş olmazmış. Ama bu kadarı bile onlar için iyi. Eskiden birbirlerine selam bile vermiyorlardı. Onlardan uzaklaşınca Jesica'nın kolunu dürttüm.

"Kızım ya anladık sevgiliydiniz ve ayrıldınız tamam. Ama böyle mi olmak zorunda. Siz çıkmadan önce ne kadar yakındınız birbirinize. Eskisi gibi olma ama biraz daha yakın olun ya. Ben sizi çekemiyorum."

"Ya napıyım. Ben mi gidiyim ayağına? Olmaz gelsin konuşsun."

Oflayarak odaya girdiğimde oflama demişti. Bunları barıştırmak için ben neler çekmiştim ya. Ikisiylede konuşuyorum ikiside birbirinden inatçı. Ikiside gelip arkadaş olmaya yanaşmıyolar bile.

Odama geldiğimizde direk dolabıma yönelmiştim. Bordo kazak ve siyah pantolonumu aldıktan sonra banyoya geçtim.

Giyindiken sonra dolabın içindeki tarağı alıp saçlarımı taradım. Benim hazırlanmam bu kadardı işte. Daha fazlasına hiç gerek yoktu. Banyodan çıkıtığımda Jesica'nın fondöten sürdüğünü gördüm.

"Ooo hayırdır canısı. Kime bu hazırlık"

"Kimseye. Ben sen değilim kızım. Kusurlarımızı kapatmak gerek." Kusurmuş. Bu da kendini beğenmiyo ya.

"Sen hazırsan inelim aşağıya." Kafamla onu onayladığımda salona indik.

"Hazırız biz. Isterseniz çıkalım. Şoför bizi bırakır." Herkes onaylandıktan sonra arabaya binip müzik açtım.

****

"Geldik efendim." Yeni alındığı için adını bile bilmediğim şoförün sözüyle geldiğimiz yere baktım. Lily burasının yeni yapıldığını söylediği için gelmiştik buraya. Daha önce gelemediğim içinde. Gerçekten dışı hoş duruyodu.

"Bakacağınıza insenize" Lily'nin sesiyle sadece benim.değil diğerlerininde avm ye baktığını anlamıştım. Daha fazla durmama kararı alarak arabadan ilk çıkan kişi olmuştum. Tabi birine çarpanda.

KUMRALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin